SEZER: "CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINA SAYGI DUYULMALI"

DUYGU BEKTAŞ
ANKARA- Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer, 11. Cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül'e karşı ihtiyatlı bir kaygı duyduklarını belirterek, "Kendisine karşı kaygılarımız devam ediyor, ancak Cumhurbaşkanlığı makamına saygı duyuyoruz.

 Bizden yana bir sıkıntı olmaz" dedi.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, İhlas Medya Grup Başkanı Nuri Elibol, İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar ve Türkiye Gazetesi Haber Müdürü Akif Bülbül'üü makamında kabul etti. Sezer, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesi, 60. hükümet dönemi, yeni kabine ve CHP ile olan ilişkileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Sezer, 22 Temmuz'da yapılan seçimler öncesinde CHP sıralarından seçime girdiklerini ancak CHP ile herhangi bir birleşme yapmadıklarının altını çizdi. CHP ile bazı konularda
farklılıklar yaşadıklarını ifade eden Sezer, bazı konularda ayrı davranış göstermelerinin çok doğal olduğunu söyledi. "CHP ile kavga etmeyeceğiz" diyen Sezer, solu iki kanattan büyütmenin böyle mümkün olabileceğini savundu. DSP'nin ulaşamayacağı kesimlere CHP'nin, CHP'nin de ulaşamayacağı yerlere DSP'nin ancak bu şekilde ulaşabileceğine işaret eden Sezer, "Solu iki koldan büyütme tezimi bu dönemde daha ektin bir şekilde hayata geçirebileceğimizi düşünüyorum" dedi.
Son yapılan bir araştırmaya göre CHP'nin oylarında düşüş yaşandığının belirtilmesiyle ilgili olarak Sezer, bu araştırmaya katılmadığını ve söz konusu araştırmanın gerçekçiliğini araştırmak gerektiğini belirtti. Sezer, bu tür şeylere takılmak yerine toplumun sorunlarına çözüm üretecek projeler ortaya koymak üzerinde çalıştıklarını dile getirdi. Türkiye'de laiklik konusuna da değinen Sezer, "Laik olanlar, laik olmayanlar, laikliğe karşı olanlar veya laikliği vazgeçilmez sayanlar ayrımına gitmenin hiç doğru
olmadığını düşünüyoruz. Bizim insanımız inancına bağlı, kültürüne bağlı onu yaşar. Kesinlikle laik demokrasiyle bir sorunu yok. Bize bu anlamda toplumu kutuplaştırmayacak, toplumun her kesimini kucaklayabilecek bir sol yapıya ihtiyaç var. Bu da Demokratik Sol Parti'dir. Zenginlikte sosyal adaleti gerçekleştireceğiz. Sol sadece hakça paylaşımı savunur, ama üretimden, büyümeden, ekonomik gelişmeden haberi yoktur imajının silinmesi lazım. Kalkınma hamlesi sosyal adaletle desteklenirse başarılı olur" diye
konuştu.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, 60. hükümette kabinede yer alan bakanlarla ilgili olarak da değerlendirmede bulundu. Sezer, yeni kabinenin Başbakan Erdoğan'ı sıkıntıya düşüreceğini iddia ederek, "5 yıl bakanlık yapmış insanlar heyecanını biraz yitirebiliyor. AK Parti toplumda bazı konularda ses getirecek konularda çalışmalar ortaya koyacaksa yeni bakanlarla bu iş olacak. Milli Eğitim Bakanı'nın halen orada kalması Türkiye için büyük bir talihsizliktir" dedi.

