Gazze'de savaş bölgesine gitmeyi reddeden İsrailli kadın askerler tutuklandı

İsrail gazetesi askere gitmeyi reddeden birçok kadın askerin "gözaltına alındığını veya hapsedildiğini" duyurdu.İşgal ordusuna isyan eden kadın askerler… Bu nedenle sınırda “askeri gözlemci” olarak çalışmayı reddettiler

Gözaltına alınan kadın askerlerden biri yaşananları "utanç ve rezalet" olarak nitelendirdi. Söz konusu asker, "kaygı" ve "dikkat bozukluğu" da dahil olmak üzere birçok akıl hastalığından muzdarip olduğunu belirten evrakları uygulayarak kendisini askerlik hizmetinden muaf tutmaya çalıştı.

Askere alınan kişi ailesine şunları söyledi: "7 Ekim'den bu yana hiçbir şekilde çalışamıyorum. Maalesef ordu son bir aydır belgelerime bakma zahmetine girmedi ve şu anda beni hiç dinlemiyor ve ilgilenmiyor. Bir askeri subayla görüşmeme izin veriyorlar ve beni hapse atıyorlar."

İsrail askeri yetkilileri, bu tür olayların "rutin ret yüzdeleri" kapsamına girdiğini, kadın askerlerinin %20'sinin gözlem karakollarına nakledilmeyi reddettiğini iddia ediyor. Ancak İsrail haber sitesi, IOF'un artık kadın gözlemcilere duyulan ihtiyacı "kritik bir acil durum" olarak değerlendirdiğini söylüyor. 
İsrail askeri komutanlığı, "ilk kez" bu pozisyonun İsrail ordusunun yedek kuvvetlerinden personel alınmasına ve normal personelle sınırlandırılmamasına karar verdi.

50 KADIN ASKER İSYAN BAYRAĞINI AÇTI

25 Ocak 2024 Perşembe günü İsrail'in " Haaretz " adlı internet sitesi, yaklaşık 50 kadın İsrailli işgal askerinin, işgal ordusuna bağlı bir askeri eğitim merkezinden ayrılarak "askeri gözlemci" olarak çalışmaya gitmeyi reddettiğini ortaya çıkardı .

Haaretz, İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'un Siyarim'deki askeri okula gönderilmeyi ve işgal ordusunda düşman gözlemcisi olarak çalışmayı reddeden çok sayıda kadın askerin tutuklandığını veya gözaltına alındığını söylediğini aktardı.

Bu, işgal ordusunun doğrulamayı reddettiği ve bazılarının evlerine geri döndüğünü söylediği bir haber. Bir açıklamasında şunu ekledi: "Süpervizör pozisyonunda çalışmayı reddeden hiçbir aceminin hapse atılmadığını vurgulamak istiyoruz."

İsrail Ordusu Askere Alma Merkezi, 7 Ekim 2034 olayları göz önüne alındığında daha yüksek bir ret oranı beklediklerini iddia ederken, "görevi reddedenlerin hapse atılmadığını, aileleriyle birlikte olmak üzere evlerine gönderildiğini ve görevlendirilmeyi reddedenlerin hapse atılmadığını" belirtti. Ziyaretlerinin ardından Tel Hashomer üssüne dönmeleri bekleniyor.

Ayrıca şunları ekledi: "İsrail'i savunmak için gözlemci Güney'de olduğu gibi Kuzey'de de en önemli rollerden biridir."

Şöyle ekledi: "Kadın askerler hizmet etmeye ikna edilmeli ve onların hizmeti için mümkün olan en iyi koşulları oluşturmalıyız. Bu ordunun görevidir ve bu rolün çok önemli olduğunu ve kadınlara ihtiyacımız olduğunu ikna etmeye ve açıklamaya devam edeceğiz. bu pozisyonda."

İşgal sözcüsünün açıklamaları, İsrailli kadın askerlerin, Mescid-i Aksa Tufanı öncesinde Gazze Şeridi sınırında "olağandışı hareketler" yapıldığına ilişkin uyarıları dikkate almadıkları yönünde ordu görevlilerine yönelik ağır suçlamalarda bulunmasının ardından geldi. çünkü onlar kadındı.