Gündem
  • 21.1.2003 12:55

İNGİLİZ AVUKATLARIN İMRALI'DA NE İŞİ VAR ?

APO'NUN İNGİLİZ AVUKATLARININ ADALET BAKANLIĞI'NDAN İSTEĞİ VAR PKK'nın başı Abdullah Öcalan, 16 Şubat 1999 tarihinde Türkiye'ye getirildiğinde yer yerinden oynamıştı. 35 bin kişinin katili olmakla suçlanan Öcalan'ın yargılaması, yine onun güvenliği için İmralı Adası'nda yapıldı. Onun güvenliği düşünülerek İmralı Adası'nda cezasını çekmesi uygun bulundu. Sağlık hizmetleri yönünden belki hiç bir mahkum Öcalan gibi şanslı olmadı. Abdullah Öcalan, yargılamanın adil olmadığı, davanın başında askeri hakim bulunduğunu öne sürüp, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmuştu. Öcalan'ı orada yalnız Türk avukatların değil, İngiliz avukatların da savunduğu ortaya çıktı. Hatta bu avukatların zaman zaman Türkiye'ye gelip İmralı Adası'nda müvekkilleri Abdullah Öcalan ile görüştükleri öğrenildi. Adalet Bakanlığı yetkilileri, bu durumun uluslararası hukuka ve anlaşmalara uygun olduğunu belirttiler. Tim ve Mark Abdullah Öcalan'ı, AİHM'de savunan İngiliz avukatların Tim Oty ve Mark Müller olduğunu öğrendim. Bu iki avukatın gerek duydukları zaman yanlarında Türkçe tercüman ile birlikte İmralı Adası'na gidişlerine izin veriliyor. İngiliz avukatların tercümanlığını gazeteci Ragıp Duran yapıyor. Onlar, gelişlerinde gerekli izinleri aldıktan sonra İmralı Adası'na gidiyor ve Öcalan ile görüşüyor. Yani görüşmelerinin engellenmesi şöyle dursun görüşmelerini rahat bir biçimde yapabilmeleri için de her türlü olanak sağlandığı yetkililer tarafından belirtiliyor. Ama yerine getirilemeyecek istekler karşısında ise 'bu olmaz' deniliyor. Apo'nun İngiliz avukatları Tim Oty ve Mark Müller, kısa süre önce yine Türkiye'ye geldi. Apo ile görüşmek istediler. Ancak, hava muhalefeti nedeniyle İmralı'ya bir türlü gidemediler. Adalet Bakanlığı yetkililerine başvurup, 'Hava muhalefeti nedeniyle İmralı Adası'na gidip müvekkilimizle görüşemiyoruz. Oraya gidebilmemiz için bize helikopter tahsis edin' diyorlar. Adalet Bakanlığı böyle bir isteğe ne der? Apo'nun avukatlarıyla görüştürülmemesinin özel bir nedeni var mı? Bunları Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'a sordum. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in insan hakları konusundaki duyarlılığı bilinir. Mahkumların da her şeyden önce insan olduğu ve cezaevi personelinin bu konuda gerekli duyarlılığı göstermesini istiyor. Aslında cezaevi personeli için açılan eğitim kurslarının içeriğine baktığımız zaman temelinde böyle bir yaklaşım olduğu da görülüyor. Ne isteniyor? Apo'nun Kenya'da yakalanışı ve Türkiye'ye getiriliş yıldönümü yaklaştıkça PKK'lıların da bu konuyu daha sıcak tutmak için çaba gösterdiği dikkat çekiyor. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, cezaevleriyle ilgili olarak şunları söylüyor: · APO'NUN GÖRÜŞEMEDİĞİ DOĞRU: Abdullah Öcalan'ın İmralı Adası'ndan alınıp başka bir cezaevine gönderilmesi için kampanya yürütülüyor. Öcalan'ın oradan alınıp başka bir cezaevine gönderilmesi düşünülmüyor. Öcalan'ın İmralı Adası'ndan alınıp başka bir cezaevine gönderilmeyeceğini bildikleri için PKK'lı bazı mahkumlar, kendilerinin İmralı'ya nakledilmesini istiyor. Öcalan'ın, avukatlarıyla görüştürülmediği iddiası var. Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüştürülmediği iddiasını kabul etmiyoruz. Avukatlarının, Öcalan'la her hafta çarşamba günü görüşme hakları var. Ama orası bir ada. Adaya bazen hava muhalefetiyle bizim personelimiz de gidemiyor. Onlar da hava muhalefetinden gidemeyince adı 'görüştürülmüyor' oluyor. Hakikaten, Öcalan, avukatlarıyla 1,5 aydır görüşemiyor. Ama, hava muhalefeti nedeniyle gidilemedeğine ilişkin hepsinin de belgesi var. Gidememe onlar için özel bir şey değil. · BİZDEN HELİKOPTER İSTEDİLER: Abdullah Öcalan'ın İngiliz avukatları, İmralı'ya gidebilmek için bizden helikopter istiyor. Helikopter sağlayabilir miyiz, mümkün mü? Türkiye Cumhuriyeti'nde bir mahkumla görüşülmesi için helikopter sağlandığı nerede görülmüş? İngiliz avukatlara da helikopterle göndermemizin mümkün olmadığına ilişkin cevap verdik. Kendi personelimizden de İmralı'ya gitmesi gerekenleri de hava muhalefeti nedeniyle gönderemiyoruz. Bir kosterimiz var. Hava koşulları uygun olursa onunla gidip geliyorlar. · GÖRÜŞ GÜNÜ ÇARŞAMBA: Öcalan'ın avukatlarıyla görüş günü Çarşamba. Gidişlerine deniz engel oluyorsa ne yapabiliriz? Son dönemlerde her hafta çarşamba günü hava muhalefeti yaşanıyor. Daha önce avukatlar, Öcalan ile düzenli olarak görüştürülüyordu. Daha önce görüş günü olarak çarşambayı belirlemişiz. Oranın da belli bir düzeni var. İmralı, askeri bölge. · DİLEKÇE VERİYORLAR: İmralı'ya naklini isteyen PKK'lı mahkumların dilekçeleri geliyor. Onlara İmralı'ya nakillerinin yapılmayacağına ilişkin cevap veriyoruz. Orada çok sayıda mahkumun kapalı cezaevinde kalmasının imkanı yok. İmralı'da Abdullah Öcalan için şartlara ve standartlara uygun bir mekan yaratıldı. Oraya İşkenceyi Önleme Komitesi gitti. İncelediler, herhangi bir aykırılık da görmediler. · ZİYARETGAH OLUR: Abdullah Öcalan'ın gündemde tutulması için özel çabalar var. Tamam şimdi İmralı'da masraf oluyor, olmuyor demiyoruz ama bu şahsı F tipine alsak, orası da bu sefer bir ziyaretgaha dönebilir. Her şeyi düşünmek zorundayız. Apo'ya destek vermek adı altında PKK'lılar dönüşümlü açlık grevi yapıyorlar. Cezaevlerinde ölüm orucuna katılanların sayı da 18'e indi. Bunun son bulmasını yürekten diliyoruz. Bitmesi için elimizden gelen çabayı da başından beri gösteriyoruz. Nisan ve Mayıs aylarında Ankara, İzmir, Tekirdağ, Adana ve Diyarbakır'da yeni F tipi cezaevleri açılacak. Bundan geriye dönüş olmayacak. (SAYGI ÖZTÜRK/ STAR) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:11

İLGİLİ HABERLER