Gündem
  • 14.9.2002 12:58

İŞTE DSP'NİN SEÇİM BİLDİRGESİNİN TAM METNİ...

KAYNAK : Haber Vitrini BÜLENT AYDEMİR ANKARA - Demokratik Sol Parti'nin seçim bildirgesi açıklandı. Başbakan Bülent Ecevit tarafından bugün bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanacak olan seçim bilgirgesi iki bölümden oluşuyor. Seçim bildirgesi özetle şöyle: DSP'NİN TÜRKİYE'YE BAKIŞI A - Temel Ulusal Uzlaşılar Çok partili rejimlerde, ekonomik ve sosyal konularda partilerin değişik politikalarının, seçmenlerin değişik tercihlerinin bulunması doğaldır. Ama, bunların içinde öyle bazı temel konular vardır ki, o temel konularda, ulusunun tümünün veya tümüne yakın çoğunluğunun, sağcılık solculuk ayrımını aşarak uzlaşıp birleşmesi gerekir. Bir halkın güçlü bir ulus olabilmesinin temel koşulu, o halkın çoğunluğunun temel nitelikteki bu konular üzerindeki uzlaşmasıdır. Günümüz Türkiye'sinde, ekonomik, sosyal ve siyasal alanda DSP'nin belirlediği temel ulusal uzlaşı konuları şunlardır: - Demokratik rejimi tüm kurumları ile eksiksiz ve kesintisiz yaşatmak ortak sorumluluğumuzdur. - Ulusal birlik, başta önderimiz büyük Atatürk olmak üzere Cumhuriyetimizi kuran kuşağa, vefa borcumuzdur. Ulusal birlik, dışardan kışkırtılan bölücü akımlara karşı pekiştirilmelidir. - İnançlara tam saygı ile bağdaşmış laik Devlet anlayışı, ulusal birliğin de demokrasinin de güvencesidir. - Hakça bir düzen, ancak katılımcı ve dürüst bir yönetim ve etkili bir denetimle, ve haksızlıklara, adaletsizliklere ve yolsuzluklara karşı sürekli savaşımla sağlanabilir. - Atatürk emanetinin bilincine varan gençlik, laik demokratik rejimin güvencesi, çağdaşlaşmanın öncüsüdür. Gençliğe yatırım geleceğe yatırımdır. O nedenle, gençliğe çağdaş eğitim teknolojisinin tüm olanakları sunulmalıdır. - Bilgi çağını toplumun tüm kesimleriyle birlikte yakalamak, güçlü bir ülke olabilmenin ve Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne yükselme hedefini gerçekleştirmenin başta gelen koşuludur. Demokratik Sol Parti, bu temel ulusal konuların tümünde, şimdiye kadar tutarlı, ilkeli ve gerçekçi somut çözümler üretebilmiştir. Hükümet ortağı veya tek başına azınlık iktidarı olduğu son 20 ayda bu tutumunu kararlılıkla sürdürmüştür. 1 - Ulusal Birlik Günümüz Türkiye'sinde, temel ulusal konuların başında, dışarıdan kışkırtılan bölücü akımlara karşı ulusal birliğimizin pekiştirilmesi gelmektedir. DSP'nin ulus kavramında ve milliyetçilik anlayışında, ırk ve soy ayrımcılığının da, din ve mezhep ayrımcılığının da, bölgeciliğin de yeri yoktur. Kaldı ki, Türkiye bağlamında "Türk" adı bir ırkın değil, değişik ırklardan ve soylardan gelse de, değişik din ve mezheplere bağlı olsa da yüzyıllar boyunca bu topraklarda kaynaşıp bütünleşmiş olan tüm insanların bir arada oluşturdukları bir ulusun adıdır. Kökenleri ne olursa olsun, hepsi bu ülkenin toprağına kök salmıştır ve o köklerden Türk ulusunun sağlam çınarı yükselmiştir. 2 - İnançlara Saygılı Liklik Ulusal birliğin de demokrasinin de güvencesi olan likliğin, inançlara tam saygıyla bağdaşarak korunması konusunda ulusumuzun büyük çoğunluğu birleşmektedir. Liklik, Atatürk Devriminin, ulusal birlik ve bilincin, çağdaşlaşmanın ve demokrasinin temel unsurudur. Demokratik Sol Parti muhalefette olduğu gibi iktidarda da, likliğin, dine bağlı kesimlerle ters düşmeksizin, korunmasına özen gösterecektir. Dinine olduğu kadar demokrasiye de bağlı olan halkımıza, Türkiye'nin kendine özgü koşulları içinde liklikle demokrasinin birbirinden ayrılamayacağı; ve dinle ilgili gereksinmelerin ancak lik Cumhuriyet döneminde gereğince karşılandığı; halkımızın dinini eğitilmiş din görevlilerinden öğrenme, Müslüman halkın kendi kutsal kitabını kendi dilinde okuyup anlayabilme olanağına bu dönemde kavuşmuş olduğu bilinmektedir. 