Gündem
  • 15.7.2004 11:30

HASAN CELAL GÜZEL'DEN MESUT YILMAZ'I KIZDIRACAK YAZI!...

MESUT YILMAZ'IN SERENCÂMI Gençler, bugün sizlere bir siyaset adamının serencâmından söz edeceğim. Gözünüzü, kulağınızı açın da beni dikkatle dinleyin. Çünkü yarın siyasette seçeceğiniz yol, bu hikâye ile yakından ilgilidir. Hikâyemizin ''kahramanı'' Mesut Yılmaz, politikada ünlü isimler yetiştirmiş bir aileden geliyordu. Amcası eski demokrat İzzet Akçal ve kuzeni Erol Yılmaz Akçal itibarlı siyaset adamlarıydı. Aynı dönemlerde Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde bulunmuştuk. Başkanı olduğum, Adalet Partisi çizgisine yakın ''Hür Düşünce Kulübü''ne üyeliği reddetmiş, ''Ben sempatizan olarak kalayım'' demişti. (Daha sonra, Genel Başkan olarak seçildiği ANAP Kongresi'nde, milliyetçi delegelerin oylarını alabilmek için ''Ben de Hür Düşünce Kulübü'nde mücadele verdim'' diyebilmiştir). Fakülteden mezun olduktan sonra yıllarca kaldığı Almanya'dan akademik kariyerini tamamlayamadan döndü ve bir konfeksiyon şirketinde çalışmaya başladı. Bu arada AP'den politika yapma hesapları içindeydi. Derken, 12 Eylül Darbesi yapıldı ve arkasından 1983 yılında yeni partiler kurulmaya başlandı. Merhum Özal'ın ANAP için adam aradığı dönemde, Mesut Yılmaz'a da gün doğmuştu. X X X Mesut Yılmaz, çok zeki ve intikal sürati olan bir politikacıydı. Buna karşılık az hatâ yapmaya çalıştığı için durarak konuşur ve ''ciddî siyaset adamı'' pozu vermesini iyi becerirdi. Genel kültürü ve müktesebâtı zayıftı. Ancak politikadaki entrikaları ve taktikleri iyi bilir, ''adam tavlama'' ve tezgâhtarlık konusunda başarılı olurdu. Başbakanlık Müsteşarlığım sırasında sık sık bana uğrar ve devlet yönetimiyle ilgili istişarede bulunurdu. Bir akşam bana, babasının vefat ettiğini ve kendisine büyük miktarda miras bıraktığını söyleyerek ne yapması gerektiğini sordu. Ben de, derhal Meclis idaresine yazılı olarak ek servet beyanında bulunmasını tavsiye ettim. Tavsiyemi tuttu ve neticeden beni haberdar etti. Devlet Bakanlığı esnâsında bir çay firmasından menfaat sağladığı söylentileri üzerine kendisinden açıklama istedim. Sadece bir hemşehri işinin takibi olduğunu ve karşılığında hiç bir çıkar sağlamadığını söyledi; inandım... İşte gençler, Mesut Yılmaz, başlangıçta böyle idi. X X X Mesut Yılmaz, pek çalışkan sayılmazdı. ''Ziyafet politikası''nı sever; gece geç vakitlere kadar yakın arkadaşlarıyla oyun oynayarak vakit geçirir; ertesi gün öğleden sonra çalışmaya başlardı. Statükocu ve düzenden yanaydı. Bu hâliyle Özal'dan çok Demirel'e benzerdi. ANAP'ın ilk iktidar yıllarında, Devlet Bakanı ve Hükûmet Sözcüsü olarak, yapılan icraatları ve reformları iyi takip edemediği için Özal tarafından azarlanırdı. Özal bana, ''Mesut'a yaptıklarımızı anlat da tanıtımını iyi yapsın'' derdi. Mesut Yılmaz, ANAP'ın tanıtımını iyi yapamadı; çünkü ANAP'ın ''yenilikçi ve değişimci misyonu''nu bir türlü öğrenemedi. Ancak, özellikle Feyyaz Tokar vasıtasıyla kendi tanıtımını çok iyi yaptı. Genel Başkan ve Başbakan olabilmek için her türlü vasıtayı kullandı. İş adamları, menfaat çevresi ve Özal'ın ailesi hep onun için gayret gösterdiler. Neticede ANAP Genel Başkanı ve Başbakan oldu. Lâkin birkaç ay sonra, kendisini o mevkilere getiren Özal'a ve Semra Hanım'a sırtını dönüverdi. X X X Mesut Yılmaz da, elbette her başbakan gibi ülkesine çeşitli hizmetler vermiştir. Ancak onun başbakanlıkları ve içinde yer aldığı koalisyonlar döneminde, Türkiye yerinde saydı; hattâ geriye gitti. 28 Şubat Darbe döneminde ilkesizliği ve oportünizmi açıkça ortaya çıkmıştı. 28 Şubat dayatmasına karşı, benim taktığım isimle o bir ''Mesut Onbaşı'' idi. Eliyle Çevik Bir'i işaret ediyor ve yaptığı çıkışlardan sonra tükürdüğünü kolaylıkla yalayabiliyordu. Mesut Yılmaz, yüzde 45'e kadar oy almış ANAP'ı, yüzde 5'lere indirerek kötü bir mirasyedi gibi eritip bitirdi. Bu tükenişte, hiç şüphesiz çok çeşitli yolsuzluklara karışan isminin büyük etkisi olmuştu. X X X Şimdi Mesut Yılmaz, Yüce Divan yolcusu... Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir eski başbakan Yüce Divan'a gönderilmiş bulunuyor. Milyarlarca dolarlık yolsuzluklarının ilk halkasını teşkil eden Türkbank ihalesinin hesabını verecek. Eğer hakkındaki deliller yeterli olursa, ağır hapis cezasına mahkûm edilecek. Niyetim onu, bu dar durumunda karalamak değil. Bir eski dostun âkibeti karşısında şu anda gerçekten çok üzgünüm. Lâkin, genç nesillerin bu olaydan gerekli dersi almalarını istiyorum. X X X Sevgili gençler, siyasetle mutlaka ilgileniniz. Siyaset ülkemizin geleceği için çok önemlidir. Ancak, siyasette başarılı olabilmek için kendinizi iyi yetiştirmeli, çok çalışmalı, ilkeli ve dürüst olmalısınız. Taşıma suyla değirmen dönmüyor. Yapılan yanlışlıklar kimsenin yanına kâr kalmıyor. Kısa yoldan, entrikayla ulaşılan başarılar sonuç vermiyor. Mesut Yılmaz'ın serencâmı hiç aklınızdan çıkmasın olur mu? Hasan Celal Güzel D.B.Tercüman Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:34

İLGİLİ HABERLER