Gündem
  • 5.3.2008 17:35

MECLİS'TE "MESAİ" TARTIŞMASI... CHP'Lİ ANADOL: "BİZ PAVYON FEDAİSİ DEĞİLİZ, KONSOMATRİS DEĞİLİZ, SABAHA KADAR ÇALIŞTIRAMAZSINIZ"

ZAFER ÇAKMAK
ANKARA  - CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, milletvekillerine geçen dönemden bu yana dayatılan çalışma şartlarının insan haklarına aykırı olduğunu öne sürerek, "Biz pavyon fedaisi değiliz, konsomatris değiliz. Bizi sabaha kadar çalıştıramazsınız" dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün ise, Anadol'un sözlerinin kaba ve yaralayıcı olduğunu belirterek özür dilemesini istedi.
TBMM Genel Kurulu, dün sabah saatlerine kadar yaptığı mesainin ardından bugünkü çalışmalarına tartışmalarla başladı. TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında gerçekleştirilen oturumda, AK Parti'nin Genel Kurul'un bugün saat 00.00'a kadar çalışması yönündeki grup önerisi görüşüldü. Grup önerisi aleyhinde söz alan CHP Grup Başkanvekili Anadol, Genel Kurul'un dün 14 saat 5 dakika çalıştığını hatırlatarak, o uykusuzluğun yan etkileri bulunduğunu vurguladı. AK Parti milletvekillerine, "Siz süpermensiniz.
Siz Recep Tayyip Erdoğan'ın askerlerisiniz. Size bir şey olmaz" diyen Anadol, muhalefet sıralarını göstererek, "Ama burada oturanlar paralı asker değil" dedi.
Kıbrıs Barış Harekatı'na karar veren parlamentonun şerefli üyelerinden biri olduğunu ve parlamentonun gerektiğinde geç saatlere kadar çalıştığını anlatan Anadol, "Ama geçen dönemden bu yana dayatılan çalışma şartları insan haklarına aykırıdır. Gayri insanı çalışma koşulları altında milletvekilleri tahakküm altında tutulmaktadır. Bizi burada çalıştıran, tahakküm eden zihniyet, Tuzla'da işçi ölümlerine neden olan taşeron mantıkla aynı mantıktır" diye konuştu.
Anadol'un 'paralı asker' sözüne tepki gösteren AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel, ayağa kalkarak Anadol'dan sözünü geri almasını istedi. Anadol ise Yüksel'e, "Sen beni susturamazsın. Ben 12 Eylül zindanlarında susmadım, sen mi susturacaksın" karşılığını verdi.

"ARKADAŞLAR SÜPERMEN OLABİLİR"
Salonda gerginliğin artması üzerine Nevzat Pakdil, oturuma ara verdi. Aranın ardından konuşmasına kaldığı yerden devam eden Anadol, normal bir insanın günlük yaşamının 24 saat olduğunu, bunun 8 saatinin çalışmaya, 8 saatinin özel yaşam ihtiyaçlarına ve 8 saatinin uykuya ayrılması gerektiğini anlattı. Bunun zorlanması halinde insan vücudunun zorlanacağını belirten Anadol, 14-15 saat çalışıp hiçbir şey yokmuş gibi çalışmaya devam etmenin normal olmadığını söyledi. Anadol, "Arkadaşlar süpermen olabilir. Ama
biz normal insanız. Her normal insan yorulur" dedi. Milletvekillerinin de çalışma koşullarını savunma hakkı bulunduğunu dile getiren Anadol, bir yerden gelen talimatlarla bu çalışma şartlarının zorlandığını öne sürdü. Anadol, şunları söyledi:
"Doktor ve idareci milletvekillerini göreve davet ediyorum. İLO standartlarına ve çalışma mevzuatlarına göre yaptığımız iş normal mi, değil mi? Kendi hakkını arayamayan milletvekili halkın hakkını hiç arayamaz. Biz tembel falan değiliz. Biz pavyon fedaisi, konsomatris değiliz. Bizi sabaha kadar çalıştıramazsınız. Ben pavyon fedaisi değilim, gece kuşu değilim. Kimseye bir laf falan attığım da yok. Ne olmadığımı söylüyorum. Saat 09.00'da başlatırsınız, ne getirirseniz çalışırız. Türkiye'de hiçbir kesimin
çalışmadığı bir dönemde Meclis'i çalıştırıyorsunuz. Bu gayri insanı çalışma şartlarına boynumuzu uzatmayacağız."
Anadol'un ardından kısa bir konuşma yapan TBMM Başkanvekili Pakdil, milletvekillerine sükunet çağrısı yaptı. Çalışma şartlarını, grup önerilerini beğenmeyen milletvekilleri olabileceğini ama eleştirilerin belirli bir dozda yapılması gerektiğini söyleyen Pakdil, "Sayın Anadol'un belki yorgunluk vesilesiyle söylediği bir kısım ifadelerin burada kullanılması hoş olmamıştır. Bu konuda her türlü eleştiri olabilir ama, tenkitler bir özen içinde yapılmalıdır. Fiziki hareketler, el kol hareketleri de kimseye bir
fayda getirmez. Birbirimizi ikna etmemiz gerekirken, hareketler anlamında teşvik edici olmamamız gerekir. Eleştirilerde bir ölçünün mutlaka olması lazım" diye konuştu.

"YARALAYICI SÖZ KALKIP DÜMDÜZ SÖVMEK DEĞİLDİR"
AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün de, Anadol'un partisine yönelik sözlerinden dolayı söz istedi. Ergün, Anadol'un yaralayıcı ifadeler kullandığını belirterek, konuşma üslubunun kaba ve yaralayıcı sözlerden oluşmaması gerektiğini ifade etti. Bu kaba ve yaralayıcı sözlerin mutlaka düzeltilmesi gerektiğini kaydeden Ergün, şöyle konuştu:
"Eğer pavyon fedaisi, paralı asker, Tuzla tersanelerindeki taşeron zihniyetle aynı zihniyet gibi ifadeler kaba ifadeler değilse yaralayıcı sözler nelerdir? Herhalde küfür edecek değildi. Kemal Bey'in kendisini pavyon fedaisi hissetmemesi için bunları söylemesine gerek yoktu. Biz zaten onun pavyon fedaisi, paralı asker olmadığını biliyoruz. Buradaki çalışmaları pavyon fedaisinin çalışmasına benzetmek kaba ve yaralayıcı değilse nedir? Ayıp olmuştur. Bazen sabahın 05.00'ine kadar çalışırız ama, TBMM'nin
onurlu birer üyesi olarak çalışırız. Bunlar parlamento çatısı altında söylenecek sözler değildir. Mutlaka bu sözlerden dolayı özür dilemesi gerekir. Buranın kaba ve yaralayıcı sözleri bu tür sözlerdir. Kalkıp dümdüz sövmek değildir."
(ZÇ-CC-CC-Y)

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 13:13

İLGİLİ HABERLER