
RÜŞVETTE SOL CEP TAKINTISI
Edirne’nin Kapıkule Gümrük Kapısı’nda yapılan ‘rüşvet operasyonu’ kapsamında gözaltına alınan 18’i tutuklu toplam 27 polis hakkında 7-16 yıl arasında hapis istemiyle dava açıldı. Rüşvet olayının detaylı bir şekilde anlatıldığı iddianamede, para vermeye razı olan herkesin Türkiye’ye rahatlıkla giriş çıkış yaptığı belirtildi. Ayrıca polis memurlarının sınırdan geçenlerden aldıkları rüşvetleri sol ceplerinde topladıkları, daha sonra da bunu ortak kasaya attıkları belirlendi.
ŞEKER VE MUZ
Sanık polislere yönelik iddianamede; “Kapıkule Kara Hudut Kapısı’nda polis giriş-çıkış peronlarında çoğu otobüs ve kamyon şoförünün pasaport arasına 5 YTL veya 5 Euro para koydukları, yoğun günlerde bazı araç sahiplerinin sıra beklememek için yine 5-10 YTL arası para verdikleri, yolcu salonundan geçiş yapan ve vize süresi ihlali, kaçakçılık, fahişelik yapan ve vergi borcu olan şahıslardan yüksek meblağlar karşılığı, işlem yapmadan sadece pasaportuna mühür basarak geçişlerine ve sahte pasaport mühürlerine izin verdikleri, Türkiye’nin günübirlik giriş-çıkış yapan ve özellikle Bulgar vatandaşlarının geçtikleri peronlardan 5-10 Euro rüşvet verdikleri ve denetimsiz olarak geçiş sağladıkları, pasaportunun sayfaları bitenlere izin verildiği, rüşvet karşılığında şeker ve muz aldıkları” ifadelerine yer veriliyor.
HELAL SAĞ HARAM SOL
İddianamede, sanık polislerin Türkiye’ye giriş-çıkışta sorunlu olan yabancı ve Türk turistlerin geçişlerinin, yapılmaması gerektiği halde para karşılığı gerçekleştirildiği belirtiliyor. İddianamenin en göze çarpan bölümünü ise, toplanan rüşvetlerin özellikle pantolonun sol cebine, bazen de gömleğin sol cebine konulduğunun tespit edilmesi oluşturuyor. Sanık polislerin aldıkları paraları neden sol ceplerine koydukları bilinmiyor.
Sol cep takıntısı
Sol cebe inen rüşvet olaylarından bazıları iddianamede şöyle yer alıyor:
“02.10.2005 günü saat 13.33’te Türkiye’ye giriş peronlarında görevli polis memuru Ö.S.’nin yanına gelen diğer perondaki polis memuru R.Y’nin her iki pantolon cebinden çıkardığı paraları Ö.S.’ye verdiği, Ö.S’nin paraları montunun sol cebine koyduğu, organizasyonun kasası olduğu anlaşılıyor.”
“01.10.2005 günü saat 01.39’da ve 02.17’de giriş peronlarında görevli polis memuru A.E.A’nın giriş işlemi yapmak üzere aldığı pasaportların arasındaki paraları bilgisayarının sol tarafına bir yere bıraktığı, aynı gün işlem yapmak üzere aldığı bazı pasaportların arasındaki paraları alarak montunun sol cebine koyduğu görülüyor.”
İddianamede yabancı uyruklu 2 bayana kabin içerisinde ve idari büroda elle cinsel tacizde bulunulduğu da belirtilmiş.
KAPIKULE NOTLARI
KOMİSER S. ile Polis M.D. arasında 21 Kasım 2005 tarihinde geçen ve Türkiye’ye illegal yollardan girmiş izlenimi veren yaşı küçük iki çocukla ilgili konuşmadan:
M.D.: İki tane Bulgar çocuk var, biri 95 diğeri 92 doğumlu. Türkiye’ye girişleri yok. Yeni pasaportla çıkışa geldiler.
C.S.: Giriş olmayanın çıkışı da olmaz, tampon (bölgeden) göndereceksin.
M.D.: (Damga) vurmadan mı?
C.S.: Vurmadan, hiç öyle vurmayacaksın, hemen öyle elini kolunu sallaya sallaya gitsin. Çocuk mahkemeye verilmez, bir şey yapılmaz. Annesinin babasının yanında gitsin. Bulgar onları alıyor, kendi vatandaşları, problem yapmıyor.
M.D. : Tamam komiserim.
(akşam)