3 - Demokrasi Demokratik Sol Parti, demokrasiye gerçeklik ve işlerlik kazandırmayı öncelikli görev ve işlev saymaktadır. Bu hedef, demokrasinin bir yandan bütün kurumlarıyla sağlam temellere dayandırılmasına, öbür yandan toplumun bütün kesimlerince her tür toplumsal etkinlikte uygulama alanı bulan bir yaşam biçimi olarak benimsenmesine bağlıdır. 4 - Hakça Düzen "Hakça düzen" kavramını ülkemize demokratik sol akım getirmiştir. Yolsuzluklardan ve adaletsizlikten bunalan halkımızın bir özlemi de ülkemizde hakça bir düzen, etkin ve dürüst bir yönetim, etkili bir denetim kurulmasıdır. DSP'nin amaçladığı hakça düzende sömürünün önlenmesi, tüm toplum kesimlerinin insanca yaşama olanaklarına kavuşturulması, hem insanlar hem bölgeler arasında sosyal adaletin sağlanması ve sosyal güvenliğin herkesi kapsaması öngörülmektedir. Demokratik Sol iktidar bir yandan hakça düzen yolunda adımlar atarken, diğer yandan üretkenliği destekleyip hızlandırmaya da özen gösterecektir. 5 - Gençliğe; Geleceğe Yatırım Gençliği geleceğin güvencesi ve çağdaşlaşmanın öncüsü olarak gören Demokratik Sol Parti'nin Hükümet ortağı olduğu dönemde gerçekleştirilen sekiz yıllık kesintisiz temel eğitim düzenlemesi ile gençliğin yetiştirilmesine yönelik DSP "reform programı"nın ilk aşamasına başarıyla geçilmiştir. Çağdaş iletişim ve bilgi teknolojisinden yurdun her köşesinde gençlerin, çocukların ve yetişkinlerin yararlandırılması; açık öğretimin örgün eğitimle desteklenerek doyurucu düzeye eriştirilmesi; meslek öğretiminin özendirilmesi; yatılı ve taşımalı eğitimin yaygınlaştırılması ve dar gelirli aile çocuklarının eğitim giderlerine devlet katkısının arttırılması yolunda da, DSP'nin içinde veya başında bulunduğu hükümetler döneminde, ileri adımlar atılmaya başlamıştır. Böylece, dar htt orta gelirli ailelerin çocuklarını gönüllerince yetiştirmekte güçlüklerle karşılaşmaları, lik eğitimden gitgide uzaklaşılması gibi Türkiye'nin geleceğini karartacak ve DSP tarafından daha önce özenle dikkat çekilmiş olan tehlikelerin ortadan kaldırılması yolunda da önemli gelişmeler sağlanmıştır. 6 - Güçlü ve Saygın Türkiye Yeni bir değişim sürecine giren dünyada, Avrupa ile Asya bütünleştikçe, Türklüğün ve Türkiye'nin kazanacağı önemi ilk farkeden Demokratik Sol Parti olmuştur. DSP hiçbir ülkenin iç işlerine karışmaksızın, şovenlikten de, ırkçılıktan da, yayılmacılıktan da uzak bir yaklaşımla, dış ülkelerdeki yurttaşlarımıza ve yabancı ülkelerin yurttaşı olan Türk kökenlilere el uzatan bir ulusal politika önerisi saptamıştır. Bu amaçla ayrı bir bakanlık oluşturacağını, daha bundan oniki yıl önceki Seçim Bildirgesinde açıklamıştır. Nitekim bir devlet bakanlığının bu konuyla görevlendirilmesi sağlanmıştır. Yurt dışında bulunan vatandaşlarımıza oy hakkı tanınmasını başlangıcından beri savunan DSP, bu konuda gerekli mevzuat düzenlemesine özel bir önem vermiştir. Ama henüz partiler arasında uyum sağlanamamıştır. Seçimleri izleyen yasama döneminde de bu hakkın işlerlik kazanması için, her çaba gösterilecektir. B - Ülkemizin İçinde Bulunduğu Durumve Varolan Sorunlara Yaklaşımımız 1 - Ekonomik ve Sosyal Temel Sorunlar Ülkemizin içine düşürüldüğü karmaşa ve yoksulluk, ne insanımızın kara yazgısıdır, ne de Ülkemiz kaynaklarının kıt olmasındandır. Türkiye aslında çok zengin bir Ülkedir, çok güçlü bir Ülkedir. Bu zenginliğin en önemli kaynağı ise insanımızdır. Ülke kaynaklarını yeterince değerlendiremeyen geçmiş iktidarlar, kendi beceriksizliklerinin ve umarsızlıklarının bedelini halkımızın sırtına yıkagelmişlerdir. Halkımız ancak 1997 yazından bu yana bu olumsuzlukların olumlu yönde değiştirilebileceğini görmeye başlamıştır. Bu