
ERDOĞAN'DAN BAYKAL'A: HOPLAYIP DURMA...
ZAFER ÇAKMAK
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin Kanun'la ilgili eleştirilerine tepki göstererek, "1934'ten beri hangi yöntemle yargıya eleman alınmışsa aynı yöntemle alınıyor. Sizi niye rahatsız ediyor" dedi.
Erdoğan, yasayı hemen onaylayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de teşekkür ederek, "Biz 15. günün son dakikasına kadar bu ülkede bekletildik. Bu, ülkenin hizmetine bir ağırlaştırmaydı. Şimdi de bu işin ne kadar süratlenirse ülkemize o kadar hayırlı olacağına inanıyoruz ve bundan dolayı da sayın Cumhurbaşkanı'na teşekkür ediyorum. Sağolsunlar, varolsunlar" diye konuştu.
TBMM Genel Kurulu'nda 2008 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerinde gruplar adına yapılan konuşmaların ardından hükümet adına eleştirileri cevaplayan Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidarı olarak değer üreten, emek veren, alın teri döken herkesin hak ettiğini almasını istediklerini söyledi. Memuru, işçiyi, emekliyi enflasyona ezdirmeyeceklerini söylediklerini ve ezdirmediklerini anlatan Erdoğan, kimsenin bunu ispat edemeyeceğini vurguladı. Göreve geldiklerinde ciddi bir ayarlama yaptıklarına
işaret eden Erdoğan, "Artık enflasyonun üstünde zam yapmak suretiyle süreci çalıştırıyoruz" şeklinde konuştu.
2002 yılına oranla en düşük devlet memuru maaşının yüzde 114 artış gösterdiğini ifade eden Erdoğan, enflasyonla orantılı artmış olsa 631 YTL'ye çıkacak olan en düşük memur maaşının 2008 yılı Ocak ayında 887 YTL olacağını belirtti. Memurlara yaptıkları maaş artışlarının enflasyonun çok üzerinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, düşük maaş alana daha yüksek maaş artışı yapıldığına da dikkat çekti. Erdoğan, "Çiftçimizin bugünü dünden daha iyi değilse, çalışanımızın şartları dünden daha iyi değilse biz kendimizi
başarılı saymayız" diye konuştu.
2003 yılı ile 2007 yılı Eylül ayı arasında enflasyonun yüzde 59.3 olduğuna işaret eden Erdoğan, bu dönemde ortalama memur maaşının yüzde 88.7 oranında arttığını, reel artışın yüzde 18.5 olduğunu bildirdi. Net asgari ücretin nominal olarak yüzde 127.5, reel olarak yüzde 42.8 oranında arttığına işaret eden Erdoğan, en düşük SSK emekli aylığının ise nominal olarak yüzde 113, reel olarak yüzde 33.8 oranında arttığını söyledi. Erdoğan şunları söyledi:
"Bütün bu rakamlar gönlümüzden geçen rakamlar değildir. Daha idealini istiyoruz ama bütün bunlar ülkemizin büyümesiyle alakalı olarak halkımıza yansıyacaktır. Vatandaşımız attığımız her adımın muhasebesini hem masada hem de vicdanlarımızda yaptığımızı biliyor. Önümüz çok daha aydınlıktır. Bunun da müjdesini buradan veriyorum."
"DURMAK YOK, YOLA DEVAM"
2008 bütçesinin sosyal yönü güçlü bir bütçe olduğunu kaydeden Erdoğan, yapılan sosyal yardımlara ilişkin bilgi verdi. Kömür yardımı konusunda açıklama yaptığı sırada CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın sözle sataşması üzerine Erdoğan, "Valilere müracaat ederseniz kömürlerin hangi adrese gideceğini size açıklarlar, hiç merak etmeyin. Dürüst olalım, samimi olalım. Buralarda valilerimiz, kaymakamlarımız sizin bu önyargılı yaklaşımınızda olsaydı bu millet bizi bu noktada görmezdi. Zira bu hükümet sosyal
kurumlarını hayata geçirmiş, onlara işlerlik kazandırmıştır. Valilerimiz, kaymakamlarımız, sosyal kurumlarımız el ele vererek kenarda, köşede ne var arayıp bulmuşlardır. Rahatsızlığınız olabilir önemli değil. Biz yolumuza devam ediyoruz. Durmak yok yola devam. Bizim işimiz bu" diye konuştu.
