Gündem
  • 15.12.2003 09:36

GÜL: KİM KAZANIRSA KAZANSIN, TÜRKİYE'DEN BAĞIMSIZ HAREKET EDEMEZ

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, son Brüksel zirvesinde Türkiye'nin AB sürecinde şimdiye kadarki en iyi noktaya geldiğini ve ilk kez Türkiye'nin müzakerelere başlamasıyla ilgili olarak önünün açıldığını söyledi. Kanal D'de yayımlanan Teke Tek programında Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan Gül, müzakerelere başlama yönünde Türkiye'nin attığı adımların büyük takdirler karşılandığını ve desteklendiğini belirterek, son Brüksel zirvesindeki sonuç bildirisinde yer alan Türkiye ile ilgili ifadelerin, şimdiye kadarkiler içindeki en olumlusu olduğunu vurguladı. Gül, Türkiye'nin ekonomik kriterler açısından da çok önemli mesafeler aldığını ve Brüksel zirvesinde yayımlanan raporda ilk kez Kopenhag kriterlerinin ekonomik bölümüyle ilgili olarak Türkiye'den övgüyle bahsedildiğini belirtti. Son ilerleme raporunda, ''Kıbrıs sorunu çözülmezse, Türkiye AB'ye giremez'' şeklinde bir ifadenin bulunduğunu hatırlatan Gül, Kopenhag siyasi kriterlerinde böyle bir şey olmadığı gerekçesiyle yaptıkları itirazlar ve çalışmaları sonucunda, Brüksel zirvesindeki açıklamanın, ''Eğer Kıbrıs sorunu çözülürse, bu durum Türkiye'ye üyelik sürecinde çok yardımcı olacak'' şeklinde bir ifadeye dönüştüğünü kaydetti. Gül, Avrupalı muhataplarına sürekli olarak, sadece Türkiye ve KKTC'den adım atmalarını beklememeleri, Rum kesimine de baskıda ve çağrıda bulunmaları gerektiği yönünde uyarılarda bulunmaları üzerine, son zirvede yayımlanan raporda bu uyarılarının etkisinin görüldüğünü ve ilk kez tüm taraflara çağrıda bulunularak, karşı tarafın da uzlaşmacı olduğunun ve etkili mücadele göstermesi gerektiğinin vurgulandığını söyledi. Kıbrıs'ta çözüme yönelik çabalar çerçevesinde hem Türkiye'de, hem de KKTC'de hazırlıklar yapıldığını ve tüm bu hazırlıkların birleştirilmesiyle, Türkiye'nin ''çözümü kolaylaştırıyor noktasına'' geleceğini ifade eden Gül, ancak bunun Türkiye'nin kendisine empoze edilen her şeyi kabul edeceği anlamına gelmediğini belirtti. Gül, 1 Mayıs 2004'ten önce uzlaşmaya dayalı bir çözüm için her türlü samimi gayreti sarf edeceklerini kaydetti. MUHALEFET KAZANIRSA... ''KKTC seçimlerinde muhalefetin kazanması halinde, Türkiye'nin KKTC ile ilişkilerinde ciddi yara olur mu'' şeklindeki bir soru üzerine Gül, Türkiye'nin garantör ülke olduğuna ve son sözü TBMM'nin söyleyeceğine dikkati çekerek, ''seçimleri kim kazanırsa kazansın, Türkiye'den bağımsız hareket edilemeyeceğini'' vurguladı. ''Türkiye'yi yok farz edecek bir tavır içine girilirse bu bizi rahatsız eder'' diyen Gül, Kıbrıs sorunuyla ilgili bir kararda ''evet'' ya da ''hayır'' diyecek tarafın garantör ülke sıfatıyla Türkiye olacağını belirtti. Son Brüksel zirvesinde Avrupalı liderlerin, İstanbul'daki saldırıların ardından Türkiye'ye desteklerini ortaya koyduklarını vurgulayan Gül, terörle mücadelede işbirliğine verilen önem ve Türkiye'nin etrafından kenetlenildiği yönündeki mesajların da bu zirvede verildiğini belirtti. Gül, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in sözleriyle ilgili olarak da konuşmanın aslını okuduğunu ve konuşmanın basına yansıdığı gibi olmadığını, ancak yine de Türkiye'nin kabul edebileceği bir nitelik taşımadığını ve Türk tezlerinden uzak bir konuşma olduğunu kaydetti. SADDAM'IN YAKALANMASI Devrik Irak lideri Saddam Hüseyin'in yakalanmasıyla ilgili olarak açıklamada bulunan Gül, Irak'ta yeni bir dönemin başladığını ve bu ülkede demokrasinin hızla gelişmesi için artık hiçbir engelin kalmadığını belirtti. Saddam zamanında Irak halkının çok acılar çektiğini anımsatan Gül, ''Hem iş gücü, hem de tabii kaynaklar bakımından zengin bir ülke olan Irak'ta rasyonel bir yönetim olsaydı, Irak yıldızı parlayan bir ülke olurdu, halkı zenginlik ve refah içinde yaşardı'' dedi. Gül, Irak'ın bölünmesinin hem Irak'ta, hem de bölge ülkelerinde kargaşayı artıracağı uyarısında bulunarak, Türkiye'nin bu konuyla ilgili tüm hassasiyetini ortaya koyduğunu kaydetti. Ülkenin bölünmemesinin, Irak'ın kuzeyindeki insanların da çıkarına olduğunu belirten Gül, ''Saddam koskoca Irak'ı perişan ettiyse, ümit ediyoruz ki oradaki bölge liderleri de aynı hatayı yapmazlar'' diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ocak ayı sonlarında ABD'ye yapacağı ziyarete ilişkin açıklamalarda da bulunan Gül, ziyaretin çok kapsamlı bir gündemi bulunduğunu, ziyaret sırasında Irak, PKK/KADEK ve terör konularıyla ekonomik işbirliği gibi hususların ele alınacağını belirtti. ABD-Türkiye ilişkilerinin sağlıklı bir zemine oturduğunu ve bu durumun her iki tarafın da çıkarına olduğunu kaydeden Gül, Irak'ın yeniden yapılanmasıyla ilgili ihalelerde Türk firmalarına da yer verildiğine dikkati çekerek, ''Türkiye-ABD ilişkileri önemini koruyarak devam edecektir'' diye konuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:15

İLGİLİ HABERLER