REJİMİ TEHLİKEDE OLAN ÜLKEYE KÜRESEL SERMAYE GELİR Mİ?

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Gayri Safi Milli Hasıla 79 senede 181, 4 senede 219 milyar dolar. Allah aşkına soruyorum, rejimin tehlikede olduğu bir ülkeye, rejimin sıkıntıda olduğu bir ülkeye küresel sermaye gelir de girer mi? İstikrar olmazsa, güven olmazsa, rejim tehlikede olsa bu ülkeye bu gelir mi? Bu iş ideolojilerle çözülmüyor, çözülmez" dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin vehimlerle, niyet okumalarla gölgelenmemesini isteyen Erdoğan, "Bunu gölgeleme gayreti içerisine girenler gölge altında kalırlar" tepkisini gösterdi.
AK Parti TBMM Grubu, Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantıya gelişinde milletvekilleri ve partililer tarafından uzun süre ayakta alkışlanan Başbakan Erdoğan, konuşmasında cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin sinyaller verdi.

Erdoğan, bugün Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinin en manidar toplantılarını gerçekleştirmek üzere biraraya geldiklerini belirterek, TBMM'nin millet iradesinin tecelligahı olarak cumhuriyeti kuran ve yaşatan bir kurum olduğunu, buradaki her söz, her fiil ve her kararın Türkiye'nin ruhuna, çıkarlarına, Türk milletinin iradesine, taleplerine, özlemlerine uygun olmak durumunda olduğunu söyledi.

Bugüne kadarki toplantılarda bütün vurgularının özetinin Türkiye olduğuna işaret eden Erdoğan, 'Herşey Türkiye için' şiarına uygun mesajlar verdiklerini, ülke bütünlüğünü herşeyin üstünde tuttuklarını kaydetti. Türkiye'nin haysiyetine sadakatle sahip çıktıklarını, ülkenin ve halkının itibarını şerefle yücelttiklerini, yüceltmeye devam ettiklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:

"İkbal arzusuyla, ihtirasla değil aşkla, sabırla, vakarla, metanetle Türkiye'nin iradesini temsil ettik. Yola çıkarken milletimize söz verdiğimiz gibi bu büyük ülkenin hem aklı hem vicdanı olmaya çalıştık. Şimde 70 milyon insanımızın selameti için, cumhuriyetimizin, demokrasimizin bekası için vereceğimiz kararı da aynı inançla vereceğiz. Milli irade adına, Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı'nı seçeceğiz. Krizlerin değil istikrarla büyümenin, kalkınmanın, refahın, huzurun, adaletin, sürdürülebilir olmasını sağlamak üzere 11. Cumhurbaşkanımızı seçiyoruz. Türkiye'nin yakaladığı bu atmosfer vehimlerle, niyet okumalarla gölgelenemeyecek kadar istikrar ve güven zeminine oturmuştur.

 Kim ne derse desin. Ülkenin bugüne kadarki kazanımları ile içeride ve dışarıda harekete geçirdiği büyük imkanlarla, ekonomik istikrar içindeki büyümesi ile Atatürk'ün koyduğu muassır medeniyet hedefine en yakın noktada bulunuyor. Bunun da altını çiziyorum. Kimse bunu gölgeleme gayreti içerisine girmesin. Bunu gölgeleme gayreti içerisine girenler gölge altında kalırlar.

Cumhuriyetimizin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olma noktasındaki düzenimizin güvence altında olduğunu 70 milyon insanımız yürekten hissediyor ve bunu biliyor. İktidarımız döneminde Türkiye gücüne güç katmıştır. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü hedeflerine şimdiden bizler büyük bir gurur içinde milletçe ulaşırken, bunu gölgelemek insafla bağdaşmaz. Muassır medeniyet hedefinin içe kapanmanın tam zıt olduğunu Türkiye her zamankinden daha fazla idrak etmiştir".