1999'da Ziraat Bankası'nın görev zararının 6.1 katrilyon lira, karının ise 44 trilyon lira olduğunu hatırlatan Erdoğan, 2000 yılında ise görev zararının 8 katrilyon lira, karının 65 trilyon lira olduğuna işaret etti. Şimdi Ziraat Bankası'nın da, Halk Bankası'nın da, Vakıfbank'ın da Balkanlar'da, Avrupa'da yarıştıklarına dikkat çeken Erdoğan, "Görev zararı diye bir şey bizim kitabımızda yazmıyor" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki plan tadilleri ile ilgili eleştirilere cevap veren Erdoğan, CHP Genel Başkan'ı Baykal'a göndermede bulunarak, "Kargayı kılavuz yapmayacaksın, çok sıkıntıları olur" diye konuştu. İstanbul'un sınırlarının 3.5 kat büyüdüğüne işaret eden Erdoğan, mülki sınırların İstanbul'un sınırları haline geldiğini ifade etti. Şu anda Büyükşehirlerin tamamında mülki sınırların belediye sınırları olarak ilan edilmesinin büyük yararı olduğunu söyleyen Erdoğan, belde belediyeleri ile
şehirlerin kentsel dönüşümünde aynı şekilde bir medeni yapılanmayı göremediklerini ifade etti. 5 binlik plan kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne 5 binin üzerinde dosya geldiğini kaydeden Erdoğan, bu taleplerin bin 342'sinin karara bağlandığını belirtti. Bunlardan ulaşımla ilgili dosya sayısının 640 olduğunu ifade eden Erdoğan, bin 342 dosyanın 343 tanesinin CHP'li belediyelere ait olduğunu açıkladı. Sadece Kadıköy Belediye'nden 5 bin dosya içinde 400 tane dosya bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Biz
gelen taleplerde doğru olanı yaparız ve bu belediyeler çalışan belediyelerdir, yatan belediyeler değil" diye konuştu.
Erdoğan, CHP sıralarından gelen eleştiriler üzerine, "Hiç endişe etmeyin. 14 ay sonra belediye seçimi var. Halkımız bu işten rahatsızsa İstanbul'da AK Parti belediyesini defeder, ilçe belediyelerini defedsgari ücretin nominal olarak yder. CHP'ye verir. Niye rahatsız oluyorsunuz?"
CHP LİDERİ BAYKAL'IN ZEYTİNKÖY'DEKİ ARSASI
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Baykal'ın Antalya'daki arsası ile ilgili bir iddiayı da konuşmasında gündeme getirdi. Erdoğan, şunları söyledi:
"14 Ocak 1987. Zeytinköy'de imar görmemiş bir alan. 39 bin 873 metrekarelik bir alan, 65 milyon liraya alınıyor. 14 bin 950 metrekaresi bir siyasetçiye ait. 32'de 12 hisse. 16 Nisan 2001'de buranın imar uygulaması yapılıyor. O zaman belediye başkanı DSP'li. Parselleri ifrazlı hale getirdiler ve daha sonra CHP teşkilatının karşı çıkmasına rağmen bu başkan CHP'ye geçti. Sayın Baykal'ın yaklaşık 10 bin metrekarelik imarlı arsası var, şu anda hisse bedeli herhalde 5 trilyondan aşağı değil. Demek ki imar planı
yapılabiliyormuş. Herkese göre, talep edene göre yapılabiliyormuş. Yapılmış. Rahatsız olma. Sizler her şeyi söyleme hakkını kendinizde buluyorsunuz da sizlerle ilgili bir şey söylendiği zaman, ta aileme varıncaya kadar her şeyi kurcalayan, karıştıran siz olacaksınız, orada her şey meşru, ama sizin karanlık defterleriniz açıldığı zaman hoplayacaksınız. Hoplama, yerinde otur, rahat ol."