bakımdan, seçim günü geldiğinde kendimiz, ailemiz, beldemiz, yöremiz ve ülkemiz için en doğru kararı verebilmek üzere daha önceki hükümetlerin ülkemizi içine düşürdükleri durumu, genel hatlarıyla, yeniden hatırlamakta yarar vardır. a) Biz, Ülkemizin Temel Sorunlarını da, Çözümlerini de Çok İyi Biliyoruz. Yoksul çoğunluğu daha yoksul, varlıklı azınlığı daha zengin yapan acımasız yüksek enflasyon, yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. İşsizlik yaygınlaşmıştır. Gelir düzeyinin yetersiz olması yanında, gelir dağılımının da bozuk olması, toplumun, "haketmediği kadar para kazananlar" ile "geçimine yetecek geliri bile sağlamakta güçlük çekenler" olarak iki kesime ayrılmasına yol açmıştır. Halk çoğunluğunun gelir düzeyinin düşük olması yanında, gönüllü tasarrufların ve sosyal güvenlik sisteminin yetersiz olması da, kurumlaşmış tasarrufların birikimini güçleştirmiştir. Kurumlaşmış tasarruflar yanında, vergi gibi zorunlu tasarrufların da yetersiz kalması sonucu, toplam tasarruflar, yatırımlar için gerekli kaynakların yaratılmasını güçleştirmiştir. b) Türk Ekonomisinde, İstikrarlı ve Sağlıklı Büyüme Bir Zorunluluktur. c) Kamu Borçlarının Sürekli Artması Önlenmeli, Kaynakların Verimli Kullanılması Sağlanmalıdır. d) Ekonomi, Tutarlı ve Verimli Yönetilmeli, Üretken Yatırkımlara İvme Kazandırılmalıdır. e) Kamu İktisadi Kuruluşları Ekonomiye Yük Olmamalıdır. f) Rant Ekonomisi Yanlışına Son Verilmelidir. g) İşsizliğe Çözüm Getirilmelidir. h) Gelir Dağılımındaki Adaletsizliğe Son Verilmelidir. i) Sosyal Güvenlik Sistemi İyileştirilmelidir. j) Ödemeler Dengesi ve Dış Ticaret Politikaları Amacına Uygun Yürütülmelidir. k) Tarım Sektörü Yeniden Ülkeyi Besler Duruma Getirilmelidir. l) Küçük Esnaf ve Sanatkrlar ile KOBİ'lere Sahip Çıkılmalıdır. 2 - Demokratik Sol Partinin Program Zenginliği Halkımız bu kara yazgıdan kurtarılmalıdır. Halkın yaşam düzeyinin yükseltilerek, yoksulluktan kurtarılabilmesi için, Ülkemizin sorunlarının ivedilikle çözümlenmesi, tüm kesimlerde onarım ya da yeni yapılanmanın tamamlanmasıyla, geli*tirme ve ilerleme programlarının yeniden uygulamaya konulması gerekmektedir. Bunun için Demokratik Sol Parti, önümüzdeki genel ve yerel seçimlere, belirlemiş olduğu temel ulusal sorunların çözümü için geliştirdiği önerilere dayanarak oluşturduğu temel ulusal programı yanında, Türkiye'nin sorunlarını çözecek zengin bir program ve tasarımlar demetiyle girmektedir. Bu bağlamda, altı temel konuda, yani; - Ulusal birlik, - Inançlara saygılı bir liklik anlayışı ve uygulaması, - Demokrasiye gerçeklik kazandırma, - Hakça bir düzen kurma, - Gençliğe ve geleceğe yatırım, - Türkiye'yi Dünyada güçlü ve saygın bir ülke durumuna getirme konularında kararlılığını sürdüren DSP; - İstikrar içinde, sağlıklı bir yapıyla büyüyen ekonomi programını, - Toplumsal ve siyasal gelişme programını, - Atatürk'ün emanetine sahip çıkacak çağdaş düşünceli genç kuşaklar yetiştirilmesi için gerekli gördüğü gençlik programını, - Ulusal bilgi ve nitelikli eğitim programını, - Yönetimde dürüstlük ve verimlilik programını, - Yerel yönetimler programını, - Ulusal çıkarlara dayalı bölge merkezli geniş açılımlı dış politika programını, ve - İç ve dış güvenlik kavramını oluşturmuştur. DSP'NİN GETİRDİĞİ VE GETİRECEĞİ ÇÖZÜMLER A - İstikrarlı Büyüyen Sağlıklı Ekonomi Politikası DSP'nin "İstikrarlı, Büyüyen, Sağlıklı Ekonomi Programı", ülkemizin girişimci ve üretken potansiyelini harekete geçirip, geçmişte uygulanan yanlış politikaların zedelediği ve bozduğu ekonomik ve sosyal dengeleri kurarak, Türkiye'nin küresel pazarlarda başarıyla rekabet edebilecek düzeye gelmesini amaçlamaktadır. Ekonomik istikrar ve dengeli büyüme, bir yandan halkın yaşam