Daha önce eşi benzeri görülmemiş tebligatı Tarabya Polis Merkezi gerçekleştirdi, işte olayın öyküsü.. Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesi, 22 Temmuz 2002'de yapılan baskında evinde ruhsatsız silah bulunan, polisteki ifadesinde esrar kullandığını itiraf eden şarkıcı Cengiz İmren hakkında, ruhsatsız silah ve uyuşturucu kullanmak suçlarından iki ayrı dava açtı. Mahkeme sanık için ihzaren celbine (polis zoruyla getirilmesine) karar verdi. İmren, bu karardan önce İstanbul polisinin yaptığı ve 110 kişinin gözaltına alındığı operasyon kapsamında sorgulandı, imren, kapkaç baronu Fırat Delibaş ve 15 adamı ile birlikte, 23 Kasım'da DGM tarafından tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne konuldu.
''Tamam, geleceğim'' dedi
Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesi, Tarabya Polis Merkezi'ne talimat göndererek İmren'in duruşmalara getirilmesini talep etti. Tarabya Polis Merkezi, İmren'in Sarıyer Cumhuriyet Mahallesi Arabayolu Caddesi'ndeki evine iki memur gönderdi. İmren'in evinde araştırma yapan polis memurları şarkıcının cezaevinde olduğunu öğrendi. Ancak her şeye rağmen mahkeme tebligatının bildirilmesi gerekiyordu. Sonunda yakınlarından cep telefonunu öğrenerek cezaevindeki İmren'i aradılar. Telefonu açan Imren'e mahkemesi olduğunu bildirdiler. İmren de ''Mahkemeye geleceğim'' dedi.
Polislerin hazırladığı tutanak mahkemeye gönderildi. Tutanakta, Cengiz İmren olarak tanınan Salih İmren'in evine gidildiği belirtilerek, sanığın tutuklu olduğunun anlaşıldığı kaydedildi. Tutanakta şöyle denildi: ''Bahse konu şahsın evinde, yardımcısı olan şahıslardan, Cengiz İmren'in cep telefonu alınmış olup, aranıp bilgi verildiğinde mahkemesine katılacağını beyan etmiştir.''
vatan
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:11