Baykal'ın, Maliye Bakanı Unakıtan'ın oğlu ile ilgili iddialarına da işaret eden Erdoğan, "Efendim Tokat'ta Unakıtan'ın oğlu şunu götürmüş, bunu götürmüş. Unakıtan'ın oğlunun dokunulmazlığı yok, suç duyurusunu yapın gereği yapılsın. Niye takip etmiyorsun. İddia sahibi sizsiniz. İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN DERDİ GAP DEĞİL CHP"
Baykal'ın 'Türkiye'nin derdi BOP değil GAP' dediğine işaret eden Erdoğan, "Ben de diyorum ki Türkiye'nin derdi GAP değil CHP. Hayatınızda hiçbir hayrınız olmadı ki" şeklinde konuştu. GAP'a yapılan yatırımların ortalamasının yüzde 7 olduğuna işaret eden Erdoğan, AK Parti iktidarı döneminde yapılan yatırımın ise ortalamanın üstünde olduğunu ifade etti. Şimdi GAP'la ilgili olarak çalışmaları çok daha farklı bir şekilde ele aldıklarını kaydeden Erdoğan, sürekli olarak bölgede çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Konuşmasında zikrettiği verilerin son 5 yılda Türkiye ekonomisinde yaşanan iyileşmeleri ortaya koyduğunu vurgulayan Erdoğan, ekonomideki istikrarın siyasetteki istikrardan soyutlanamayacağını dile getirdi. Erdoğan, "Bu millet demokratik istikrarı bozmanın ekonomik istikrarsızlıkla eş anlamlı olduğunu çok iyi anlamıştır" dedi.
Enerji Bakanlığı'nın yolsuzluklar bakanlığı haline geldiğinin ileri sürüldüğünü hatırlatan Erdoğan, burada çıkan yolsuzluklarla alakalı olarak bizzat kendilerinin suç duyurusunda bulunarak yargı sürecini başlattıklarını belirtti. Olayın tamamıyla yargının tasarrufu altında olduğunu dile getiren Erdoğan, "Suç duyurusunda olan biziz. Müteahhidi, bürokratı kim varsa sonuna kadar üzerine gidilmesini istiyoruz" diye konuştu.
CHP lideri Baykal'ın geçen dönem yatıp kalkıp 'Ali Dibo' dediğini ifade eden Erdoğan, "Hataylı size dersinizi verdi. Açık ara AK Parti önde bitirdi. Halkımıza hakaret ediyoruz. Halkımız yolsuzluğu yapana paye veriyor öyle mi? Ali Dibo dedikleriniz yine Parlamento'ya geldi, üstelik de oy sayısı artarak geldi. Siz de aynı ilde oylarınızı kaybettiniz" şeklinde konuştu.
Baykal'ın, Adsgari ücretin nominal olarak yK Parti'den milletvekili adayı olan ancak seçilemeyen bir bürokratın Etik Kurul'a atanması eleştirisine de cevap veren Erdoğan, "Bir memur gelir, bir partiden aday olur, seçime giremez tekrar devlette göreve döner. Bu ülkenin geçmişine baktığımızda, tüm siyasi partilerden aday olup kazanamadığı takdirde çeşitli devlet kurumlarında görev alan bürokratlar vardır. Biz, oraya gönderdiğimiz arkadaşları yasalar çerçevesinde gönderdik. Yasalar neye amirse hukuk
devletinde biz bunu yaparız, sizden müsaade alacak değiliz, kusura bakmayın" değerlendirmesini yaptı.
Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda yapılan değişikliğe ilişkin eleştirileri de cevaplayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz. 1934'ten beri hangi yöntemle yargıya eleman alınmışsa aynı yöntemle alınıyor. Sizi niye rahatsız ediyor. '5 bin kişilik kadro çıkardım, bu kadroları örgütüme vermeyip de MHP'ye mi verseydim' diyen CHP'li Bakan. Hakimlik sınavında ilk 100'ün içinden birkaç rakam veriyorsunuz. İlk 100'ün tamamı elenmiş mi, hayır."
Yandaş medya konusunda CHP'nin çok kabiliyetli olduğunu kaydeden Erdoğan, "Biz size yetişemeyiz" dedi. TMSF'nin yaptığı ihaleyi izlediklerini kaydeden Erdoğan, katılmak isteyen, ön yeterliliği olan herkesin bu ihaleye girdiğini söyledi. Erdoğan, TMSF'nin özerk bir kuruluş olarak görevini yapacağını belirtti.
Baykal'ın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Türkiye'ye döner dönmez Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda Değişiklik Öngören Kanun'u onayladığı yönündeki eleştirisine de değinen Erdoğan, "Sayın Cumhurbaşkanı döner dönmez onaylamış. Biz 15. günün son dakikasına kadar bu ülkede bekletildik. Bu, ülkenin hizmetine bir ağırlaştırmaydı. Şimdi de bu işin ne kadar süratlenirse ülkemize o kadar hayırlı olacağına inanıyoruz ve bundan dolayı da sayın Cumhurbaşkanı'na teşekkür ediyorum. Sağolsunlar, varolsunlar" şeklinde
konuştu.