düzeyinin yükseltilerek refah ve mutluluğunun artırılması, öte yandan Türkiye'nin Avrupa Birliği ile gerçekleştirdiği Gümrük Birliğinin yararlarının en çoğa çıkarılması ve zararlarının en aza indirilmesi için zorunludur. DSP iktidarında, bir yandan Avrupa Birliği ile tam üyelik çalışmaları kararlılıkla sürdürülürken, diğer yandan da Gümrük Birliğinin olanaklarının geliştirilmesi için gerekli önlemler alınacaktır. Türkiye'nin önde gelen sorunlarından biri olan yoksulluk ve işsizlik, ancak DSP'nin izleyeceği bu politikalar yoluyla çözüme kavuşturulabilecektir. Türkiye düşük enflasyonla yüksek büyüme oranlarını birarada gerçekleştirebilecek bir ülkedir. Bunu sağlayacak üretici, girişimci ve işçi gücü Türkiye'de vardır. DSP'nin ekonomik kalkınma sorununa üç temel yaklaşımı vardır: i) Rant ekonomisi yerine üretim ekonomisi. ii) Düşük ücretlerle değil yüksek verimlilik temelinde dış pazarlarda rekabet. iii) Çatışma yerine toplumsal uzlaşmaya dayalı kalkınma. 1 - Ekonomiyi Düzenleme Ve Güçlendirme Programı Ülke ekonomisini içine düşürüldüğü durumdan çıkarabilmenin başta gelen koşulları, siyasal istikrar ile iç ve dış piyasalara güven verecek, kendi içinde tutarlı, uygulanabilir, orta ve uzun vadede sürdürülebilir bir ekonomik programın varlığını sergileyebilmektir. Halkımız, önümüzdeki seçimlerde, DSP'ye tek başına iktidar yetkisi verirse, Türk ekonomisinin içeride ve dışarıda güvenilirliğini sağlayacak programımız, bu Bildirge'den de görüleceği üzere, hazırdır ve seçime karşın çizgisinden sapmadan uygulanmaktadır. Bu tutarlı programın olumlu sonuçları şu kısa sürede bile halkımız tarafından görülmeye başlanmıştır Ekonominin toparlanmasını sağlayacak ve istikrar içinde kalkınma için zemin oluşturacak bu düzenlemelere ek olarak borç yönetimi, para politikaları ve sosyal güvenlik reformları da gerçekleştirilmelidir. a) Kamu Maliyesi Programı DSP'nin kamu maliyesini yeniden yapılandırma programının üç ayağı bulunmaktadır. Sırasıyla kamu gelirleri, kamu giderleri ve kamu borç yönetimine ilişkin politikaları içeren bu program demeti Devletimizi, ona buna avuç açan bir devlet niteliğinden kurtararak; iç ve dış piyasalarda güvenilir, kalkınma programları güvenle finanse edilebilir, akılcı ve sürdürülebilir ekonomik politikalar izleyen ve maliye alanında vatandaşını incitmeyen, güçlü, güvenilir ve saygın bir Devlet durumuna getirmeye yöneliktir. Hükümet ortağı olarak görev yaptığımız dönemde, kalkınmada öncelikli yörelerde ve özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde terörün ekonomik yıkımını, Bölge halkını göçe zorlayan nedenleri ortadan kaldırmak, yeni iş olanakları yaratmak için 4325 sayılı özel Yasayı çıkardık. aa) Kamu Gelirleri Reformu Vergi gelirlerinde verimliliği çağdaş ülkeler düzeyine çıkaracak ve vergi yükünü toplumun çeşitli katmanları arasında adaletli olarak dağıtacak nitelikte ve yapıda bir vergi reformu yapılacağı, 1995 Seçim Bildirgemizde yer almıştı. Bu taahhüdümüz, Hükümet ortağı olduğumuz son dönemde, toplum kesimleri arasında geniş bir uzlaşma sağlanarak, büyük ölçüde yerine getirilmiştir. Bunda bir eksiğimiz, gediğimiz, yanlışımız görülürse, gecikmeden ve çekinmeden düzeltmek görevimiz olacaktır. Yeni yasayla vergi gelirlerindeki artışın, vergi verenler üzerindeki yükleri daha ağırlaştırarak değil, vergi oranlarını düşürerek, etkili bir vergi idaresi kurarak ve vergi tabanını genişleterek sağlanması, vergilendirilecek gelirin bu amaçla yeniden tanımlanması yoluyla gerçekleştirilmiştir. ab) Kamu Giderleri Reformu DSP kamu maliyesinde iyileştirmeyi sadece vergi önlemlerinden ibaret görmemektedir. Sağlıklı bir kamu maliyesi iki sağlam ayak üzerinde durur. Bunlardan birisi vergi ise, diğeri kamu