KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA- Korkut Eken'in yaşamını anlattığı kitabı büyük ilgi görerek 8 baskı yapan usta gazeteci Saygı Öztürk, şimdi de Eken'le ilgili başka bir gerçeği gündeme getirdi.
İşte Saygı Öztürk'ün yazısı:
Efsane Yarbay'ın, 'hastaneye yattı' dedirtmemek için ölümüne direnişi
Ayaş Cezaevi'nin taş duvarları, nemli odası, paslı demirleri 'Efsane Yarbay' Korkut Eken'in hastalıklarını birer birer ortaya çıkarıyor. Özel harpçi, paraşütçü Korkut Eken'in hastalıkları ortaya çıktıkça, doktorlar 'Mutlaka hastaneye yatman gerekiyor' dedikçe O, 'Korkut Eken cezasını hastanede çekti' dedirtmemek için ölümüne direniyor...
Ünlü spor yazarı gazeteci ağabeyimiz Kazım Kanat, Kayseri Hava İndirme Tugayı'nda komutanı olan ve Kıbrıs Barış Harekatı sırasında paraşütle Kıbrıs'a ilk inen komutanı Eken'in cezaevine girdiği günlerde yazdığı duygu yüklü yazıyı okuyunca, yazılanların az bile olduğunu, Eken'le yaptığım uzun röportaj sonunda anlamıştım. Belki o yüzden olsa gerek, Eken'i çok özlüyor, onun dört duvar arasında iki yıl daha kalacağını düşündükçe, dostlarına 'Cezaevinden sağ çıkacağımı sanmıyorum' dediğini, hastaneye yatması gerekirken yatmadığını öğrenince daha çok üzülüyorum.
8 baskı yapan (Ümit Yayınevi-Tel 0312-4193827), tarafımdan yazılan 'Devletin Derinliklerinde' adlı kitabımda Eken'le ilgili bilinmeyen önemli bilgi ve ayrıntılar yer alıyor. Kitap yayımladıktan sonra Eken ile ilgili edindiğim yeni bilgiler, onu ne kadar az tanıdığımı da ortaya koydu.
Önemli itiraflar
Eken'i yurdun dört bir yanından ziyaret etmek için gelen, görüşemezlerse bile yattığı cezaevini görmek isteyenlerin sayısı hayli çok. Ayaş Belediye Başkanı Rifat Mavioğlu, 'Korkut Eken, ilçemiz cezaevine geldikten sonra iç turizm patladı' diyor.
Eken'in mahkum olmasında Haluk Kırcı'nın, Hakkı Yaman Namlı'nın ifadeleri önemli yer tutuyordu. Eken'in avukatı Armağan Güner, Eken'in yargılamasının Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılması gerektiği konusunda ısrarlı. İlgili makamlara belgelerle başvuruyor. İşte Eken'le ilgili açıklamalarda bulunan Namlı, Kırcı ve Sedat Demir'in açıklamalarından bölümler:
n HAKKI YAMAN NAMLI: Mahkeme kararında, 'Korkut Eken'in, Abdullah Çatlı ve arkadaşlarını, UZİ ve MP-5 gibi silahlarla donatarak Hakkı Yaman Namlı'nın bürosuna gönderip, bildiklerini saklaması konusunda tehdit ettikleri ve Namlı'da bulunan plakaları aldırttığı' belirtiliyor.
Namlı, 15 Nisan 2001 tarihinde, Eken'in avukatına 'ilgili makamlara sunulmak üzere beyanımdır' başlıklı dilekçesinde 'olayın doğrusu şöyledir' diyor ve şunları belirtiyor:
'1995 yılı Mayıs-Haziran aylarında Abdullah Çatlı'nın büroma gelişi, bende bulunan yabancı plakalı araca Tarık Ümit tarafından güvenlik nedeniyle taktırılan 34 AEN 26 numaralı plakanın alınması için değildir. Çatlı, bu plakanın iadesi ile ilgili bir talepte bulunmamıştır. Bana işle ilgili sohbetten sonra Tarık Ümit'in kaybolmasıyla ilgili olarak üzülmememi ve onu kaçıranların bulunacağı şeklinde sözler söyledi. Ayrıca kendisini Eken'in gönderdiği hususu da söz konusu değildir.
Ben Eken'i sadece bir kere Tarık Ümit'in yanında gördüm ve ismini de orada öğrenerek tanıdım. Daha sonra da sadece bir kez telefonla görüştüm. Bu görüşmemizde, bende bulunan 34 AEN 26 numaralı plakayı göndermemi istedi. Bana, 'Devlete ait plaka sende ne arıyor? Sen devlet görevlisi misin?' anlamında azarlar gibi konuştu. Ben de bu plakanın ne sebeple bende bulunduğunu izah ettim. Ben bu azarlama ve yüksek ses tonunu tehdit olarak yorumlamıştım.'
n SEDAT DEMİR: Dönemin İstanbul Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir, Kırcı'nın, Eken'den gelen bir emirle Emniyet'ten kaçışına zemin hazırlandığı yolundaki iddiaları şöyle cevaplandırıyor:
'Ramazan ayı idi. Kırcı, arandığı dönemde İstanbul'da yakalanmış, savcılığın 'evrakları tekemmül ettirilinceye kadar Asayiş Şube'de muhafaza edilsin' talimatı üzerine İnfaz Bürosu'nda bekletilmiştir. İnfaz Bürosu, Asayiş Şubesi'nin giriş katında bulunuyor. O tarihlerde şubede tadilat yapılıyordu. Kırcı, görevli memurların bir anlık dalgınlığı sonucu kaçmıştır. Yapılan idari soruşturmada, iftar vaktinde abdest almak bahanesiyle, lavobaya gittiği sırada kaçtığının anlaşıldığını hatırlıyorum. Kırcı, Asayiş Şube Müdürlüğü'nden kaçışına zemin hazırlanarak kaçırılmamıştır. Kırcı'nın gözaltında bulunduğu sırada Eken tarafından aranmadım. Eken, benim amirim değildir. Bu nedenle beni araması söz konusu olamaz.
n HALUK KIRCI: Gözaltına alındığı zaman Eken'in telefonu üzerine kaçmasına zemin hazırlandığı öne sürülen Kırcı ise bu konuda avukatı aracılığıyla gönderdiği mektupta şunları yazıyor:
'Benim Emniyet'ten kaçmam için sayın Korkut Eken'in zemin hazırladığı belirtilmiştir. Bu, asla doğru bir tespit değildir. 6 gün kaldığım Emniyet Müdürlüğü'nden bir fırsat bularak kaçtım. Beni kimse kaçırmadığı gibi hiç kimse de yardım etmedi. Bu mahkeme kararıyla sabittir. Kaçtığım sırada görevli olan polis memurları da beraat etmiştir. Eğer fırsat verilirse bu konuda daha geniş açıklamalar yapabilir, olayın geçtiği yerde bir tatbikata katılır ve iddiamı ispat ederim.'
(Star)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:18