Gündem
  • 21.12.2003 14:41

ERDOĞAN'DAN KADIN GAZETECİYE İMALI SÖZ: BEN SİZİN VÜCUT DİLİ KONUSUNDA SON DERECE TECRÜBELİ OLDUĞUNUZU DUYMUŞTUM

Erdoğan'ın doksana taktığı şutlar Özbekistan Notları ---------------------- Türk Hava Yolları uçağı ile Taşkent'e doğru uçuyoruz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerle sohbet ediyor... Bir bayan köşe yazarı, Başbakan'a soru sordu. Erdoğan, soruyu beğenmemiş olacak ki, kollarını iki yana doğru açtı. ''Böyle de soru olur mu?'' der gibiydi. Bayan yazar hemen atıldı: - Ama, ben vücut dilinden anlamam ki! Başbakan, uçağın içinde geriye doğru giderken, bir anda karar değiştirdi. Belli ki, cevap verme ihtiyacı hissetti. Geri dönüp, taşı gediğine koydu: - Oysa, ben sizin vücut dili konusunda son derece bilgili ve tecrübeli olduğunuzu duymuştum! Bayan gazeteci dondu kaldı. Başbakan da uçaktaki turuna devam etti... Taşkent'teyiz... Başbakan, Dedeman Otel'de gazetecilerle yaptığı sohbeti bitirmiş, otelden ayrılıyordu. Uzan Grubu'ndan bir gazeteci, Başbakan'ın karşısına dikildi: - Sizinle özel görüşme yapmak istiyorum. Saat hayli geç olmuştu. Başbakan ise, yorgundu ve görüşmeye pek istekli değildi. Buna rağmen, ''Görüşelim bakalım'' dedi. Kapılar kapandı, görüşme başladı... Belli ki gazeteci, Başbakan'a Uzanlar adına bazı mesajlar iletiyordu. Başbakan, gazeteciyi dinledikten sonra ''Olmaz'' dedi: - Hem milletin parası ile saltanat sürecekler, hem de vatandaşa olan borçlarını ödemeyecekler. Böyle şey olmaz. Görüşme, Başbakan'ın son sözlerini söylemesiyle noktalandı: - Önce, 6.5 milyar dolara ulaşan borçlarını ödesinler. Başbakan, Taşkent'te işadamlarıyla toplantı halinde... Konu: Asgari ücret Erdoğan, işadamlarına ''Bakın'' dedi: - Ben de dahil olmak üzere hiçbir bakan arkadaşım, asgari ücret konusunda rakam telaffuz etmedik. Ardından, yeni asgari ücretle ilgili Hükümet politikasını anlattı: - Bizim dediğimiz şu: Bugün, asgari ücretli bir işçinin işverene maliyeti 427 milyon. Enflasyon oranı da yüzde 20. Gelin, yüzde 20'lik enflasyon oranında ilaveyi siz yapın. Ödenmesi gereken net parayı da bize bırakın. Onu biz takdir edelim. Biz de gerekirse vergiden ve SSK primlerinden fedakarlık yapalım. Başbakan, hedefin işçiye daha insani bir ücret ödenmesi olduğunu söyledi. İşverenler de cevap verdiler: - Biz meseleyi böyle anlamamıştık. İşverenler, Başbakan'a bir soru sordular: - Bu, acaba kayıt dışı istihdamı arttırmaz mı? Erdoğan da kendisine gelen pası aldı, topu hemen ağlara gönderdi: - Şu anda zaten kayıt dışı istihdam yok mu? Bu bir etik meselesi. Zaten şu anda ücrette de kayıt dışı istihdam olduğunu biliyoruz. Söz döndü dolaştı... İhracatta Çin ile rekabet noktasına geldi. Başbakan, bu defa da pası iyi değerlendirdi. 36 ildeki yatırım teşviklerine işaret etti: - Biz bunu niye yapıyoruz? 36 ilde vergi almayacağız. SSK primlerini indireceğiz. Size ücretsiz arazi vereceğiz. Enerjiyi yüzde 50 ucuza sağlayacağız. Şimdi benim karşıma Çin'i getirip koymayın. Ve devam etti: - Buyurun, size 36 tane il. Bu illerde yatırım yapın, fabrika kurun. O zaman Çin ile rahat rekabet edersiniz. Oralar da Türkiye. Siz bunu yaparsanız, biz de terörle daha rahat mücadele ederiz. Sonuç: Başbakan, Özbekistan'da son derece formundaydı. Her defasında kendisine verilen pası iyi kullandı. Topu da tam 90'dan ağlara gönderdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:17

İLGİLİ HABERLER