MUSA SERDAR ÇELEBİ: SİLAH ÇEKTİĞİMİZ SOLCULARLA ŞİMDİ DOSTUZ
KAYNAK : Haber Vitrini
Papa suikastı sanığı olarak İtalya’da 4 yıl yargılandıktan sonra serbest bırakılan Musa Serdar Çelebi, 12 Eylül öncesinde komünist diye silahlı çatışmaya girdikleri kişilerle şu anda dost olduklarını söyledi.
O dönemin solcuları için ‘solcu–ülkücülerdi’ diyen Çelebi, “Onlar da biz de bu ülkenin tam bağımsızlığı, birliği, bütünlüğü için mücadele ediyorduk. Başlangıçta her şeye rağmen, aramızda diyalog arayışları vardı. Ama Türkiye’yi kendi kontrolü altında tutmak isteyenler, buna izin vermedi. Bu oyuna gelmemeliydik.” şeklinde konuştu. Çelebi, 1980 öncesi, Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) ve Ülkü Ocakları’nda yaklaşık 30 kişilik eğitimci grubundan biriydi. 1982–1986 yıllarında İtalya’da Papa davasından yargılandı. Avrupa Demokratik Ülkücü Türk Federasyonu ve Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği (ATİB) eski genel başkanı olan Çelebi, Mart 2002’de üyesi olduğu Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) genel başkan yardımcılığını yürütüyor.
Zaman’a konuşan Çelebi, 12 Eylül öncesi yaşananların ‘sağcı–solcu çatışması’ şeklinde geçiştirilmemesi gerektiğini vurguluyor. Solcu diye nitelenen kişileri “O idealist grup da Türkiye’nin birliği, bütünlüğü ve bağımsızlığı için mücadele ediyordu.” şeklinde anıyor. Solcu–ülkücüler tabiriyle anlattığı bu grubun ‘tam bağımsız Türkiye’ sloganıyla ortaya çıktığını belirten Çelebi, şöyle devam ediyor: “Türkiye, inşallah bir daha o eski şartlara gitmeyecek. Başkaları istese de tekrar o ortamı oluşturamazlar. Vatan için mücadele eden iki grup çarpıştırıldı. Maalesef, oynanan oyunu o zaman göremedik.”
Başlangıçta bir çatışma ortamı olmadığını, bütün engelleme girişimlerine rağmen, diyalog arayışı olduğunu hatırlatan Çelebi, Türkiye’yi kendi kontrollerinde tutmak isteyen çevrelerin, diyalog arayışlarından rahatsız olduğunu dile getiriyor. Çelebi, “Perde gerisinden yaptıkları çalışmalarla iki grubu silahlı çatışmaya soktular. Sun’i sağ–sol çatışması oluşturdular. İstikrarsız bir Türkiye amaçlıyorlardı. Her şeye rağmen oyuna gelinmemeliydi, bunlar olmamalıydı. Her iki taraf da farklı yönlerde bu ülke için mücadele etti. Fakat birileri bu diyaloğa imkan vermedi. Oynanan oyunda taraf olmamalıydık.” şeklinde konuşuyor.
Çelebi, nasıl oyuna geldiklerini şu örnekle somutlaştırıyor: “Bir gün Şişli’de bir Dev–Genç sorumlusu öldürülmüş. Hemen yanına bir bildiri bırakılmış; “Dev– Genç’li bilmem kimden intikam alındı.” diye yazıyor. Altına da ülkücüler imzası atılmış. Biz daha bunu kim, nasıl yapmıştır diye araştırırken, ertesi gün oradaki MHP ilçe teşkilatının sorumlusu intikam diye öldürüldü.”
O yıllarda mücadele ettikleri bazı solcuları daha sonra yakından tanıma imkanı bulduğunu kaydeden Çelebi, şu anda bu kişilerle arkadaş olduklarını ve görüşmeler yaptıklarını ifade ediyor. Bunlardan birisinin Türkiye Komünist Partisi (TKP) Almanya sorumlusu Hasan Özcan ve adını vermediği İngiltere sorumlusu bir şahıs olduğunu belirtiyor.
‘Ağca paranoyak’
Papa suikastı konusuna değinen Çelebi, soruşturmanın akışına gizli servislerin müdahale ettiğini ileri sürdü. Suikastın ülkücülerin üzerine yıkılmak istendiğini, bunu da Rus İstihbarat Teşkilatı KGB’nin yaptığını savunan Musa Serdar Çelebi, “paranoyak” diye nitelediği Ağca için şunları kaydetti: “Ağca çok enteresan kişiliğe sahip bir insan. Birinci Papa davasında, ‘Ben bunu tek başıma yaptım.’ demiştir. ‘Kimse bu konuda bana yardımcı olmadı. Ben bunları tek başıma yapabilecek uluslararası şöhret sahibi bir teröristim.’ diyordu. Kafasında hep Carlos’tan (Çakal lakaplı ünlü terörist Ilyiç Ramirez Carlos) daha büyük bir adam olmak düşüncesi var. Ağca paranoyaktır. Ben merkezli bir adamdı. Bütün dikkatler onun üzerinde olsun isterdi. Bütün dünyaca bilinen bir adam olmak istedi.”
(Zaman)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:16