MUHSİN YAZICIOĞLU: "BU HÜKÜMET TÜRKİYE'Yİ, DAMAT FERİT PAŞA HÜKÜMETİ'NDEN DE DAHA KÜÇÜK DÜŞÜRMÜŞTÜR"
KAYNAK : Haber Vitrini
KAZIM ERKMEN
İZMİR - Büyük Birlik Partisi (BBP) Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, bugünkü hükümetin ülkeyi Damat Ferit Paşa Hükümeti'nden daha küçük duruma düşürdüğünü ileri sürerek, "Bugün Türkiye 1918'li yıllarda 'Hasta adam' diye anılan Osmanlı'dan daha kötü durumda, Sevr'in dayatılması cüreti ile karşı karşıyadır" dedi.
Büyük Birlik Partisi İzmir İl Teşkilatı'nın "İktidara Doğru Türkiye El Ele Büyük Birliğe" konulu partiye katılımların gerçekleştirildiği toplantı Ege Palas Oteli'nde yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan toplantıda, çeşitli partilerden ayrılarak BBP saflarına katılanlara Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu tarafından rozet takıldı. MHP İzmir İl eski Başkanı Naşit Birgüvi ve 12 arkadaşı da BBP'ye katıldı. Birgüvi'nin rozetini Yazıcıoğlu taktı. BBP'ye İzmir ve Ege'de, bugünkü tören ile birlikte 2 bin 225 kişinin katıldığı bildirildi.
"ECEVİT ÖZÜR DİLESE DE BU SOYKIRIM"
Rozetlerin takılmasının ardından kürsüye gelen BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, hükümete yüklendi. Hükümetin ülkenin etrafındaki gelişmelere duyarsız kaldığını, Kafkasya'da Çeçenlerin Rus, Doğu Türkistan'da Uygurların Çin zulmü altında inlediğini ifade ederek, "Bu hükümet Doğu Türkistan'da zulmeden Zemin'e liyakat nişanı veriyor. Türkiye, Türk dünyasından uzaklaşma noktasına geldi. 2000'e 10 kala Türkiye'nin eline verilen dürbünü bugünkü sözde milliyetçiler tersine çevirmiştir. Ağabeylik yapacaklarımız, bizim bakanlarımıza ders veriyor. Türkmenbaşı, Rusya'dan gaz alınıyor diye 'Sizin paranız çok mu' diyerek bizi azarlıyor. Ortadoğu'da kan oluk gibi akıyor. Filistin halkı tankların paletleri altında. Kulaklarımızı tırmalayan bu feryatları bu hükümet duymuyor. Filistin yok edilirken, İsrail gülüyor, alay ediyor. Bu işgaldir, katliamdır, BM kararlarını yok saymaktır, Ecevit özür dilese de bu bir soykırımdır. Şaron, Hitler olmuştur. Dün batının fırınlarında yakılan Yahudilere sahip çıkan Türk milleti, bugün Filistinlilere de sahip çıkmak zorundadır. Derhal İsrail ile ilişkiler askıya alınmalı ve açılacak bir hava koridoru ile yaralılar ve soykırıma tabi tutulanlar Türkiye'ye getirilmelidir. Bu, Türkiye'nin tarihine, misyonuna ve insanlığa sahip çıkmasıdır. Türkiye zulmün değil mağdurun yanında yer almalıdır" dedi.
"AB'YE EVET AMA TAVİZE HAYIR"
Hükümetin Kıbrıs'a bile sahip çıkamadığını kaydeden Yazıcıoğlu, "Kurt kocayınca köpeklerin maskarası olurmuş. Bugün Türkiye, 1918'li yıllarda 'Hasta adam' olarak görülen Osmanlı'dan daha kötü durumdadır. Sevr'in dayatılması ile karşı karşıyadır. 1919 öncesine gelinmiştir. O gün İstanbul'da işgal altında bir Damat Ferit Paşa Hükümeti vardı. Ama bugün Ankara'da işgal altında olmadığı halde Türkiye'yi Damat Ferit Paşa Hükümeti'nden daha küçük düşüren bir hükümet var. 'AB'ye girmek mi istiyorsunuz, Kıbrıs'ı, Ege'yi çözün, Ermeni soykırımı konusunda özür dileyin' diyorlar, Özür, toprak taleplerini getirir, 'başka dilleri kabul edin' diyorlar, yeni etnik milletler ortaya çıkarmak istiyorlar. Türkiye, Türkü, Çerkezi, Boşnağı, Kürdü ile bir kilimin desenleri gibidir. 'AB'ye evet ama devletin üniter yapısından, dilimizden dinimizden ve bayrağımızdan tavize hayır' diyoruz" şeklinde konuştu.
"HIRSIZLIKLARIN HESABINI SORACAĞIZ"
Türkiye'nin 15 yıl boyunca teröre 100 milyar dolarını ve 30 bin insanını verdiğini belirten Yazıcıoğlu, binlerce tabutun Anadolu'ya aktığını, 'şehitler ölmez, vatan bölünmez' denildiğini, ancak şehitlerin öksüz kalmasına rağmen terörün başının bir prens gibi adada konuşlandırıldığını belirterek, "Bu tabloyu içimize sindiremiyoruz. Hiçbir şeyi içine sindiremeyen Ecevit, bunu sindirdi. Sözde sosyal-demokratlarla, tatlı su balığı milliyetçileri bunu içlerine sindirdi" dedi.
18 Nisan seçimlerinden sonra iktidara gelen bu hükümetin, dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye'yi bağımlı hale getirdiğini kaydeden Yazıcıoğlu, "Çiftçi bitti, memur fitre zekata muhtaç, esnaf iflasta, emekli nasıl yaşıyor bilinmiyor, sanayici, 'sanayiciyim' diyemez hale geldi. Hükümet üretici ve yatırımcının başından vergi kılıcını eksik etmiyor. Bir banker 1,5 katrilyon götürüyor, 10,5 milyar dolar, hortumlanmış bankalara veriliyor. Bankaları hortumlayanlar cezaevinin bir kapısından alınıp diğerinden çıkartılıyor. Lüks oteller gibi cezaevlerinde ağırlanıyor. Hükümet IMF'nin kapısında diz çökmüş, askerini lejyoner durumuna sokmuştur. Türkiye için tek çare kendine dönmektir. Milleti bu duruma getirenlerden hesap soracağız. Bu iktidar yürüyüşüdür. İpi Allah'tan sonra millete bağlı olan tek ve yegane hareket BBP'dir. İktidar olduğumuzda bütün hırsızlıkların hesabını soracağız" diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:30