İLGİNÇ ANEKDOTLAR VE MERKEZ SAĞ!
Merkez sağın içinde bulunduğu durumu ve neden bu noktalara geldiğini daha iyi değerlendirebilmek için 12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra yaşanan bazı olayları iyi bilmek gerekir. Benim de içinde olduğum bir dönemin perde arkasını bu değerlendirmelerin daha sağlıklı yapılabilmesi için kamuoyuyla paylaşmak için iletiyorum.
ANAP’A KATILIN!
20 Haziran 1996 Perşembe günü, Ankara’ da Kültür Bakanlığı binasında saat 15 00 sularında Devlet Eski Bakanı İ. Yaşar Dedelek( DYP), Enerji Eski Bakanı Şinasi Altıner (DYP) ,Samsun Milletvekili İrfan Demiralp( DYP) ve benim de ( DYP) katılımımla ; Anayol İktidarının Başbakanı A. Mesut Yılmaz’ ın başkanlığında özel bir toplantı yapıldı.Konu Refahyol Hükümetinin kurulmasının önlenmesini nasıl sağlayabilirdik.
Yılmaz, bizim bu konudaki hassasiyetimizi çok iyi bildiğinden dolayı toplantıda Anap’ a katılmamız için bir teklifte bulundu.Kültür Bakanı Ağah Oktay Güner ve Başbakan Yılmaz’ ın sağ kolu Cavit Kavak’ da bu toplantıdaydılar.
REFAHYOLUN ÖNÜNÜ KESEMEDİK!
O günlerde DYP Genel Başkanı Prof. Dr. Tansu Çiller ile RP Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Refahyol iktidarını kurmak için sonuca gitmek üzereydiler. Yılmaz ile görüşmeye katılan bizler Refahyol’ un önünü kesmeye çalışıyorduk. Bütün çabalarımıza rağmen gücümüz yetmedi ve Refahyol hükümeti kuruldu. 11 ay sonra bizler haklı çıktık ve Refahyol’ un sonu hazin bitti.Bu arada Refahyol iktidarında bakan olan ve bu hükümetin kurulması için çaba gösteren aralarında Yalım Erez,Rifat Serdaroğlu, Işılay Saygın, Turhan Tayan’ ın da olduğu bazı DYP’ liler, Çiller’ i daha sonra yarı yolda bırakarak 28 Şubat sürecinde DYP’ den istifa ettiler ve bazıları DTP’ yi kurdu ve DTP’ de daha sonra Anasol- D hükümetinde iktidar oldu. Yalım Erez ise Başbakanlığı kıl payıyla kaçırdı.Bu olayda Çiller’ in Ecevit’ e azınlık hükümeti desteği vermesi çok önemlidir.
KISA YOL!
Anap Genel Başkanı Yılmaz ile görüşmemizden önce; Hüsamettin Cindoruk ile bir görüşme yaptım. Cindoruk ile Çiller’ in arası çok kötü idi. Cindoruk bu görüşmede bana; “ Üç yol var, biri çıkmaz yol, yani Çiller ile DYP’ de devam etmeniz, ikincisi uzun yol, yani yeni bir parti kurmak, üçüncüsü kısa yol, yani DP ve AP misyonunda bizim yanımızda yetişmiş Yılmaz’ a destek vermenizdir” dedi. Bunları söyleyen Cindoruk, daha sonra uzun yol olan yeni parti kurmaya yöneldi ve DTP’ yi kurdu. DTP’ nin kuruluşunda yer alan ve sonra Anasol- D hükümetinde Ulaştırma Bakanı olan Necdet Menzir için Çiller, CHP ile kapışmıştı.
DTP’ nin kuruluşunda yer alanlardan bir kısmı da 1995 Milletvekili Genel Seçimleri’ nde Çiller’ in DYP’ de A_ Takımı dediği milletvekilleriydi. DYP’ nin şimdiki Genel Başkanı Mehmet Ağar’ da Çiller’ in A- Takımındaydı. Ağar, o konjonktürde her şeye rağmen başka bir parti kimliği almadı.
Kültür Bakanlığı’ ndaki toplantıda; Başbakan A. Mesut Yılmaz; bize “ Bazı DYP’ li milletvekilleri ve Manisa DYP Milletvekili Rıza Akçalı benimle on gündür temasta, onunla Anap’ a katılması konusunu görüşüyoruz, bu durumu Ekrem Pakdemir’ li de bilmektedir, sizi Manisa siyaseti için kazanmak istiyorum, bizde sizin gibi dağ taş gezen, çalışkan tarzda milletvekili yok denecek kadar az, kararınızı çabuk vermeniz gerekir, aksi takdirde Rıza Akçalı’ ya evet diyeceğim.” dedi.
