MESUT YILMAZ''IN BİR DEDİĞİ BİR DEDİĞİNİ TUTMADI...
YÜCE Divan sıfatıyla toplanan Anayasa Mahkemesi, eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner’in çarpıcı açıklamalarına sahne oldu. İkinci kez Yüksek Mahkeme heyetinin huzuruna çıkan Yılmaz’ın gizli belgelerin gönderilme tarzıyla ilgili sözleri tartışma yarattı. Yılmaz, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün elinde Türkbank ihalesini etkilemeye yönelik istihbarat notunun 20 Mayıs 1998 tarihinden beri bulunduğunu belirterek, bu notun, dönemin İstanbul Valisi ve İçişleri Bakanı’ndan saklandığını, kendisine de ulaştırılmadığını söyledi.
Tanıkların dinlendiği dünkü duruşmada Yılmaz, kendisine Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan gönderildiği belirtilen bilgi notu konusunda, “Gizli bilgi notları festival, düğün davetiyeleri gibi iletildi” dedi. Tanıkların dinlenmesi sırasında söz alan Yılmaz, kendisine İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan Korkmaz Yiğit hakkında gönderildiği belirtilen bilgi notunun, önce İçişleri Bakanı’nın bilgisine sunulması gerektiğini söyledi. Başbakanlık bünyesinde istihbarat notlarının tutulduğu bir “Kozmik Ofis” bulunduğunu belirten Yılmaz şöyle konuştu:
“Güneş Taner’e, Türkbank İhalesi’nde ne olduğunu sordum, arkadaşların tereddütleri olduğunu söyledi. Ben de tereddütlerimin olduğunu ama delil bulamadığımı ifade ettim. İhale, 4 Ağustos 1998 Pazartesi saat 13.00’te bitmiş. Bazı kişiler kendilerine sorun atfedileceği endişesiyle devlet kurallarını çiğneyerek bilgi notu göndermişlerdir. Bu not festival, düğün davetiyeleri arasında iletilmiştir.”
Yılmaz, bu notun dönemin İstanbul Valisi ve İçişleri Bakanı’ndan saklandığını, kendisine de ulaştırılmadığını söyledi.
İhalenin hemen iptal edilememesinin nedenini açıklayan Güneş Taner ise, “Bu herhangi bir ihale değildi. Elinizde kesin belgeli delil olmadan kanuni izni verilmiş bir ihaleyi iptal ederseniz, sistemde bir korkma olur. Belge olmadan ihaleyi iptal etseydik, Ekspres Bank’a bir hücum olacaktı” dedi. Yılmaz’ın ihaleyi iptal kararı aldıktan sonra 5 gün beklemesinin nedenini ise Taner şu sözlerle açıkladı:
“Kimin kimi dinlediği belli olmayan bir zamanda, telefonda konuşmak mümkün değildi. Ben o zaman ABD’deydim. Yılmaz beni aradı, ‘münferit gelişmeler oldu’ dedi. Ben de kendisine, ‘Biz ihaleye sadece izin verdik 90 günlük süresi var. Delil çıkarsa iptal ederiz’ dedim. Geldiğimde de gereğini yaptık.”
Tanıklardan Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı ve Türkbank ihalesini yapan komisyonun başkanı Aydın Esen de, istenen bilginin ihale bittikten sonra iki sivil polis tarafından getirildiğini belirtti. İhale döneminde İçişleri Bakanı olan Kutlu Aktaş ise Yiğit’in kendisine Çakıcı tarafından tehdit edildiğini söylediğini anlattı. Aktaş, Yiğit’in sözlerini aktarırken, “Çakıcı’nın kendisine ‘anaokuluna giden çocuğunun okul saatlerini bildiğini’ söylemiş, Yiğit de bu tehditler yüzünden kimyasının bozulduğunu söyledi” dedi.
Dönemin Hazine Müsteşarı Yener Dinçmen de, Türkbank ihalesine olumsuz yönde etkileyecek yazılı ve sözlü bir belgenin Hazine Müsteşarlığı’na ulaşmadığını söyledi.
Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, işadamları Mehmet Emin Karamehmet, Erdoğan Demirören ve eski Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Emin Aslan, Niyazi Palabıyık, eski İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ve Aslan Tekin Önel’in tanık olarak dinlenilmesine karar vererek duruşmayı 15 Nisan tarihine erteledi.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:21