Gündem
  • 25.10.2004 04:48

KÜRŞAT TÜZMEN İÇİNDE 5 KÖPEKBALIĞI BULUNAN HAVUZA NASIL GİRDİ?

YIL 2001, aylardan mart. Dönemin Dış Ticaret Müsteşarı Kürşad Tüzmen, ikili görüşmeler için Güney Afrika’nın Cape Town kentindedir. Güney Afrika Dış Ticaret Bakanı Alec Alwin ile görüşmesi saat 11.00’de başlayacaktır. Hedefi Güney Afrikalı bakanı iki ülke arasında bir serbest ticaret anlaşmasına ikna etmektir. Ama buralara kadar gelmişken bir başka hedefi daha vardır, Köpekbalıkları...

KENDİ BULAMADI

Sabahın 05.30’unda dalgıç teçhizatını kuşanıp deniz aslanlarının arasından suya giriverir. Ancak tek bir köpekbalığına rastlamaz. Öğleden sonra saat 15.00 gibi görüşmeler sonuçlandığında muhatabı bakana ‘Buraya kadar geldik, daldık, ama tek bir köpekbalığına bile rastlayamadık’ diye yakınır. Alec Alwin, afallar. Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi, Tüzmen’in profesyonel dalgıç olduğunu ve köpekbalıklarına meraklı olduğunu anlatır.

FORM İMZALADI

Alwin, ‘Merak etmeyin ben ayarlarım’
der, ardından hemen Cape Town’daki şehir akvaryumunun müdürünü arar. Ve Tüzmen için ziyaretçi saatinden sonra köpekbalıklarının yüzdüğü akvaryum açılır. ‘Suya kafesli mi ineceksiniz?’ diye sorarlar, ‘Hayır’ yanıtını verir Tüzmen. Bunun üzerine kendisine, başına gelebileceklerden dolayı bütün sorumluluğu üstlendiğine ilişkin bir form imzalatırlar.

SUALTI KORUMASI

Ve kendini 15 metre yarıçapındaki, 10 metre derinliğindeki havuzun sularına bırakıverir Tüzmen. Güney Afrikalılar yanına bir koruma dalgıç da verirler. Havuzda boyları 4.5 metreye varan tam 5 köpekbalığı vardır. Alttan, üstten geçerler. Dokunmak, Türklerin samimiyet ve dostluk anlayışlarında önemli bir yer tutar. Tüzmen de oralara kadar gitmişken köpekbalıklarına dokunmadan dönmek istemez. Ve bir köpekbalığına parmağıyla dokunuverir.

KORKU İNSANCA

Tam 3.5 yıl sonra bu olayı Hürriyet Ankara Bürosu’nu ziyareti sırasında anlatırken kendisini dehşet içinde dinleyen gazetecilerin ‘Korkmadınız mı?’ sorusuna şöyle yanıt verir Tüzmen:

‘Korku insanca bir duygu, ama açık söylemek gerekirse kendimi çok doğal ortamda hissediyorum. Köpekbalığı benim en sevdiğim balıktır. Hayvanların, köpekbalıklarının davranışlarını kestirebilirsiniz, ama insanı kestiremezsiniz.’


Korkmamayı öğretiyor

PEKİ köpekbalıklarıyla olan bu ilişkisi siyasette kendisine ne kazandırıyor?

İşte Tüzmen’in yanıtı:

‘Karar alma mekanizmasında çok büyük bir avantaj sağlıyor. Dalış çok büyük soğukkanlılık verir. Her şey önceden planlanmıştır. Karşınıza ne gelirse gelsin ilk önce duracaksınız. Sonra düşüneceksiniz. Karar vereceksiniz ve uygulayacaksınız. Bütün bunlar çok seri olacak. Panik altında karar vermemeniz gerekir. Siyasetteki yararları da buradan. Korkmamayı öğrenirsiniz. Bu tecrübelerle, suya sabuna arada dokunduğunuzda, gelişen olaylarda da sudan çıkmış balığa dönmezsiniz.’

Dizaynına hayranım

KÜRŞAT Tüzmen’in köpekbalıklarına duyduğu tutkunun ardında ne yatıyor?

İşte yanıtı:

‘Büyük cüssesinden güven duyuyorum. Çok yakışıklı. Bir kere dizaynına da hayranlık duyuyorum. Uçaklarda olan türde bir aerodinamik yapısı var. Bir ton ağırlığında bir denizaltı gibi gidiyor. Milyonlarca yıl fazla değişime uğramadan kendi neslini sürdürme becerisini göstermiş. Allah nasıl da yaratmış! Tünellerde yapılan deneylerde köpekbalığının aerodinamizminden yararlanılmış. Ayrıca, kıkırdaklarından yararlanılıyor, yüzgecinden dünyanın en pahalı çorbaları yapılıyor. Burnundaki radar sistemi üzerine de bilimsel çalışmalar sürüyor, tam olarak keşfedilince daha farklı yararlar da sağlanacak.’

Hürriyet Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:09

İLGİLİ HABERLER