Yorumda, Türk politikasına aşina siyasi gözlemcilerin, ''Erdoğan'ın İran ziyaretini birkaç kez ertelemesini kesinlikle Washington yönetimi tarafından uygulanan baskılara bağladığı'' belirtildi.
''Her şeye rağmen Erdoğan'ın İran'a gelmesinin, iki ülkenin ilişkilerini geliştirmek için gerekli siyasi kararlılığa sahip olduğunu gösterdiği'' belirtilen yorumda, ''Erdoğan'ın Tahran ziyareti, farklı Batı ülkelerinde de yakından ilgiyle izleniyor. Tabii ki bu ülkeler de iki eski uygarlık arasındaki ilişkilere hoş bakmıyor'' denildi.
''Türkiye'nin İsrail ile yakın ilişkisinin, Türkiye ile İran arasındaki ikili ilişkilere zarar verdiği'' kaydedilen yorumda, ''Osmanlı İmparatorluğu dönemine dayanan tarihi farklılıklar ve son zamanlarda 1979 yılındaki İslam Devrimi, bazı yabancı güçlere iki komşu arasında ayrılık yaratma çabalarına bahane oluşturuyor. Buna rağmen iki ülkenin liderleri, bu tür planların sonuç vermesine izin vermediler'' ifadesi kullanıldı.
Yorumda, ''Erdoğan'ın ılımlı İslamcı partisinin İran İslam Cumhuriyeti ile iyi ilişkiler geliştirmesinin muhtemel gözüktüğü, iki ülke halkları için Türkiye ve İran'ın güçlü ve sağlıklı siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerini sürdürmesinin hayati önem taşıdığı'' kaydedildi.
Yorumda şöyle denildi:
''Türkiye'nin sonunda AB'ye katılımı gerçekleşirse, bir gözünün hala doğuya yönelik olmasına ihtiyaç duyacağı su götürmez bir gerçektir. İran, dünyanın bu kesiminde çok önemli ve etkili ülkelerden biridir. Tahran da, özellikle doğalgaz alanında Batı pazarlarına girmek için Türkiye'ye ihtiyacı olduğunun farkındadır. Bu yüzden iki ülke arasında uzun dönemli stratejik işbirliğinin gerçek olması için, iki ülkede de siyasi kararlılık göstermek zorunludur.''
SİYONİST LOBİLER ENGELLEMEYE ÇALIŞTI
Muhafazakar Tehran Times gazetesi ise Erdoğan'ın İran ziyaretinin, bölgedeki gelişmeler, iki komşu ülkenin önemli ikili ilişkileri ve tarihi bağları nedeniyle büyük önem taşıdığı yorumunda bulundu.
''Erdoğan hükümetinin işbaşına gelmesinden sonra, Türk basınında, İran-Türkiye işbirliğinin gelişmesi olasılığını ve Erdoğan'ın Tahran'ı ziyaret etmesini engellemek amacıyla olumsuz görüşlere yer verildiği'' savunulan yorumda, ''Siyonist lobiler de Erdoğan'ın Tahran'ı ziyaret etmesini engellemek için ciddi çaba gösterdiler. Ayrıca bazı kaynaklara göre, Amerikalı yetkililer, Türkiye'nin Amerikan yönetimi çıkarları lehine bir İran siyaseti izlemeyi kabul etmesi koşuluyla, Türk hükümetine ek yardım ve kredi sağlama sözü verdiler'' ifadesi kullanıldı.
''Türkiye'nin, İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un Filistinlilere yönelik baskıcı siyaseti konusunda ciddi itirazları bulunduğu ve diğer bir kaygısının İsrail'in Kürtlere yönelik siyaseti olduğu'' belirtilen yorumda şöyle denildi:
''Siyonist rejimin, bölgede bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını kolaylaştırma teşebbüsleri gibi görünen Irak'ın kuzeyindeki şüpheli faaliyetleri, Arap dünyası dahil bütün bölgede kaygıları artırdı. Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler, bu gelişmeler yüzünden çok soğudu. Ayrıca ABD'nin bölgeye ilişkin politikaları, Türkiye ve İran için ortak kaygı noktasıdır.'' ''Yabancı güçlerin İran ve Türkiye'nin bağlarını güçlendirmesine her zaman karşı çıktığı'' belirtilen yorumda, Washington yönetiminin, İsrail ile diplomatik ilişkilerini sürdüren İslam ülkelerinden biri olması nedeniyle, özellikle 1979 yılındaki İran İslam Devrimi'nden bu yana göreli olarak Türkiye'ye yönelik olumlu bir siyaset izlediği'' kaydedildi.
Yorumda, ''iki komşu ülkenin derin kültürel, sosyal ve dini bağları paylaşmasının, iki ülke yetkililerini ticari işbirliğinin desteklemek için teşvik ettiği'' de ifade edildi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:38
