Eğitim
  • 6.1.2003 17:39

SENDİKA BAŞKANI ÖZCAN'DAN TOKAT GİBİ CEVAP: YÖK ALEMDAROĞLU VE GÜRÜZ'ÜN ÇİFTLİĞİ DEĞİL

ANKARA- 58. Cumhuriyet Hükümeti'nin 'Acil Eylem Planı'nda yer alan eğitim reformuyla ilgili başlayan tartışmalar devam ediyor. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, "Üniversiteler cami, kışla ve piyasa dışında tutulmalıdır" derken, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan ise YÖK'ün, Alemdaroğlu'nun da, Kemal Gürüz'ün de çiftliği olmadığını söyledi. EĞİTİM SEN'DEN ÖNERİLER Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK) kurucusu Prof.Dr. İhsan Doğramacı'nın bugün basında çıkan YÖK'ün değişen şartlara göre yeniden yapılandırmasına yönelik açıklamaları, YÖK tartışmalarını hızlandırdı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Doğramacı'nın yaptığı bu açıklamayla ilgili olarak, "Yıllardır kaldırılması gerektiğini söylüyoruz. YÖK Doğramacı ile özdeşleşmiştir. Doğramacanın YÖK'ün kaldırılmasını söylemesi çok manidar bir tutumdur" dedi. Üniversite özgürlüğü'nün önünde YÖK'ün bir engel olduğunu belirten Dinçer, Doğramacı'nın YÖK ile ilgili olarak ne seyleyip ne söylemediğinin ötesinde kendilerinin YÖK ve üniversitelerin yeniden yapılandırılmasına yönelik hali hazırda ellerinde çalışmalar bulunduğunu söyledi. YÖK'ün üniversite özgürlüğünün önünde bir engel olduğunu vurgulayan Dinçer, üniversitelerde sorun haline gelen yönler ve bu sorunlar hakkında yaptıkları çalışmaları şöyle özetledi: "Üniversiteler özerk değil. Üniversitelerde özgür bilim üretilemiyor. YÖK yasası yeniden yapılmalıdır. Anayasa'nın 130-131. maddaleri özellikle YÖK'e güç veren, güçlendiren, yetki veren yasalardır. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun değişmesi gerekiyor. Üniversite eğitimi parasız olmalı, herkese eşit koşullarda eğitim hakkı verilmelidir. Üniversitelerde akademik faaliyetlere baskı kurulmaması gerekiyor. Üniversitler yönetsel alanda da özerk olmalı, üniversitilerarası bir koordinasyon kurulu oluşturulmalıdır. Üniversitelerde çalışanların ücret yapısı konusunda sözleşmeli personel çalıştırılması sona erdirilmeli, grev, toplu sözleşme yaşama geçirilmelidir". Üniversitelerin cami, kışla ve piyasa anlayışının dışında tutulması gerektiğini vurgulayan Dinçer, "Üniversiteler Teokrasi'nin Neo-libaralizm anlayışlarının dışında tutulmalıdır" değerlendirmesinde bulundu. ÖZCAN SERT KONUŞTU Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan da YÖK ve üniversitelerde yeniden yapılandırma görüşünde. Özcan, yaptığı açıklamada Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ve hükümet arasında yaşanan tartışmalarda, hükümetin yanında olduklarını söyledi. Hükümetle YÖK arasında yaşanan gerginlik hakkında Türk Eğitim-Sen'in görüşlerini de aktaran Özcan, "Devletin din devleti olacağını iddia eden ilim adamlarının, bu tür davranışlarını üzüntüyle izledim. Bu konuda her zaman hükümetin yanındayız. YÖK, özerk ve ilmin önünü açan bir kuruluş olarak Kemal Alemdaroğlu'nun da Kemal Gürüz'ün de çiftliği değildir" dedi. REKTÖR AYHAN EĞİTİMCİLERLE AYNI GÖRÜŞTE DEĞİL Tartışmalarla ilgili olarak Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan ise YÖK'ün akademik özgürlüğün önünde bir engel olmadığını belirterek, Hükümetin Acil Eylem Planı'nda yer alan eğitim reformu paketindeki 'Bilimsel gelişmenin önündeki en büyük engel rektörlerdir' görüşüne karşı olduklarının ve buna katılmadıklarının altını çizdi. Genel olarak üniversitelerin belirli bir koordinasyon yapısı altında bulundurulmasını sağlamak için YÖK'ün kurulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ayhan, YÖK'ün kuruluşundan sonraki dönemlerde günün koşullarına göre bazı değişikliklerin yapılmadığına da dikkat çekti. YÖK'ün günün koşullarına göre yenilenmediğini belirten Ayhan, YÖK'ün bir koordinasyon kurulu olarak bu görevinde kalması görüşünde olduğunu belirtti. "Üniversitelerde akademik özgürlüğün olmadığına katılmıyorum" diyen Ayhan, üniversitelerde sadece mali özgürlüğün olmadığını ileri sürdü. Üniversitelerde yapılan bilimsel çalışmaların Avrupa Standartlarında özgürce yapıldığını da öne süren Ayhan, "YÖK, akademik özgürlüğün önünde bir engel değildir" görüşünü savundu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:05

İLGİLİ HABERLER