Medya
  • 2.10.2002 10:54

MİLLİYET 'ALDATMA' TARTIŞMASINI MAHKEMEYE HAVALE ETTİ

KAYNAK : Haber Vitrini Milliyet'le Ahmet Altan arasındaki gerginlik yayın yönetmeninin kaleminden de deklere edildi bugün. Ve sorunun 'mahkeme' tarafından çözüleceği de... İşte Mehmet Y. Yılmaz'ın yazısı: Biz sadece gerçeklerin tarafındayız Hep böyle oluyor... Birisi bir yerde, aklına estiği gibi konuşuyor, sonra bu sözleri, bir gazete ya da dergide yer alınca söylediklerini inkâr ediyor ve gazetecileri yalan yazmakla suçluyor. Düşüncesizce söylenmiş sözlerin, gazetede yayımlanmasının yarattığı bir "zihin açıklığı". 25 yılı geçen meslek yaşamımda bu olayla o kadar çok karşılaştım ki, artık hiç şaşırmıyorum. Ahmet Altan’ın yaptığına da hiç şaşırmadığım gibi... Ahmet Altan geçtiğimiz hafta sonu Frankfurt Türk - Alman Kulübü’nün davetlisi olarak Offenbach’ta bir konuşma yaptı. Konuşmayı izleyenler arasındaki tek gazeteci Milliyet muhabiri Seran Sargur idi. Milliyet Muhabiri Seran Sargur, Almanya’daki Türk basın mensupları içinde güvenilirliği ile tanınan bir arkadaşımız. Zaten Milliyet için çalışıyor olmasının nedeni de budur. Farklı kaynaklar ‘doğru’ dedi Ahmet Altan’ın konuşmasında söylediği bazı sözler, bunları söyleyen tanınmış bir Türk yazarı olduğu için haber değeri taşıyordu. Söz konusu konuşma ile ilgili haber Milliyet yazı işlerine cumartesi sabah geldi. Ve Milliyet yazı işlerinde bu tür olaylarda hep yapıldığı gibi haber başka kaynaklardan da kontrol edildi. Toplantıyı izleyen ve sözüne güvenilir kişilerle yeniden görüşüldü ve muhabirin yazdıklarında bir hata yapılıp yapılmadığı kontrol edildi. Muhabirimize güveniyoruz Haber, bu süreçten geçtikten sonra pazar günkü Milliyet’te yayımlandı. Burada bir gazetecilik hatası aranıyorsa o da sözlerin sahibinin görüşünün alınmamış olmasıydı, yoksa Ahmet Altan’ın iddia ettiği gibi konuşmanın banda kaydedilmemesi değil. Nitekim, o gün toplantıya katılan birçok kişi Milliyet’in haberinde yer alan sözlerin konuşma sırasında söylendiğini doğruluyor. Aralarında bir yerel gazete sahibi, Avrupa Parlamentosu milletvekili, toplantıyı yöneten bir radyocu ve toplantıyı düzenleyen derneğin yöneticileri var. Bununla ilgili ayrıntılı haber dünkü Milliyet’te yayımlandı. Haberimizin doğruluğundan eminiz, gazetecilik kuralları içinde haber başka kaynaklardan da kontrol edilmiştir ve muhabirimize güveniyoruz... Herkes kötü (mü?) Ahmet Altan, kendisine yeni bir yol seçmiş görünüyor. Önce, son romanı hakkında yazan eleştirmenlere savaş açtı. Eleştirmenleri kimsenin okumadığını, onların anlaşılmaz kelimeler kullandıklarını söyledi. Bir yazar olarak herkesi eleştirme hakkını kendisinde gören Ahmet Altan’ın, eleştirmenleri sırf "aydın oldukları için" suçlamasına ne demeli? Sistemi eleştirirken demokrat ve özgürlükçü olup, başka bir düzlemde aynı görevi yerine getirenleri suçlamak, tutarlı bir davranış mıdır? Bir tür paranoya... Ahmet Altan, Milliyet’in haberinin kendisine karşı yürütülen kampanyanın bir parçası olduğunu iddia ediyor. Fatih Altaylı’nın başlattığı "intihal" tartışmasında, en ayrıntılı ve doğru haber de Milliyet’te yayımlanmadı mı? Milliyet daha bir hafta önce doğruyu yazarken, şimdi "komplocu" mu oluyor? Yoksa "paranoya"nın bir tezahürü ile mi karşı karşıyayız? Ahmet Altan ile Milliyet arasındaki sorunu artık bağımsız yargı organları çözecek. Bundan sonra bu tartışmanın içinde olmayacağız. Mahkemelerin vereceği karara saygılıyız. Ancak, şunu da söylemeden geçmek istemiyorum. Ahmet Altan kitabın az okunduğu, yazı ürünlerinin az verildiği, aydınların hep itilip kakıldığı bir ülkenin yazarı... Milliyet bunun bilincinde... Bazı görüşlerine hiç katılmasak da Ahmet Altan’ın söz ve yazı özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:16

İLGİLİ HABERLER