Gündem
  • 19.5.2005 15:10

MUMCU''DAN ERDOĞAN''A SERT ELEŞTİRİ...

YUSUF ZİYA ERARSLAN ANKARA (İHA) -Hükümetin dış politikadaki performansını eleştiren Mumcu, ''''Bundan 1-2 yıl öncesine kadar AB ve ABD ile konuşan Türkiye bugün Kıbrıs Rum yönetimi ve Ermenistan hatta Irak için söylüyorum, aşiret yönetimleri gibi uluslararası platformda yeri ve önemi sorgulanabilir bir takım muhataplıklar düzeyine indirgendi'''' diye konuştu. Mumcu, Parti Genel Merkezi''nden 81 ilden gelen ANAP Gençlik Kolları Başkanları''yla toplantı yaptı. Toplantı sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan''ın sözde Ermeni soykırımın kabul eden ülkelere misilleme yapılması yönündeki açıklamalarını değerlendirdi. Hükümetin dış politikadaki ''''zig-zag''''ları nedeniyle Türkiye''nin itibar kaybettiğini ileri süren Mumcu, ''''Bundan 1-2 yıl öncesine kadar AB ve ABD ile konuşan Türkiye bugün Kıbrıs Rum yönetimi ve Ermenistan hatta Irak için söylüyorum, aşiret yönetimleri gibi uluslararası platformda yeri ve önemi sorgulanabilir bir takım muhataplıklar düzeyine indirgendi. Bu Türkiye adına üzüntü verici bir durumdur. Dış politika ayak üstü konuşulmaz, uluslararası protokol kurallarına göre canının istediği gibi karar veremezsiniz'''' şeklinde konuştu. Ermenistan Devlet Başkanı''nın gönderdiği mektup, Rum yönetimi ve Talabani ile Barzani''nin açıklamalarının Türkiye''yi rencide ettiğini savunan Mumcu, şunları söyledi: ''''Benim Sayın Başbakana tavsiyem şudur; diklenmemek, dik durmak lazımdır. Dik duramayacağınız konularda söz söylemekten özenle kaçınmanız gerekir. Uluslararası ilişkilerde temel eksen ulusların çıkarlarıdır. Bu bir ''aldım-verdim'' veya ''sen bana-ben sana'' oyunu değildir. Hükümete ve Başbakana düşen ülkenin çıkarlarının sürdürülebilir şekilde korumaktır. Son bir yıl içinde ben dış politika meselelerini iç politikada iletişimine kurban edilir hale geldiğini üzülerek görüyorum. İç politikada vatandaşın nabzına göre şerbet vermek suretiyle popülizm yapılıyor olabilir ve bundan siyasi kazanç da elde edilebilir ama Türkiye''nin bundan kaybettiği aşikardır. Bazı ülkelerin Büyükelçi ve Bakanlarına randevu vermiyorsunuz. Sonra bunun hesabı ve sayısı tutuluyor, o kadar süreyle ülkenin Başbakanına randevu verilmiyor. Randevu vermediğiniz ülkenin ayağına kadar gitmek zorunda bırakılıyorsunuz ve bunu dış politika zaferi olarak görüyorsunuz. Bütün bunlar bizi derinden üzüyor. Başbakan Türkiye''nin Başbakanı''dır, hükümet Türkiye''nin hükümetidir. Bunu sık sık hatırlamaları gerekir. Siyasi bir kadronun lideri olmaktan öte Türkiye Cumhuriyeti Devleti''ni temsil eden bir şahsiyet olduğunun unutulmaması Türkiye için hayati önem arz ediyor. Kısacası konuşurken dikkatli olmak, ülkeyi mahcup etmemek lazım. Bugüne kadar pek çok kez mahcup olduk, umarım bundan sonra olmayız.'''' Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:07

İLGİLİ HABERLER