
"HÜKÜMET İLE TSK ARASINDA ÖZLENEN UYUM SERGİLENDİ"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Irak'ın Kuzeyindeki terör
örgütü unsurlarına yönelik gerçekleştirdiği sınır ötesi harekat
sebebiyle hükümetle TSK arasında tam anlamıyla özlenen bir uyum
sergilendiğini belirtti. Çiçek, "Herkes kendisine verilen yetkiyi
biliyor, direktifi biliyor. Direktif çerçevesinde kime ne zaman hangi
şartlarda bilgi verilmesi gerekiyorsa, bu bilgiler verilmiştir" dedi.
Çiçek, NTV'nin canlı yayınına katılarak, gündemdeki konulara ilişkin
soruları yanıtladı.
Çiçek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyindeki terör örgütü
unsurlarına yönelik gerçekleştirdiği sınır ötesi harekatın sona
erdirilmesiyle ilgili hükümetin zamanında haberdar olup olmadığı
yönündeki soru üzerine, hükümetin tamamının bu tür operasyonlardan
bilgisi olması gerekmediğini, ancak bilmesi gerekenlerin bildiğini
söyledi. Çiçek, şöyle konuştu:
"Bir kısım insanlar da Türk Silahlı Kuvvetleri ile hükümetin bu
uyumundan rahatsızdır. Bu görüntü, Türkiye'nin özlediği bir görüntüdür.
Bir ülke düşünün ki, hükümeti askeriyle kavgalı veya filanca kurumu
falancayla kavgalı, iktidarı muhalefetiyle kavgalı. Demokratik
tartışmanın ve mücadelenin ötesinde başka bir şey ifade ediyorum, böyle
bir görüntü Türkiye için arzulanan bir görüntü değildir. Millet, bütün
insanlarının belli konularda bir araya gelmesini istiyor, böyle bir
arzusu da var. Bizim bunun güzel örneklerini ortaya koymamız lazım. Bu
operasyon sebebiyle gerçekten hükümetle Türk Silahlı Kuvvetleri arasında
tam anlamıyla özlenen bir uyum sergilenmiştir. Herkes kendisine verilen
yetkiyi biliyor, direktifi biliyor. Direktif çerçevesinde kime ne zaman
hangi şartlarda bilgi verilmesi gerekiyorsa, o direktiflerin içinde var,
bu bilgiler verilmiştir."
Kamuoyunun, harekatın sona erdiğine ilişkin ilk haberleri Irak'lı
yetkililerden aldığının ifade edilmesi üzerine Çiçek, "Çekilen
Zebari'nin adamları değil ki, TSK'nın unsurları... TSK'nın unsurları
çekiliyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bazı
bakanların, harekat sürerken 25 Şubat Pazartesi günü Genelkurmay
Başkanlığında brifing aldığını hatırlatan Çiçek, brifingde bu tür
operasyonların en riskli anının, çekilme anı olduğu yönünde bilgi
verildiğini ifade etti. Zor bir harekat yürütüldüğünü, bu nedenle
bilmesi gereken kişilerin dışında kimseye bilgi verilmemesi gerektiğini
kaydeden Çiçek, "Ne yapalım, sabah öğreneceğinize öğleden sonra
öğreneceksiniz. Bu, bu kadar önemli mi? Oradaki bir tek Mehmetçiğin
hayatının kaybı, bu tür bir zamanlamadan daha önemlidir diye
düşünüyorum" dedi.
-"BİLMESİ GEREKENLER BİLİYOR..."-
Çiçek, bir başka soru üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın harekatın
sona erdiriliş zamanından haberdar olup olmadığına ilişkin yorumlara da
değinerek, "Ben de biliyorum ki, bilmesi gerekenler bunu biliyor. Bunun
sayısı bir elin parmaklarını da geçmez. Öyle olması da gerekiyordu.
Onlarca kişinin bildiği bir iş, oradaki insanların hayatını sıkıntıya
sokar. Devlet hayatında görüyoruz bazı bilgileri çok az sayıda
insanların bilmesi gerekir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın bilmesinin anayasa gereği
olduğuna işaret eden Çiçek, TSK içinde de sadece bilmesi gereken
kişilerin bildiğini söyledi.
-TALABANİ'NİN ZİYARETİ-
Çiçek, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin Türkiye ziyaretine ilişkin
soru üzerine de Türkiye'nin Irak'ta yaşanan karışıklıklardan en çok
etkilenen ülkelerden biri olduğunu söyledi. Terör sorununun Irak'la
Türkiye arasındaki ilişkilerin önünü tıkadığını belirten Çiçek, ancak
Irak'la ilişkilerin bundan ibaret olmadığını ifade etti.
Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu vurgulayan
Çiçek, Türkiye'nin bu ülkede yaşanan gelişmelerin uzağında olamayacağını
söyledi. Çiçek, Irak'la diğer konularda ilişki kurulmasında biraz
gecikildiğini, ancak bunun kendi hükümetleri döneminden
kaynaklanmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"2 gün evvel İran Cumhurbaşkanı geldi, başkaları geliyor, gidiyor, bir
takım ülkeler orada temsilcilikler açıyor. Şimdi herkes bu kadar yoğun
bir çaba içerisindeyken biz sadece olaya terör açısından bakıp,
ülkemizin hayati çıkarlarını göz ardı edemeyiz. Oturup bu ziyaretler ne
anlama geliyor, 9 defa düşünmek zorundayız."
Harekatla ilgili yorumların artık geride bırakılması gerektiğini,
harekat sırasında da kamuoyuna yanlış ve eksik bilgilerin verildiğini
belirten Çiçek, "Bu yazılar, toplumu bu havaya sokanlar şimdi acaba
vicdanen kendilerini sorgulayabiliyor mu? Yoksa suçu atacak birilerini
mi bulacak?" diye konuştu.
-"GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ MAKAM, MERKEZİ IRAK HÜKÜMETİDİR"-
Talabani'nin ziyareti sırasında, Türkiye'nin terör sorununun önlenmesi
konusundaki beklentilerinin gündeme geleceğini dile getiren Çiçek, bu
konuların tek bir ziyaret ve temasla çözülemeyeceğini vurguladı.
Çiçek, temasların Barzani'yi kapsayıp kapsamadığı sorusuna ise "Bizim
şu an görüştüğümüz makam, merkezi Irak hükümetidir. Bu manada en üst
düzeyde temaslar bu çerçevede yürüyor. Onun dışında başka türlü devletin
temas noktaları vardır, o farklı bir şeydir. Onu iyi kötü bilenler
bilir" dedi. Irak'a yönelik temaslarda meseleye, mezhep açısından
bakılmadığını, Türkiye'nin mezhep ve kökenleri dışlamadan ilişkilerini
yürüttüğünü belirten Çiçek, esas olanın Irak'ın bütünlüğü, huzuru ve
barışı olduğunu vurguladı. Çiçek, her türlü girişimin, Türkiye'nin
çıkarları ve bölgenin barışı dikkate alınarak yapıldığını kaydetti.
Talabani'nin, Irak'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğunu ve bu kapsamda
ziyaretini önemsediklerini ifade eden Çiçek, "Bu meseleyi o ülkenin
cumhurbaşkanıyla, başbakanıyla konuşmayacaksınız da kiminle
konuşacaksınız? Eskiden konuşmamamız yönünde kanaat sahibi olanlar şunu
da görmelidir ki, konuşulmaması gereken bu insanlarla başkaları
konuşuyor, onlar epey de mesafe alıyor. Aldıkları her mesafe de
Türkiye'nin aleyhine olur" dedi.
-TERÖRLE MÜCADELENİN SOSYAL VE EKONOMİK BOYUTU-
Çiçek, hükümetin terörle mücadelenin sosyal ve ekonomik boyutunu da
önemsediğini, ancak bölge için "özel bir paket" uygulamasında
olmadıklarını söyledi. Bölgeye yönelik, ekonomik ve sosyal tedbirlerin
hükümetin asli görevlerinden olduğunu vurgulayan Çiçek, "Bu işleri
tabii olarak yapmamız gerekiyor. Devlet olarak, hükümet olarak yapmanız
gereken şeyleri birilerinin zoruyla, baskısıyla yaparsanız, o
tedbirlerin önemi azalır, o tedbirlerin varmak istediği faydayı
küçültmüş olursunuz" diye konuştu. Çiçek, GAP'ın tamamlanacağını da
belirterek, bunun bölgedeki ekonomik ve sosyal yaşamı büyük ölçüde
değiştireceğini anlattı.
-ZORUNLU DİN DERSİ-
Çiçek, Danıştay 8. Dairesi'nin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine
ilişkin kararıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken de gerekçe açıklanmadan
kapsamlı bir açıklama yapmanın doğru olmayacağını söyledi.
Konuyla ilgili haberlere bakıldığında, kararın dersin zorunlu olup
olmamasıyla değil müfredatla ilgili olduğunun anlaşıldığını belirten
Çiçek, herkesin inancına ilişkin dini eğitimi almasının, mevcut
şartlarda ilgili kurumların sınırlı olması ya da bir takım engeller
nedeniyle mümkün olmadığını söyledi. Çiçek, din dersinin herhangi bir
dinin propagandası yapılmadan verilmesi gerektiğini vurgulayarak, konuya
bir bütünlük içinde bakılması, konuşulması ve sonuca bağlanması
gerektiğini ifade etti.