harcamalarıdır. Bunun için DSP 1998 ve 1999 bütçelerinde kamu harcamalarında disiplin sağlayıcı önlem ve uygulamalara ağırlık vermiştir. ac) Kamu Borç Yönetimi Reformu Kamu borç yönetimi reformunun amacı, bütçe finansmanının gerektirdiği borçlanmayı, yapay hiç bir yöneteme başvurmaksızın, mümkün olan en düşük maliyetle gerçekleştirmektir. Bu amaçla, kamu borçlanmaları, ayrıntıları önceden kamuoyuna açıklanan bir şeffaf program çerçevesinde sürdürülecektir. Iç ve dış piyasaların kamu finansman politikalarına güvenini sürekli kılabilmek için Devletin finansal tabloları sürekli ve periyodik olarak kamuoyunun bilgisine sunulacak ve piyasalarda risk ve likidite priminin gerçekçi düzeyde oluşmasına çalışılacaktır. İç borçlanmada diğer araçların yanında anaparayı enflasyona karşı koruyucu yöntemler uygulanacak ve böylece uzun vadeli iç borçlanma yolu açılacaktır. Ayrıca, borçlanma araçlarının basit, çalışabilir, fiyatlandırılması ve tedavülü kolay olması ilkesi benimsenecektir. Bankaların iç borçlanma kağıtlarını alma zorunluluğu aşama aşama azaltılacak ve sonuçta tamamen kaldırılacaktır. b) Para ve Kredi Politikası Para politikaları, sadece enflasyonla mücadele ve gerçekçi döviz kuru açısından değil, aynı zamanda ülkedeki gönüllü tasarrufları özendirmek bakımından da önem taşımaktadır. Her iki amaca ulaşmak üzere, DSP iktidarında para politikaları şu temel unsurlara dayandırılacaktır: Para hacmindeki artış, ekonomik büyüme ile ve reel ekonominin gerekleri ile sınırlı olacaktır. Merkez Bankasının kamuyu ve kamu destekleme alımlarını, dolaylı da olsa, finanse etmesinin önüne geçilecektir. Türk Lirasının dış değeri ülkemiz ile gelişmiş ülkeler arasındaki enflasyon ve verimlilik farklılıklarını gerçekçi bir biçimde yansıtacak biçimde, tarafsız kur politikası çerçevesinde ve piyasalarda belirlenecektir. Piyasalar, spekülatif nedenlerle bu çizgiden saparlarsa, ancak o zaman T.C. Merkez Bankası piyasaya girecektir. DSP faize kamu müdahelesinden kaçınacak, faiz oranlarının serbest piyasa koşulları altında oluşmasına özen gösterecektir. Hazine ve Merkez Bankası arasında, etkili ve sürekli çalışan bir eşgüdüm mekanizması oluşturulacaktır. c) Finans Piyasaları Programı Globalleşen dünyamızda, enformasyon teknolojisindeki gelişmeler sonucu, "mali sektör" "reel sektör" etkileşimi giderek artmaktadır. Bu nedenle, Türk finans piyasalarının uluslararası finans piyasalarıyla entegrasyonunu engelleyen ya da güçleştiren yapısal sorunlarının süratle giderilmesi gerekmektedir. DSP'ye göre, Dünyada yaygınlaşan deregülasyon eğilimi sonucu mali piyasalarda Devletin, etkin gözetim ve yaptırım gücü yüksek, etkili denetim surumluluğu dışında bir görevinin bulunmaması gerekmektedir. Yurdumuzda, yüksek enflasyon ve yüksek düzeydeki kamu boçlanma gereği, bu piyasaların sağlıklı işlemesini ve asli fonksiyonlarını yerine getirmesini güçleştirmektedir. Demokratrik Sol Parti iktidar olduğunda, gelişmekte olan Türk finans piyasalarının uluslararası finans piyasalarıyla entegrasyonunu engelleyen ya da güçleştiren yapısal sorunlarının süratle çözümlenmesi ve bu piyasalarda etkin gözetim ve yaptırım gücü yüksek, etkili bir denetim kurularak, hem halkın tasarruflarının korunması hem de bu kaynakların ülkemiz yararına kullanılması için gerekli önlemleri derhal alacaktır. ca) Bankalar ve Diğer Finans Kurumları Reformu Dünyadaki birleşme eğilimleri çerçevesinde yurt dışında, Türk mali sisteminin birkaç hatta 5-6 katı büyüklüğünde yeni bankalar oluşurken, Yurdumuzda verilmesi sürdürülen yeni banka izinleri ve bazı kamu bankalarının yavrulaması sonucu, banka sayısı giderek artmaktadır. Sistemin ağırlığını kamu bankaları oluşturmaya devam etmektedir. Tasarufların