MUHSİN YAZICIOĞLU'NA GÖRE SLOGAN İYİ NİYETLİ DEĞİL

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, gazeteci Hrant Dink cinayetiyle ilgili olarak kendisine ve partisine yapılan eleştirileri değerlendirerek, "Biz karşı olduklarımızı eleştiririz ama yok etmeyiz" dedi.
      Muhsin Yazıcıoğlu, dershaneleri Antalya’da kampa giren kızı Firuze ve oğlu Furkan’ı ziyaret etmek için geldiği kentte, partisinin il teşkilatını ziyaret etti.
      Parti binasında BBP İl Başkanı Hulusi Kızılkaya ile basın toplantısı düzenleyen Yazıcıoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
      Hrant Dink cinayetinin ardından partisine yönelik eleştirilere de cevap veren Yazıcıoğlu, Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiğini ve Türkiye’de yaşanan olayları dışarıdan bağımsız görmemek gerektiğini vurguladı.
      Küresel sermayenin global güçlerle birlikte bölgede bir operasyona giriştiğini öne süren Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
      "Enerji kaynakları ve enerji koridorlarını kontrol altına almak isteyen küresel sermaye, 11 Eylül terör eylemini de bahane ederek Afganistan’dan başlayarak bir dizi operasyon yaptı ve bağımsız devletleri işgal etmekten de çekinmedi. Böylece bir taraftan bölgede var olan petrol ve enerji kaynaklarını kontrol altına alırken atık enerji terminali haline gelmek üzere olan Anadolu’yu da kontrolüne almak, su kaynaklarımızı kontrol etmek ve bölgeyi idare ederek dünyayı da yönetmek istemektedir. Bunun adına ’Büyük Orta Doğu Projesi’ diyorlar.
      Büyük Orta Doğu Projesi, daha fazla çatışma oluşturarak etnik ve mezhebi ayrılıkları derinleştirmeyi amaçlıyor. Bu etnik ve çatışmalardan daha fazla kin ve nefret atmosferi çıkarmak suretiyle bölgeyi istikrarsızlaştırmak, bunun üzerinden yönetme hakkını kullanmak istiyorlar."

     "HEPİMİZ TÜRKÜZ DEMEK BÖLÜCÜLÜK MÜDÜR?"
      Hrant Dink cinayetinin ardından bazı çevrelerin çok kısa sürede organize olarak hep bir ağızdan ’Hepimiz Kürtüz, hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrant’ız’ sloganları attığını da belirten Yazıcıoğlu, bu sloganların sembolik sloganlar olmadığını, yeni bir stratejiyi hayata geçirmek amacıyla yapılmış eylemler olduğunu öne sürdü.
      Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
      "Bu planın bir sonucu olarak ’Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrant’ız’ diye slogan attırılarak tek elden pankartlar hazırlanmak suretiyle ülkeyi gererek, diasporanın eline yeni fırsatlar verecek ve dış dünyanın Türkiye üzerindeki dikkatini daha fazla toplayacak gerginlikler oluşturmak istemişlerdir. Onun için şimdi, Türkiye’nin her köşesinde ’Hepimiz Mehmet’iz, Hepimiz Türküz’ denilmektedir, denilecektir, söylenecektir, söylenmelidir. Bunu söyleyince ’Bölücülük yapılıyor’ diyecekler. ’Hepimiz Türküz’ demek bölücülük müdür? Herkes her şeyi söyleme hakkına sahip ama bir tek Türk, Türk olduğunu söyleyemeyecek.
      Türk, Türk olduğunu söylerse suç işlemiş, ırkçılık yapmış, ayıp etmiş oluyor öyle mi?" Bir cinayet planlandığını ve daha sonra bunun üzerinden yeni gerginlikler oluşturulup milliyetçiliğin yargılanmaya, suçlanmaya çalışıldığını iddia eden Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
      "Benim hedef alınma sebebim budur. Kimi çevreler 40 yıldır Muhsin Yazıcıoğlu’nu yok etmeye çalıştılar ama başaramadılar. Şimdi de odak yapmaya gayret ediyorlar ama kendi kılıçları kendilerini kesiyor, kesecek. Biz karşı olduklarımızı eleştiririz ama yok etmeyiz. Biz karşı olduklarımızla tartışırız ama kavga etmeyiz. Biz karşı olduklarımızın karşısında fikrimizi söyleriz ama şiddete başvurmayız." MHP’den kendi partisine kaymaların yaşandığını, MHP’nin misyonunu tamamladığını öne süren Yazıcıoğlu, partisinin seçimlerde herhangi bir parti ile birlikteliğinin söz konusu olmadığını söyledi.