ÖZKAN DYP'YE GİRECEK OLURSA ŞAŞIRMAYIN
Mehmet Ağar DYP Genel Başkanı seçildiği günlerde, karşılaştığım herkese söylemiştim:
Yakında Hüsamettin Özkan da 2. adam olarak DYP'de yerini alır ve ''İlle laik olsun da gerisi ne olursa olsun'' diye şartlanmış bir kısım medyamız ile hatırı sayılır miktardaki seçmenimizden de destek görür diye...
Özkan'la birlikte YTP'den ayrılan İstemihan Talay ve Hasan Gemici belki CHP'ye gidebilirler, ama Özkan'ın yolu kesinlikle Deniz Baykal'la kesişmez.
Gerçi kendisine atfen siyaseti bırakacağı mesajları veriliyor, ama gün ola harman ola...
Ben aralık ortasından beri Özkan'ın Mehmet Ağar'la birlikte siyaset yapacağı tahmininde bulunuyordum. Perde gerisindeki güçlü 2. adam olarak...
Neden derseniz?
o Birincisi Özkan zaten kendisini ''solda siyaset yapan'' politikacı olarak tanımlamayı reddetmişti.
o İkincisi tıpkı Mesut Yılmaz'la olduğu gibi Mehmet Ağar'la aralarında ''kan uyumu'' söz konusu.
o Üçüncüsü bizim iş dünyası bugünlerde Özkan'a kim bilir ne biçim ısrar ediyordur, Ağar'la güçbirliği yapsın diye... Zira kendisinin Fethullahçılar, DSP'liler, MHP'liler, Devlet Bahçeli ve Kemal Derviş dahil, çok farklı siyasi eğilimler ve kişilikler arasındaki ihtilaflarda olduğu kadar, akçalı işlerde de sorun çözme becerisini sağır sultan bile duydu artık.
Diyebilirsiniz ki Mehmet Ağar artık DYP'nin tek hakimi. Karizması da, liderlik becerisi de kendine yeter. Kaldı ki DYP üst yönetiminde kendi yakınları, sağ kolları falan da vardır. Neden kendisi ve yakın çevresi, bir kısım yetkileri Özkan'la paylaşmaya yanaşsınlar ki?
Pastadan pay verilecekse, elbette gelecek ve gidecek olanın dengesi önemlidir ve eğer gelenle birlikte pasta da büyüyecekse, verilecek payın lafı bile edilmez.
Ne demişler? Kaz gelecek yerden, tavuk esirgenir mi?
Erdoğan: ''Şener, abisini Erdemir'e atamamalıydı''
Tayyip Bey'e göre Abdullah Şener yakında Erdemir'in üst yönetiminden ayrılacak
Davos dönüşü birikmiş gazeteleri (işim gereği mecburen) karıştırırken, Metin Münir'in Sabah'taki köşesinde ''Şener Biraderler AŞ.'yi ikinci ziyaret'' başlıklı yazısı dikkatimi çekti. Ve sevgili Metin'e hemen müjdeyi vereyim dedim:
Tayyip Bey Davos'ta, yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladığı medya yemeğinde, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in ağabeyini Erdemir üst yönetimine atamasını uygun bulmadığını ve bu görüşünü Şener'e de bildirdiğini, Şener'in de yakında gerekeni yapacağını sandığını belirtti.
The Financial Times muhabirinin ''Partinizin yolsuzluklarla ilişkilendirilmesini nasıl karşılıyorsunuz? Örneğin başbakan yardımcınızın ağabeyini çelik endüstrisinin başına getirmesi ya da İhale Yasası...'' sorusunu Tayyip Bey aynen şöyle yanıtladı:
''Bir kere Abdüllatif Şener'in ağabeyi çelik endüstrisinin başına getirilmemiştir. Sadece 9 kişilik Yönetim Kurulu'nun üyelerinden biri olarak atanmıştır. Kendisi daha önce Türkiye Gübre Sanayi Teftiş Kurulu Başkanı'ydı. Dolayısıyla ehliyetinden kuşkum yoktur. Ancak bu atamadaki yakın akrabalık ilişkisi hoş değildir. Zaten ben de Abdüllatif Şener Bey'e ağabeyini Erdemir yönetimine getirmesinin uygun olmadığını söyledim. Sanırım kendisi yakında gerekeni yapacak.''
Bu noktadan sonra Metin Münir de ben de konunun takipçisi olabiliriz. Eğer ''gereği'' yapılmıyorsa, Tayyip Bey'in hükümet içindeki otoritesinden kuşku duymamız gerekir. Düşünmek bile istemediğim diğer ihtimal ise Tayyip Bey'in The Financial Times muhabirini geçiştirmek için bu tür bir yanıt vermiş olmasıdır ki, o zaman da hem Financial Times hem de yemeğe katılan Türk gazetecileri nezdinde güvenilirliğini yitirir.
(Meral Tamer/ Milliyet)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:16