yetersiz olması nedeniyle sistemde alabildiğine şiddetli bir mevduat toplama rekabeti yaşanmakta, kaynak yapısının bozukluğu, aktif kalitesinin yetersizliği, maliyet-randıman ilişkisinin gözetilmemesi ve nihayet verimsizlik, sistemin temel özellikleri olarak ortaya çıkmaktadır. Sigorta, leasing, faktoring gibi mali kesimin diğer kurumları ise henüz gelişme halindedir. İzlenmeye ve gözetilmeye muhtaçtır. cb) Sermaye Piyasası ve Borsa Programı Sermaye piyasası, mali sektörün menkul kıymetlere dayalı uzun vadeli kesimidir. Ülkemizde yaşanan sürekli yüksek enflasyon nedeniyle vadeler oldukça kısalmış olduğundan, sermaye piyasası işlemleri, zaman zaman para piyasası işlemleri ile iç içe girmektedir. Sermaye piyasalarının işlevi bir yandan halkın tasarruflarını uzun vadeli ve verimli bir biçimde değerlendirmesine olanak tanımak, öte yandan şirketler kesimine, aracıyı ortadan kaldırıp doğrudan, ucuz ve uzun vadeli finasman kaynağı bularak bunların ekonominin gelişimine yardımcı olmalarını kolaylaştırmaktır. Sistemin sağlıklı işleyebilmesi için, güven, açıklık (şeffaflık) ve kararlılık ortamına ihtiyaç vardır. Bu ortamın sağlanması, halkın tasarruflarının korunması ve sermaye piyasasının ülke yararına hizmet edebilmesi amacıyla Demokratik Sol Parti, sistemdeki yasal boşluğun süratle giderilmesine çalışacaktır. d) Sanayi ve Ticaret Programı Ülkemizde her tür "kooperatiflerin" ve "halka açık şirketler"in yaygınlaştırılmasına, bunların devletçe desteklenmesine özel önem verilecektir. Ülkemizdeki kooperatiflerin mali yönden güçlendirilip işlevsel kılınması için gerekli yasal düzenlemeler yapılacak, Ticaret Sicili ve Esnaf Sicili benzeri bir "Kooperatifler Sicili" örgütlenmesine gidilecek, kooperatiflerde demokratik denetimin (otokontrol) etkinliğinin arttırılması amacıyla sadece kooperatiflerin katılabileceği "Denetim Birlikleri" oluşturulacak, kooperatif denetçilerinin çalışmalarına da işlerlik ve etkinlik kazandırılacaktır. Tarım Satış Kooperatifleri ve birliklerimizin özerkleştirilmesiyle ilgili yasa çıkarılacak, bu birliklerin Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF)'ndan daha gerçekçi faiz ve daha gerçekçi geri ödeme vadeleri ile kredilendirmeleri sürdürülecektir. e) Güneydoğu ve Doğu Anadoluya Acil Destek Programı DSP Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kalkınmasına özel önem vermektedir. Bu tutum doğrultusunda; Halkank'ın uyguladığı KOBİ kredilerinde Acil Destek kapsamında bulunan 29 İl'e, Olağanüstü Hal kapsamında bulunan Ordu ve Yozgat ile sınır ticaretine dönük üretim yapan Gaziantep ve özel konumu nedeniyle Hatay İlleri dahil edilmiştir. Bu İllerde verilen kredi limiti de, 40 milyar liradan, 75 milyar liraya, diğer bölgelerde ise 25 milyar liradan 50 milyar liraya yükseltilmiştir. f) Kamu Girişimleri, Özerkleştirme ve Özelleştirme Programı 1980'li yılların ortasından beri KİT'lerin özelleştirilmesinde başıbozuk politikalar uygulanmıştır. O arada KİT'lerin yatırımları durdurulmuş, finansman gereksinmelerinin özel bankalardan yüksek faizle borçlanarak karşılanmaları yaygınlaşmış; ve bu kuruluşlar, siyasiler için arpalık haline getirilerek zararları sürekli büyütülmüştür. KİT'ler sorununun çözümü tek başına özelleştirme değildir. İyileştirme ve özelleştirme birbirlerini tamamlayan çözümlerdir. Son on yılda özelleştirmenin başarılı olamamasının başlıca nedenleri arasında özelleştirmeye ideolojik yaklaşım, özelleştirmenin bölgesel tekelleşmeye yol açması, siyasetçilerin KİT'leri arpalık olarak kullanma niyetlerinden vazgeçmemeleri yanında, KİT'lerin iyileştirilmesi boyutunun tümüyle ihmal edilmiş olması da sayılabilir. g) Türkiye AB İlişkileri ve Gümrük Birliği Politikası DSP'nin koalisyon