Bir hakkı teslim etmek gerekir; DYP Genel Başkanı Çiller, beni kaybetmemek için çok çaba gösterdi, hatta bakanlık teklifi bile yapıldı. O günlerde bizim gözümüz hiçbir şey görmüyordu. Hava Harp Okulu’ nda ve TSK’ lerinde aldığım eğitim benim Refahyol Hükümeti’ nde olmamı ve destek vermemi engelliyordu.
DYP’ DEN DAHA ÖNCE KOPANLAR!
Çiller’ in Haziran 1993’ te DYP Genel Başkanı seçilmesinden sonra Çiller ve DYP ile yollarını ayıran Yaşar Topçu, İrfan Köksalan ve Sümer Oral gibi bazı DYP’ liler 1995 Milletvekili Genel Seçimleri öncesi Anap’ a katılmışlardı. Anap’ a katılanlar arasında Orhan Kilercioğlu, Veysel Atasoy, Akın Gönen gibi eski bakanlar da vardı.Köksal Toptan ise DTP Genel Başkanı olmak istedi olamayınca onun da yolu onlardan da ayrıldı.Bu serüven AKP’ de bitti.
Merkez sağın başına gelenler mutlaka sadece bunlar değildir. DYP’ nin başına gelenler de ve bu gün TBMM’ nde (4) milletvekili ile temsilinde ben dahil hepimizin mütesessilen sorumluluğumuz vardır. Sorumluluk yüzdeleri bazıların yüksek olabilir! hiçbir kimse faturayı bir veya birkaç kişiye kesmeye kalkmasın.Mevcut durumu daha iyi değerlendirebilmek için Eski Başbakan Prof. Dr. Tansu Çiller’ in de konuşması gerekir. Özellikle,8’ nci Cumhurbaşkanı Merhum Turgut Özal’ ın ölümü sonrası Anap’ taki genel başkanlık yarışı ve “18 Türk Büyüğü” olayı ile A. Mesut Yılmaz’ ın genel başkanlık dönemlerini ve 9 ‘ ncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’ in konumunu da ayrı ayrı ele almak gerekir.Bütün bunları bir köşe yazısına sıkıştırmak mümkün olmuyor. Zaman zaman bazı olayları iletmeye devam edeceğim.Bunları yaparken tek hedefim var o da; merkez sağda ayakta kalan tek parti olan DYP’ nin ve siyasetçilerin gerekli dersleri almasına ve özeleştiri yapmalarına katkıda bulunmaktır.
İÇMELİ’DEN ÇAĞRI!
DYP İstanbul İl Başkanı Faik İçmeli’ den gelen bir mesajı aynen iletiyorum.
“ Merkez sağda arayışlar!” başlıklı yazınızı okudum. Bunlara katılmamak mümkün mü? Yazdıklarınızın hepsine imzamı koyarım. Özellikle sizinde belirttiğiniz gibi zor günler yaşanırken elini taşın altına koymayı bırak, başka partilerin kapılarında bekleyenlerin, aday olanların, ortadan kaybolanların konuşmaya hiç hakları yok. Biz İstanbul İl Teşkilatı olarak bu arkadaşlarımız dahil, küsmüş, kırılmış bütün dava arkadaşlarımıza kapımızı, gönlümüzü açtık. İstanbul’ un ne kadar önemli ve de zor olduğunu en iyi bilenlerdeniz. Gece gündüz, soğuk, sıcak demeden iyi niyetle elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Tecrübeli ve genç bir ekibimiz var. Bu demek değildir ki hata yapmıyoruz. Biz her türlü eleştiriye açığız. Bunun da yeri bellidir. Yoksa kapalı kapılar ardında, dedikoduyla bir yere varılmaz. Merkez sağda arayışa ihtiyaç yoktur. Merkez sağın ta kendisi DYP’ dir. Bu düşüncede olanlara tavsiyem son 20 yılda kimlerin parti kurduğunu, sonlarını bir araştırsınlar. İstanbul İl Başkanlığı olarak İstanbulluların, dava arkadaşlarımızın emrindeyiz. Gün birlik beraberlik günüdür.”
Tevfik Diker
Gözcü
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:07