Erdoğan, 1980 yılından 2002 yılına kadar başbakan ve cumhurbaşkanı düzeyinde yabancı ülkelere 22 yılda 335 resmi ziyaret yapıldığını, 2003-2006 yılları arasında sadece 4 yılda 153 ziyaret yapıldığını, bu ziyaretlerin Türkiye'nin ufkunu açtığını kaydetti. 1980-2002 yılları arasında Türkiye'ye başbakan ve cumhurbaşkanı düzeyinde 303 ziyaret yapıldığını, buna karşın 2002-2006 arasında devlet ve hükümet başkanı olarak ülkemize yapılan ziyaret 130 olduğunu anlatan Erdoğan, "İşe budur muassır medeniyet hızını yakalamak, işte budur Türkiye'nin iddiasına sahip çıkmak" dedi.

79 yılda Gayri Safi Milli Hasıla 181 milyar dolara ulaşmışken, 4 yılda bunun üzerine 219 milyar dolar daha koyduklarını belirten Erdoğan, "79 senede 181, 4 senede 219 milyar dolar. Allah aşkına soruyorum, yani rejimin tehlikede olduğu bir ülkeye, rejimin sıkıntıda olduğu bir ülkeye küresel sermaye gelir de girer mi? Böyle bir ülkede ekonomik güç böyle yükselme performansı ortaya koyar mı? Öyle bir noktadayız.

 4 sene öncesine kadar bu ülkede doğrudan yatırım son 10 yılda ortalama 1 milyar dolar. Geçen yıl geldiğimiz rakam ise 20 milyar dolar. 3 ayda geldiğimiz nokta 10 milyar dolar. İstikrar olmazsa, güven olmazsa, rejim tehlikede olsa bu ülkeye bu gelir mi?

"BU İŞ İDEOLOJİLERLE ÇÖZÜLMEZ"

Sevgili vatandaşlarım, buradan 70 milyona sesleniyorum. Başınızı iki elinizin arasına alarak düşünmek ve konuşmak durumundasınız. Bu iş ideolojilerle çözülmüyor, çözülmez. Bunun bedellerini bu ülke ağır ödedi. Bu oyunu tekrar tezgahlamak isteyenler iyi bilsinler ki bu millet, bu ülke artık bu oyuna gelen değil bu oyunu bozan olacak. Demokrasiye inanıyor muyuz, laik cumhuriyete inanıyor muyuz, sosyal devlete inanıyor muyuz, hukuk devletine inanıyor muyuz? Ha o zaman bunun yeri sandıktır, sandık" diye konuştu.

Partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi tarihinin en manidar toplantılarından birisini daha yaptıklarını ifade ederek, TBMM'nin, millet iradesinin tecelligahı olarak, Cumhuriyeti kuran ve yaşatan asil iradenin kalbi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Buradaki her söz, her karar, Türkiye'nin ruhuna, çıkarlarına, Türk milletinin iradesine, taleplerine ve özlemlerine uygun olmalıdır.Hangi ülke meselesini ele alırsak alalım, bu kürsülerde her zaman, 'her şey Türkiye için' şiarımıza uygun mesajlar verdik. Türkiye'nin bütünlüğünü her şeyin üzerinde tuttuk ve her şeyden çok önemsedik. İstişarelerimizi, icraatlarımızı, yaptığımız hukuki reformları, milletimizin ali menfaatlerini esas alarak gerçekleştirdik. Milletimizi, Cumhuriyetimi, ülkemizi hukuk devletimizi birlikte güçlendirdik. Bu birliktelik sayesinde Türkiye'nin haysiyetine sadakatle sahip çıktık ve ülkemizin, halkımızın itibarını şerefle yücelttik, yüceltmeye devam ediyoruz. Şimdi, 70 milyon insanımızın selameti için Cumhuriyetimizin, demokrasimizin bekası için vereceğimiz kararı da aynı inançla vereceğiz" diye konuştu.

     Milli irade adına Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanını seçeceklerini kaydeden Erdoğan, ''Krizlerin değil, istikrarla büyümenin, kalkınmanın, refahın, huzurun, adaletin sürdürülebilir olmasını sağlamak üzere 11. Cumhurbaşkanımızı seçeceğiz'' diye konuştu.

     14 Nisan'da yapılan Cumhuriyet mitingiyle ilgili konuşan, bu konuda farklı rakamların ifade edildiğine işaret eden Erdoğan, ''Herhalde bunlar bir alanın yüzölçümünden bihaber...Biz bu işin kompetanıyız, ömrümüz bu işlerle geçti. Ölçüp biçmekle geçti. Bunları gayet iyi biliyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.