ortağı olarak ve tek başına iktidar olduğu son 20 aylık dönemde, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine yönelik politikaları "Avrupa Birliği'ne tam üyelik Türkiye için sadece bir hedef değil, aynı zamanda anlaşmalardan doğan bir haktır" anlayışı ve ilkesi üzerine oturtulmuştur. Böylece, Türkiye'nin yeniden çizilmekte olan Avrupa coğrafyasında layık olduğu yeri almasının sağlanacağına inanılmaktadır. h) Çalışma Yaşamı ve Sosyal Güvenlik Reformu Çalışma ve Sosyal Güvenlik alanı, DSP'nin koalisyon ortağı ve tek başına hükümet olduğu son 20 aylık dönemde etkin hizmet anlayışımızın en verimli olduğu alanlardan birisi olmuştur. Bu kapsamda: - Ülkemizde sosyal taraflar ve devlet arasında diyalog ve işbirliğinin saptanması amacıyla kurulan "Ekonomik ve Sosyal Konsey"e bu dönemde işlerlik kazandırılmıştır. Son olarak 8 Şubat 1999 tarihinde yapılan Konsey toplantısında ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal sorunlar görüşülerek, bir çok konuda uzlaşma sağlanmış ve çözüm yollarına ilişkin bir "ortak bildiri" yayımlanmıştır. - Asgari ücret 1 Ağustos 1997'de bir önceki döneme göre yüzde 108, 1 Ocak 1999'da 1998 yılının ilk yarısında uygulanan miktara göre yüzde103 oranında artırılmıştır. Ayrıca, 1999 yılının ikinci yarısında 1998 yılının ikinci yarısında uygulanan miktara göre yüzde 95 oranında artırılması kabul edilmiştir. Böylece, bu dönemde asgari ücret artışları enflasyon oranının çok üzerinde gerçekleşmiştir. i) Geleceğe Yatırım; Eğitim ve Gençlik Programı Bilgi ve özellikle onun kullanıcısı olarak insan, yirmibirinci yüzyılın en önemli kaynağı olacaktır. Dünya ekonomisinde hızlı teknolojik değişimin rekabet gücünü belirleyen en önemli etken olması, üreten nitelikli insanları eğitecek kurumların önemini arttırmıştır. 2 - Ekonomik Kalkınma Programı Yukarıda özetlenen ekonomiyi düzenleme ve güçlendirme programı, sadece ekonominin içine düşürüldüğü karmaşaya son vermekle kalmayacak, aynı zamanda orta ve uzun dönemde istikrar içinde sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmanın da sağlıklı zeminini oluşturacaktaır. Ekonomik kalkınma programı, herşeyden önce onarılmış makroekonomik dengelerin yeniden bozulmasına izin vermeyecek, kurumsal yapılanmaları yasal güvencelere kavuşturacaktır. Ekonomik kalkınma programının temel ilkesi, Türkiye ile çağdaş ülkeler arasında açılmaya devam eden gelişmişlik farkını istikrarlı büyüme çerçevesinde kapatmaya başlamak, ekonomik gelişmenin önündeki kurumsal sınırlamaları kaldırmak, ekonomik büyümeyi besleyecek kaynakları harekete geçirmek, Türk insanının yaratıcılık ve girişimcilik gücünün önünü açmak, yurttaşlarımıza yarın kaygısından uzak iş olanakları yaratmak ve bütün bunları toplumsal barış içinde gerçekleştirmek olacaktır. Ekonomik kalkınma programının, onarım ve yapılanmaya ilişkin yukarıda ele alınan reform ve uygulamalar dışındaki unsurları, izleyen bölümlerde açıklanan programlar ve politikalar aracılığıyla oluşacaktır. a) Sınaileşme Politikaları ve Bölgesel Kalkınma b) Esnaf ve Sanatkrlar Programı c) KOBİ'ler Programı d) Ülke Dışındaki Türk Girişimciler Programı e) Yabancı Sermaye Politikası f) Tarım Politikası g) Enerji Politikası h) İletişim ve Ulaştırma Politikası i) Turizm Politikası B - Toplumsal Ve Siyasal Gelişme Programı İnsana yatırım, bilgi çağını yakalamanın vazgeçilmez gereğidir. İnsanı, demokratik özgürlükleri ve insan hakları ile, eğitimi, sağlığı, adaleti ve çevresi ile bir bütün olarak düşünmek gerekmektedir. Demokratik Sol Parti, insana yatırımı toplumsal gelişme programının temel unsuru olarak ele almaktadır. 