"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINA SAYGI DUYULMALI"
Sezer, 11. Cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül hakkında ihtiyatlı olarak kaygı duyduklarını belirterek, "Kaygımız tabii ki sürüyor. Sayın Cumhurbaşkanı da bu kaygıların farkında olmalı ki, kaygıları gidermeye dönük mesajlar vermeye çalışıyor. Anayasaya bağlı kalmaktan, tarafsız olmaktan söz ediyor. Belli ki bu konularda kendisi de güven veremediğini düşünüyor. Biz izleyeceğiz. Söylediği gibi değişmiş olmasını diliyoruz. Eğer öyleyse sorun kalmaz. Önümüzdeki dönemde yapıcı bir muhalefet, sağduyulu bir
muhalefet yapacağız. Toplumun zararına olacak konularda son derece kararlı ve dik dururuz, ama uygun bulduğumuz konularda hiç kompleksiz bu doğrudur der destek veririz" şeklinde konuştu.
Güven oylaması, anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı konusunda CHP'nin tavrına benzer bir tavır gösterecek misiniz?" şeklindeki soru üzerine Sezer, başka partilerin duruşunu eleştiriyor ve onlarla aynı fikri söylüyor konumunda olmak istemediğini söyledi. Sezer, "Bizim görüşümüz o konuda Cumhurbaşkanlığı makamına saygı duymak şeklinde. Bizim açımızdan çok ciddi sorunlar çıkacak gibi görünmüyor" dedi.
Güven oylaması konusunda önyargılı olmadıklarının altını çizen Sezer, 5 yılda hükümetin doğru şeyler yapmadığını söylediklerini anımsatarak, özellikle dış ilişkilerde, AB ile ilişkilerde Türkiye'nin 1999 Helsinki duruşunun gerisine düştüğünü ifade etti. Sezer, "Arkadaşlarımla konuşmadım. İnceleyeceğiz ama kişisel kararım olarak söylüyorum ret oyu olacak diye düşünüyorum" diye konuştu.
DSP'nin CHP'den ayrılmasından sonra Meclis'te grup kurup kurmayacağı konusuna da değinen Sezer, geçmişte yapıldığı gibi transfer politikası uygulamayı düşünmediklerini söyledi. "Biz başka partilerin içine el atarak transfer politikası uygulayacak değiliz. Daha etkin, sağduyulu bir muhalefet yapacağız" ifadelerini kullandı.

"DTP DAVET EDİLMEMEYİ GÖZE ALMALIDIR"
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, terör örgütü PKK ile bağlantısı olduğu iddia edilen Demokratik Toplum Partisi'ne (DTP) de ağır eleştirilerde bulundu. Sezer, Meclis'te temsil edilmelerinin normalleşmenin önünü açar diye düşündüklerini, 2 gün önce yaşananların kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Bu ülkenin karşı karşıya olduğu bir bölücü terör gerçeği var. Bu terörü yapana terörist dememek bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum değil. Onu demiyorsunuz, ayrıca teröriste karşı yapılan mücadelede barış yapalım diyorsunuz. Bu da anlaşılabilir bir şey değil. Oysa biz toplumun her kesimini ayrım yapmaksızın kucaklarız, kucaklamalıyız. Hatta önümüzdeki günlerde Türkiye'nin Güneydoğu ve doğu sorunlarını çözecek bir proje üzerinde çalışıyoruz. Genelkurmay beni niye çağırmadı. Sen diyorsun ki o
terörist değil. Terörist Mehmetçik'i öldürüyor. Genelkurmay'ın bu hassasiyetini anlamak lazım. O partinin önemli isimlerinden birisi Leyla Zana, yakın zamanda Kürtler'in üç büyük lideri var diye Abdullah Öcalan'ı da onun içine koydu. Bir de sınır ötesinden birileri Talabani ve Barzani. Şimdi kusura bakmasınlar ama öyle benim koşullarımda kucaklamak diyorlarsa bu tür şeyleri de göze almaları gerekir, çağrılmamayı falan."

Sezer, 22 Temmuz seçimlerine CHP sıralarından giren DSP'nin seçimlerin ardından CHP'den ayrılmasıyla ilgili yapılan eleştirileri de haksızlık olarak nitelendirdi. Sezer, "Biz CHP ile birleşmemiştik ki. Biz 18 Mayıs'ta Baykal ile el sıkıştığımız gün bunun böyle olduğunu deklare etmiştik. O zaman CHP'ye zarar verebilirdik, tam tersi yani. İki ayrı partiyiz. Biz dediğimizin dışında davranmadık. Baykal'a da teşekkür etmeliyim. Güven ilişkisi oldu" dedi.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, CHP'nin seçimlerde aldığı yüzde 20 oranındaki oy oranının yüzde kaçının DSP'ye ait olduğu yönündeki bir soru üzerine ise, bunu bilmenin mümkün olmadığını, ancak bu konuda bir araştırma yapmanın da başka bir tartışmayı gündeme getireceğini ifade etti. Seçimler öncesinde yapılan cumhuriyet yürüyüşleri başlamadan önce yükselen tek partinin DSP olduğunu kaydeden Sezer, "Kim yaptırmışsa, yurtdışı, Avrupa'dan kim yaptırdıysa yükselen tek parti DSP idi. Bir gazeteci yüzde 1.5'tu 13
aldı diye yazmış. Peki o zaman niye bize herkes ısrar etti bir araya gelin diye. DSP baraj sorunu olmayan bir partidir. Bu sinerji yine yansımamış. Onu da sosyolojik olarak araştırmak lazım" diye konuştu.