Medya
  • 12.12.2006 05:55

KÖŞE YAZARI OLMAK İÇİN 'ALTYAPI' ŞARTI!..

Hürriyet yazarı Pakize Suda, köşe yazarı olmak isteyenlere 'yol' gösterdi: "Her durumda 'altyapı'nız sağlam olacak arkadaşlar..." 

Hasan Pulur da bir süre önce "Köşe yazarı nasıl olunur?" yazısıyla, büyük tartışmalara neden olmuştu.

 

İŞTE PAKİZE SUDA'NIN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:  

’Altyapı’ sağlam olacak



KÖŞE yazarı olmak isteyen okurlardan mektup geliyor bazen. Hatta sık sık.

"Ne yapmamız lazım?" diye soruyorlar.

Hiçbirine cevap vermedim bugüne kadar. Ben de tam olarak bilmediğimden ne yapılması gerektiğini...

Fakat dokuz sene içerisinde yavaş yavaş bir fikir oluştu haliyle. Bugün bütün heveslilere, toptan, naçizane bir yol göstereyim diyorum.

Arkadaşlar!

Bir kere önce şunu biliniz ki, memleketimizde köşe yazarları ikiye ayrılır.

Bir: Köşesinde kalanlar.

İki: Köşesine sığmayıp manşete taşanlar.

Karar vereceksiniz önce, hangi gruba dahil olmak istersiniz... Daha doğrusu bakacaksınız, yatkınlığınız ne tarafadır...

Birinci grup köşe yazarı olmak için kesip saklanası yazılar yazacaksınız. Her yazınızda en az on tane veciz olabilecek söz bulunacak. Ağzınızla kuş tutacaksınız adeta.

İkinci gruba girmek istiyorsanız, bir, kadın olacaksınız, iki, genç olacaksınız, üç, güzel olacaksınız. Bunlar yeterli değil ama. İlaveten, birinci grup özelliklerinin yanından bile geçmeyeceksiniz.

Ondan sonra artık ne yazdığınız önemli değil. İsterseniz boş çıksın köşeniz. Bir bakmışsınız manşetten vermişler sizin köşeyi...

"Yazarımız öyle güzel boş bıraktı ki köşesini, yani olursa bu kadar olur."

Ne o, kafanız mı karıştı?

Karışmasın!

Burası Türkiye.

Ye memem ye!

Sadece yazarı olduğunuz gazete değil, rakip gazetelerin bile manşetine çıkabilirsiniz.

"Falanca gazetenin yazarı dünkü yazısında dedi ki..."

Bakarsınız, ne demiş...

Bir şey yok.

Ama olsun.

***

Tabii herkesin yeri ayrı.

Her iki gruba da yer var.

Birinin varlığı ötekine mani değil.

Bir butiğe girdiğinizde, her parçanın sizin zevkinize uygun olması mümkün mü? Seçer alırsınız.

Fakat vitrine çoğunluğun beğeneceği malları koyarlar.

Ve yöneticiler aptal değildir. Çoğunluğun neyi beğendiğini, neyi istediğini çok iyi bilirler.

Bu ne demek?

İşin ucu yine geldi okura dayandı demek.

Belki gazetelere de televizyon için girişilen "sarı kurdele" harekátının bir benzeri gerekiyor.

Ama konumuz bu değil.

Köşe yazarı olmak isteyen okurlara yol gösterecektik. Son olarak bir şey söyleyeyim bari, her durumda "altyapı"nız sağlam olacak arkadaşlar. Bilmem anlatabildim mi?

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 23:36

İLGİLİ HABERLER