Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile AB arasında müzakere sürecinin 3 Ekim''de başlayacağına işaret ederek, ''''Müzakere hiçbir şekilde bir al-ver süreci ya da bir pazarlık süreci olmayacaktır'''' dedi.
AB Komisyonu''nun müzakerelerin hangi usul ve esaslar dahilinde yürütüleceğine ilişkin çerçeve belgesini kabul ettiğini, üye ülkelerin onayına sunduğunu anımsatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''''Esas itibariyle 17 Aralık 2004 Brüksel Zirvesi''nde kabul edilen unsurları içeren bu belge hakkındaki görüş ve değerlendirmelerimiz üye ülkelerle paylaşılmaktadır. Bu bağlamda müzakerelerin ortak hedefinin katılım olduğu bir kez daha teyit edilmektedir. 3 Ekim''den itibaren AB müktesebatını kapsayan 35 konu başlığında tarama süreci peyder pey gerçekleştirilecek ve taraması biten fasıllarda da hemen müzakerelere geçilecektir. AB hedefine ulaşmak için hükümet olarak kararlılıkla bu süreci adeta dantel örer gibi işlemekteyiz.''''
Toplumun her kesimi birlik olmalı
93 bin sayfalık AB müktesebatının her alanı kapsadığını, işçi işveren, esnaf, kamu çalışanı, çiftçi, kısacası toplumun her kesimini yakından ilgilendiren bir ilerleme dönemine 3 Ekim''de başlanacağını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: ''O zaman herkes kollarını sıvayacak, söyleyecek sözü olan, eleştirisi, önerisi, bilgisi, birikimi olan sivil toplum kuruluşlarının yardımı ile bunları Baş Müzakerecimize ileteceğiz. Bu süreçte ahenk içinde bir birlik ve çok sesliliğe, yol göstericiliğe hepimiz büyük bir ihtiyaç duyacağız. İdari yapılanma bu arada zaten gerçekleşecektir. Birbirimizin önüne taş koymak değil birbirimizin yolunu açmak durumundayız. Neyi nasıl yapmalıyız? Ne kadar süre içindeyapmalıyız? Nelere dikkat etmeliyiz ? Bunları ülkesi adına takip edecekbir anlayışın iktidarda olduğunu bilmenizi istiyorum.''''
Biz daha vatanseveriz
Ek protokolün Türkiye için, AB için, tüm insanlık için hayırlı olmasını dileeyen Erdoğan, ''''Bu ülkede çeşitli gruplar çıkacaktır, çeşitli yakıştırmalar yapacaklardır. Biz samimiyiz. Niyetimiz samimi. Biz bu ülkede kendini vatansever ilan edenlerden daha vatanseveriz. Attığımız her adımı bu inançla atıyoruz ve ülkemizi dünyaya kapalı değil dünyaya açık bir ülke olarak ilan ediyor ve onun altyapısı ve zeminini oluşturuyoruz.'''' diye konuştu.
Büyük hedefler için dönüm noktasındayız
Başbakan Erdoğan, millete yetişemeyen siyasetin, dünyanın değişim hızına ve dünyadaki acımasız rekabete yetişmesinin söz konusu olmadığını ifade ederek, ''''Geldiğimiz nokta, Türkiye''nin büyük hedefleri için, iftiharla söz edebilirim ki, yeni bir dönüm noktasıdır. Bu noktada, Türkiye''yi döne döne düşünmek zorundayız'''' diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti: ''''3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye AB''ye tam üyelik için müzakerelere başlıyor. Katılım müzakereleri ülkemizi AB''ye götürecek bir süreçtir. Bununla ilgili ön hazırlıklarımız tamamdır. Ancak şuna özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum; katılım müzakereleri AB''ye tam üye olma hedefinin yanında, Türkiye''yi belli bir standarta eriştirme süreci de olacaktır. Bizim burada avantajlarımız var. 1996 yılında Gümrük Birliği''ne girmiş bir Türkiye var. O günden bugüne 9 yıl geçti. 9 yılda kazanılmış bir tecrübe var. Son giren 10 ülkenin böyle bir deneyimi yok. Onlar sıfırdan başlıyor. Kurumları itibarıyla da Avrupa''yla bütünleşmiş yapısal bir güçleri yok. Ama Türkiye Gümrük Birliği ile kazandığı dinamik yapısını güç olarak kullandığı anda, müzakere süreci bizim için çok daha kolay veya avantajlı olacak. Bütün kurumlarımızla el ele vermek zorundayız. Kimsenin bir şeyden endişe etmesine gerek yok. Mutabakat, aynı şeyleri düşünmek değil, birlikte ortak bir doğruyu aramak ve doğruya varmaktır.''''
(yeni şafak)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:42