HYUNDAI SKANDALI!.. PATRON TUTUKLANDI...

Güney Kore'nin en büyük şirketlerinden biri olan otomobil üreticisi Hyundai'nin yönetim kurulu başkanı Çung Mong-ku başkent Seul'de tutuklandı.

Çung Mong-Ku, hükümet yetkilileri ve siyasetçilere rüşvet vermekle suçlanıyor.

Çung Mong-ku'nun şirket hesaplarından yaklaşık 100 milyon dolarlık bir rüşvet fonu oluşturduğu öne sürülüyor.

Savcılığın, Hyundai'nin yan kuruluşu Kia Motors'un başkanı Çung Eui-son hakkında da iddianame hazırladığı belirtiliyor.

Çung Eui-son, Çung Mong-ku'nun oğlu.

Güney Kore'nin en zengin işadamlarından biri olan Çung Mong-ku ve oğlu, skandal nedeniyle halktan özür dilemiş ve kendilerini temize çıkarmak için Glovis adlı şirketteki hisselerinin yüzde 60'ını bir hayır kurumuna bağışlamayı kabul etmişti.

Söz konusu hisselerin değerinin bir milyar dolardan fazla olduğu belirtiliyor.

Hyundai, son yıllarda Güney Kore'nin en başarılı şirketlerinden biri. Ancak aile şirketlerini saran iddialardan Hyundai de etkilendi.

Siyasetçilerle 'karanlık ilişkiler' kurulduğu, şirketin hesaplarının yeterince şeffaf olmadığı söyleniyor.

Bu son skandalda Hyundai şirketinin üst düzey yöneticileri, siyasi liderlere el altından para aktardıkları iddiaları nedeniyle 15 saat süreyle sorguya çekildi.

Çung Mong-ku'dan alt düzeydeki çalışanlar ulusal televizyonlarda yayınlanan bir basın toplantısı düzenleyerek, şirketin toplumsal sorumluluklarını yerine getirmekte başarısız kaldığını ve özür dilediklerini açıkladılar.

Güney Kore'nin Ticaret Ahlâkı Komisyonu'nun Başkanı, şirketin geçmişte kalmış taktiklere başvurarak kamuoyundaki kaygı ve eleştirileri bertaraf etmeye çalıştığını söyledi.

Hyundai'nin girişimi, Güney Kore'de bir ilk değil.

Bu yılın başlarında Samsung'un yöneticisi, siyasetçilere yapılan bağışlar ve şirketin sahibi olarak yerine oğlunu geçirmesiyle ilgili olarak ardı arkası gelmeyen sorular nedeniyle, kendini bir yolsuzluk skandalının ortasında bulmuş ve bir çıkar yol olarak hayır kurumlarına 800 milyon dolar yardım yapmıştı.

Ekonomi yorumcuları, çok sayıda Güney Kore şirketinin hisselerinin, yöneticilerin şaibeli uygulamaları ve şeffaf olmayan şirket politikaları nedeniyle, olması gerekenden bir hayli düşük değerde işlem gördüğünü söylüyor.