1) Demokrasi ve İnsan Hakları Programı 2) Güneydoğu, Doğu Anadolu Sorunu ve Terörü Önleme Programı 3) Hukuk ve Yargı Reformu 4) Kentleşme Programı 5) Doğal Denge ve Çevre Politikası 6) Sağlık Reformu 7) Çalışma Yaşamı Politikası 8) Analarımız, Bacılarımız ve Kız Çocuklarımız İçin Programlar 9) Engelliler, Muhtaç Durumda Olanlar Programı 10) Kültür ve Sanat Politikası 11) Spor Programı C - Yönetimde Dürüstlük Ve Verimlilik Programı 1) Devleti Yeniden Yapılandırma Programı 2) Kamu Yönetimi Programı ve 3) Yerel Yönetimler Programı 4) Yönetimde Toplam Kalite Programı 5) Siyasal Ahlk Programı D - Ulusal Bilgi Programı Dünya bilgi çağına girmiştir. Yirmibirinci Yüzyılın en değerli kaynağı da bilgi olacaktır. Bu nedenle eğitimden araştırmaya, sağlıktan güvenliğe, üretimden tüketime, ticaretten bankacılığa kadar her alanda, doğru kararların zamanında alınabilmesi ve uygulamaların izlenip değerlendirilebilmesi için, konulara özel bilgi politikalarının belirlenmesi ve bu politikalar arasında uyum ve eşgüdüm sağlayacak bir "Ulusal Bilgi Politikası" nın oluşturulması, ertelenemeyecek bir zorunluluktur. Atatürk, Ulusumuza "çağdaş uygarlık düzeyini aşma" hedefini göstermiştir. Bilgi çağının gereklerini zamanında yerine getirmekle Türkiye, çağdaş uygarlığı yakalamanın ötesinde, aşabilme olanağını da elde etmiş olacaktır. Bu amaçla Demokratik Sol Parti, geniş yetkilerle donatılmış, "Türkiye Bilgi Kurumu" adı verilebilecek yeni bir kurum oluşturacaktır. Böylece, DSP'nin yıllardır savunmakta olduğu sağlıklı karar için gerekli olan doğru ve yeterli bilgiye ulaşma ilkesi gerçekleştirilmiş olacaktır. Çeşitli iç ve dış kaynaklarda mevcut bilgi ve verilerin etkin biçimde toplanması, işlenmesi, korunması, kullanılması ve paylaşılması için gereken düzenlemeleri önermek ve bunların uygulamasını gözetmek bu yeni Kurumun temel işlevi olacaktır. Kurum, aynı zamanda, ulusal bilgi sisteminin küresel bilgi sistemiyle bütünleşmesi konusunda da yetkili olacaktır. Bu çerçevede eğitim sistemimizde bilgisayar eğitiminin ve küresel bilgi iletişiminin çocukluktan ve okullardan başlayarak evlere de ulaştırılmasının yaygınlaştırılmasına özel önem ve ağırlık verilecektir. 1) Bilgi Toplumunda Bütünleşmek 2) Ulusal ve Küresel Bilgi Ağları 3) Ulusal Bilgi Sistemi 4) Bilimsel ve Teknolojik Araştırma E - Ulusal Çıkarlara Dayalı, Bölge Merkezli Ve Geniş AÇılımlı Dış Politika Programı Türkiye bölgesel güç olacak potansiyele sahiptir. Bu gücün kullanılması ise çok yönlü ve dengeli ilişkiler sayesinde gerçekleşebilir. Türkiye Amerika, Avrupa ve Asya ülkelerinin yanısıra, bölge ülkeleriyle de sağlıklı ilişkiler kurmalıdır. Bu ilişkileri geliştirdikçe Dünyada saygınlığı artan ülke haline gelecektir. Türkiye, çevresinde ve Dünyada etkili, sözü geçen bir bölgesel güç olarak, gücünü ve yetkisini bölgesinde ve Dünyada uluslararası işbirliği ve barış için kullanarak, yanlız kendisinin değil, çevresinin de refahına ve esenliğine katkıda bulunabilir. Türkiye, böyle bir konumu, ancak, DSP'nin ulusal çıkarlara dayalı, bölge-merkezli ve geniş açılımlı dış politika programı ile sağlayabilir. DSP, Ulusumuza, Dünyada ve bölgemizde önder devlet konumuna gelebilmemizi sağlayacak bir dış politika programı önermektedir. Bu dış politika programı, köklerini Cumhuriyet Türkiye'sinin Atatürk önderliğindeki ilk yirmi yılının dış politika uygulamaları yanında, demokratik sol düşünce ve önderliğin, daha 1970'lerde oluşturduğu gelenek ve örneklerinde de bulmaktadır. 1) Bölge Merkezli Ulusal Dış Politika 2) Soğuk Savaş Ardından Çıkan ve Kaçırılan Fırsatlar 3) Türkiye'nin Ortadoğuda Düşürüldüğü Tuzak 4) Ege'de ve Kıbrıs'ta Ulusal Dış Politika 5) İzlenen Ulusal Dış Politikanın Uygulama Sonuçları 6) DSP Bölge Merkezli, Geniş Açılımlı Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:07

İLGİLİ HABERLER