GÜREL, AK PARTİ'NİN KAPATILMASI İSTEMİNİ DEĞERLENDİRDİ: HER DEVLETİN REJİMİNİ KORUMAK İÇİN SAVUNMA MEKANİZMASI OLUŞTURMA HAKKI VARDIR
KAYNAK : Haber Vitrini
ŞEYDA BURCU İKİZ
İZMİR- Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) hakkında kapatılma davası açılması ile ilgili olarak konunun yargıya intikal ettiğini kaydederek, "Her devletin rejiminin, siyasal sisteminin temel dayanaklarını korumak için savunma mekanizmalarını oluşturma hakkı vardır" dedi.
İzmir Ticaret Odası'nı (İZTO) ziyaret eden Dışişleri Bakanı Gürel, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. AK Parti hakkında kapatma davası açılması konusunun yargının meselesi olduğunu belirten Gürel, "Genel bir değerlendirme ile her zaman her devletin rejimini, siyasal sisteminin temel dayanaklarını korumak için savunma mekanizmaları oluşturma hakkı vardır. Bunun Avrupa Birliği (AB) içinde de gerçekleştiren devletler var. Bizim açımızdan da Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik ve laik rejiminin, sisteminin, siyasal yapısının temel direklerinden başlıcası laikliktir. Sistem elbette kendi savunma mekanizmalarını oluşturacaktır" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Gürel, Kıbrıs konusunda ise dikkatli adım atılması gerektiğini söyleyerek, "Doğu Akdeniz'deki dengelerden bahsederken, bunun içindeki en önemli unsur olarak Türkiye ve Yunanistan arasındaki Lozan'dan bu yana oluşan dengeyi kastettim. Eğer Kıbrıs, AB tarafından bölünmüşlüğü kesinleştirilmiş bir biçimde Kıbrıs Cumhuriyeti olarak ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ni temsil eden Kıbrıs Rum Kesimi'nin, bu cumhuriyeti yıkmak için yaptıkları hesaba katılmadan AB'ye alınmaya kalkışılırsa, bunun tabi ki Türk-Yunan dengelerini korumada çok olumsuz sonuçları olacaktır" dedi.
Gürel, Türkiye'nin atmış olduğu adımlara AB'nin karşılık vermemesi halinde, karşılık alamadıkları konuları değerlendireceklerini söyledi.
Gürel, Türkiye'nin 3 Aralık'ta yapılacak Kopenhag Zirvesi'nden beklentilerini, CNN Türk televizyonuna değerlendirdi. Ülkeler arasında ilişkilerin belirli kurallara dayandığını ve karşılıklı çıkarları ilgilendiren karşılıklı adımların atılması gerektiğini ifade eden Gürel, "Eğer bir taraf adımlar atıyor, öbür taraf karşılık vermiyorsa o zaman konunun başka türlü değerlendirilmesi gerekir" dedi. Bunun Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerine son verilmesi anlamına gelmediğini ifade eden Gürel, "Ama bizim karşılığını alamadığımız konuları da değerlendirmemiz gerek. Örneğin; Gümrük Birliği'ni gözden geçiririz" açıklamasını yaptı.
Yeni hükümetle ilgili sorulan bir soru üzerine Başbakan Yardımcısı Gürel, "Şu parti ile şu partinin koalisyonu bekleniyor. Bunun dışında şu partiyi de istemiyor' şeklinde yola çıkmak başarısız olacak. Bu, toplum mühendisliğine girişmektir. AB'yi böyle yorumlayarak halkımızın iradesini yönlendirmeye kimse kalkışmasın" ifadelerini kullandı.
AB'nin Türkiye'deki bundan sonraki siyasal gelişmeleri değerlendirerek bir karar vereceğini vurgulayan Gürel, "Ama bunları değerlendirirken, bizim yapmış olduğumuz reformların dikkate alınması gerek. Müzakereleri hak ettiğimizi sağlayan gelişmeler, TBMM tarafından gerçekleştirildi. Bu reformları güçlü bir irade getirdi. Yani yasal düzenlemeler yapıldıysa, uygulamalar da olacaktır" diye konuştu.
Moskova Tiyatrosu'nda yaklaşık bin kişiyi rehin alan Çeçen eylemciler konusunda Türkiye'nin Çeçenistan ve Rusya arasında bir arabuluculuk oynama durumunun olup olmadığının sorulması üzerine ise Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gürel, şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti şimdiye kadar terörden en çok zarar gören ülkelerin arasında yer alıyor. Teröre karşı mücadeleye girilmesini, uluslararası olarak ilk vurgulayanlardandır. Terör olgusunu çok acı olarak bütün dünya gördü. Bu aşamada bizim muhatabımız Rusya'dır. Bütün sorunların barışçıl yönlerden çözümlenmesini isteriz. Terörün her çeşidini kınarız."
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:29