KREMLİNOLOJİ, bir dönem Sovyetler Birliği’nde politbüronun iç dengelerini, kimin kime yakın olduğunu, gücün hangi sıklet merkezine kaydığını analiz etmek üzere ortaya çıkmış bir uzmanlık alanıydı. Kremlinologlar, örneğin, Ekim Devrimi törenlerinde Kızıl Meydan’daki geçit töreninde politbüro üyelerinin duruşlarına ve aralarındaki mesafeye bakarak, kimin gözden düştüğünü, kimin yükselişte olduğunu okuyabilirlerdi. Ankaroloji ise özellikle AKP’nin iktidara gelişinden sonra başkentte devletin tepesinde esen rüzgarların yönünü, bu rüzgarların hassasiyet derecesini ve ne ölçüde elektrik yüklü olduklarını anlamaya dönük yeni bir uzmanlık alanı. Özellikle resmi davetler, komutanlarla AKP şahsiyetleri arasındaki elektriği ölçmek açısından Ankaraloglar için önemli bir laboratuvar oluyor.
ARINÇ’LA ÇOK CİDDİ
İki hafta önce ‘şeyinin şeyini ettiğimin şeyi’ çıkışıyla siyasi literatüre katkıda bulunan Bülent Arınç, ev sahibi olarak komutanların yanına gidip kendileriyle ilgilenmeyi ihmal etmedi. Arınç, komutanların yanına güleç bir ifadeyle yaklaştı. Gelgelelim, komutanların TBMM Başkanı’na saygıda kusur etmeyen, ancak çok mesafeli şekilde durmaları dikkat çekiciydi. Tek tokalaşma Arınç ile Orgeneral Özkök arasında oldu. Tek konuşma da yine ikisi arasında geçti. Diğer komutanlar ciddi yüz ifadeleriyle izleyip, hiç söze karışmadılar. Arınç, AKP’ye oldukça katı duruşuyla bilinen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman’ı sordu. Orgeneral Özkök, ‘Yalman Paşa Avustralya’da’ karşılığını verdi. Arınç, sohbet fazla açılmayınca ‘Bana müsaade’ diyerek uzaklaştı.
ERDOĞAN’LA UZUN SOHBET
Komutanlar, Arınç’tan birkaç dakika sonra yanlarına gelen Başbakan Erdoğan’ı ise tam aksine çok sıcak karşıladılar. Erdoğan önce Özkök’ten başlayarak resepsiyona katılan komutanların tek tek ellerini sıkıp hatırlarını sordu. Bu arada, vücut dilini kullanmayı ihmal etmedi. Komutanlar da aynı şekilde gülümseyerek karşılık verdiler. Erdoğan, her yönden mikrofon ve teyp uzatan gazetecileri işaret edip, ‘Tarassut (Gözleme) altındayız, istesek de konuşamayız zaten’ esprisini yaptı. Bu hamle, komutanlarla Erdoğan arasında sıcak bir diyaloğun katalizörü oldu. Bunu sıkı bir futbol sohbeti izledi.
FOTOĞRAFIN ŞİFRELERİ
Ayrıca, bu tür davetlerde konuşkan olmayan üsluplarıyla tanınan Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile MGK Genel Sekreteri Orgeneral Şükrü Sarıışık’ın da bu futbol sohbetine katılmaları ve Başbakan’la esprili konuşmaları, Ankaraloglar tarafından ‘önemli’ bir başka not olarak kayda alındı. Orgeneral Özkök ve Orgeneral Sarıışık Beşiktaşlı, Orgeneral Başbuğ ise Fenerbahçeli’ydi. Erdoğan, neşeli bir havada süren bu sohbetin ardından izin isteyip yine neşeli bir havada vedalaşarak ayrılırken, Ankara’da hafızalara bu fotoğraf kareleri kazınmış oldu. (Şimdi herkes bu fotoğrafın şifrelerini çözmekle meşgul.)
Uzakta dur ve dağılma
KOMUTANLAR, TBMM’nin tören salonuna topluca girdikten sonra kenarda kalmayı tercih ettiler, davetlilere karışmadılar. Ayrıca, birbirlerinden kopmadılar. Komutanlar, sivil davetlilerle sohbetlerinde de disiplini hiçbir şekilde bozmadılar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün bir adım gerisinde durdular. Ön planda komutanlarının olmasına büyük bir dikkat gösterdiler. Komutanlar, davette tam bir gazeteci kuşatması altında kaldılar. Bu kuşatmayı yaracak bir harekát tarzı gerekiyordu. Ve sonunda Orgeneral Özkök’ün komutası altında servis masalarının arkasından, içecek kolilerinin arasından geçerek salondan ayrıldılar.
HÜRRİYET
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:05