Gündem
  • 24.10.2002 09:30

GÜNAYDIN DERVİŞ BEY...

KAYNAK : Haber Vitrini Kemal Derviş, Türkiye gerçekleriyle tanışmaya başladı. Derviş, yapılan elektrik anlaşmalarını eleştirdi. Türkiye'nin 1993-1994 yıllarında paniğe kapıldığını ve olmadık anlaşmalara imza attığını ifade eden Derviş, bu anlaşmalarda yolsuzluk iddiaları bulunduğunu hatırlattı. Derviş, "Yaygın bir iddiaya göre epey yolsuzluk oldu. Ben bunu bilemem. Çok yüksek fiyatlarla elektrik kontratları imzalandı. Anlaşmalara göre elektriği birileri almazsa Hazine almak zorunda bırakıldı" dedi. Bu anlaşmaların yasa ile bağlayıcı olduğunu ifade eden Derviş, "Bu sözleşmelerin zararı büyükse o zaman tazminat ödeme pahasına bunların iptali düşünülebilir. Uygulamaya geçmemiş anlaşmalar var. Bunlar engellenebilir. Bazı şeyleri iptal ederek, müzakere ederek düzeltmek lazım" diye konuştu. Böylece başta Sayıştay'ın raporu olmak üzere bir çok kesim tarafından dile getirilen pahalı elektrik konusunu Derviş de dile getirmiş oldu. 13 MERCEDES BOŞTA! Derviş, GİMAT esnafı ile yaptığı toplantıda devletteki israftan yakınarak, "Polisin, askerin araca ihtiyacı var. Başbakanlık'ta fazladan 13 Mercedes yatıyor" dedi. Derviş, CHP iktidarında kimseye ayrıcalık tanımayacaklarının sözünü de verdi ve "CHP olarak iktidarda hiç kimseye özel imtiyaz, özel yakınlık olmayacak. Bir ilçe başkanı arayarak şu işimi yap diyemeyecek" dedi. Halk Bankası'nı KOBİ'lerin zarara uğratmadığını da dile getiren Derviş, "80-100 tane imtiyazlı büyük şirket bu bankaya politika ile girmiş ve Halk Bankası'nı zayıf düşürmüş" şeklinde konuştu. Derviş, işadamlarına Halk Bankası'nın devlet bankası olmaktan çıkarılıp, kooperatif sermayenin girdiği bir banka olarak gelişebileceğini de söyledi. Kemal Derviş, 2003 yılında borç ödemelerinde sıkıntı yaşanabileceği uyarısında bulundu ve "Borçlar rahatlıkla ödenir, diyemem. Bütçe tasarruflarımız, özelleştirme, yeni dış kaynakla borçları ödeyebiliriz. Ancak, Irak Krizi çıkarsa ek kaynak gerekecek" dedi. Esnaf, Kemal Derviş'e "IMF'den ne zaman kurtuluruz?" sorusunu yöneltti. Derviş, şu yanıtı verdi: "Bugün borç stokunun GSMH'ye oranı yüzde 80. Bu oranı, yüzde 60'a indirir, 2005'e kadar düzeltebilirsek, ondan sonra IMF'ye teşekkür edebiliriz. Çünkü IMF'yi biz çağırdık." Derviş, iç borç ödemelerini nasıl yapacaklarının sorulması üzerine, "Bütün sorun bankalar ve borçlanmadan kaynaklanıyor. Borcu yok etmek mümkün değil. Mevduat sahibi vatandaşlara borcumuz var. Borcu çevirmek için eski borç ödendikten sonra yeni borç alınması gerekir." SAVAŞ ÇIKMASIN Enflasyon hedeflemesine devam edileceğini de belirten Derviş, dövizde kur çapasının tehlikeli olduğunu kaydetti. Derviş, Türkiye'nin Irak'a yönelik bir askeri harekat ve savaştan yana olmadığını belirterek, sorunun barışçı yollardan halledilmesi için elden gelenin yapıldığını kaydetti. Derviş, şöyle devam etti: Osmanlı İmparatorluğu zamanı geçti. Dünyayı biz yönetmiyoruz. Savaş tehlikesi var. O tehlikeyi el birliği içinde yönetmek gerekecek. Krizden yeni çıkan Türk ekonomisinin, Irak yüzünden darbe yemesine izin vermemeliyiz." Kendimi siyasetçi gibi hissetmiyorum Kemal Derviş, işadamlarına itiraflarda da bulundu. Kendisini siyasetçi hissetmediğini ifade eden Derviş, "Belki de hiç hissetmeyeceğim" dedi. İşadamlarından CHP için oy istemeye niyetlenen Derviş, bunu dile getiremedi. Derviş, tek başına bir partinin veya uyumlu bir koalisyonun iktidara gelmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: "CHP'ye oy verin diyemiyorum ama bir partinin veya uyumlu bir koalisyonun iktidara gelmesi gerekir. Seçilme şansı olmayan partileri veya bölünme şansı olan partileri tercih etmeyin." Tarıma destek vereceklerini vurgulayan Derviş, "Tarıma mutlaka destek olmalıyız. Ama biz yakılacak ürünlere değil, satılacak ürüne destek vereceğiz" dedi. Ekonomideki çok parçalılıktan da yakınan Derviş, İtalya ve Almanya örneği vererek, kurumların birbirleri ile bağlantılarının bulunmamasının karar verme sürecini zorlaştırdığını sözlerine ekledi. (Sabah) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:28

İLGİLİ HABERLER