Gündem
  • 4.10.2002 16:13

SP, SEÇİM BİLDİRGESİNİ AÇIKLADI...RP SÖYLEMLERİNİN SIKÇA KULLANILDIĞI BİLDİRGEDEN ÇARPICI BAŞLIKLAR

KAYNAK : Haber Vitrini DEVLET ARIK ANKARA - Saadet Partisi (SP), 3 Kasım seçimleri öncesinde hazırladığı seçim beyannamesini bugün açıkladı. 'Acil Onarım ve Atılım Programı' adını taşıyan bildirge yaklaşık 40 sayfadan oluşuyor. SP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu başkanlığındaki bir ekip tarafından hazırlanan bildirgede, 'Refah Partisi' dönemi söylemlerinin sıkça kullanılması dikkat çekti. Ekonomi, siyaset, eğitim ve yargı alanında köklü değişiklikler öngören bildirgenin ekonomik anlamda en çarpıcı yönü, IMF programlarının reddedilmesi oldu. IMF'Yİ REDDETTİLER Bildirgenin en çarpıcı yönünü IMF ile ilişkiler oluşturuyor. Bildirgede, Türkiye'nin bugüne kadar olan borçları ödendikten sonra IMF ile ilişkilerin kesileceği sözü veriliyor. IMF reçeteleri yerine SP'nin ortaya koyacağı reçetelerin gündeme getirildiği beyannamede, "IMF'ye borçlarımızı ödeyeceğiz, ancak SP iktidarında IMF ile bütün ilişkiler kesilecek" deniliyor. Uygulanan mevcut ekonomik politikaların terkedileceği bir model öngörülen beyannamede, 'ekonomiyi siyasetin emrine sokma' anlayışının hakim kılınması krizlerden çıkış metodu olarak gösteriliyor. ERBAKAN'IN HAVUZ SİSTEMİ SP BEYANNAMESİNDE Beyannamede IMF politikalarına alternatif olarak 110 milyar dolarlık kaynak paketi gösteriliyor. Sözkonusu hedef çerçevesinde 6 ayda borçlanma ihtiyacı sıfıra indirilecek ve 110 milyar dolarlık kaynak paketi bir yıl içinde bulunacak. Erbakan'ın 54. Hükümet döneminde gündeme getirdiği 'havuz sistemi' SP'nin de gerçekleştirmeyi hedeflediği projeler arasında yer aldı. Ranta haksız yere giden ve üretime gitmeyen kaynakların devletin borçlarını ödemeye aktarılması planlanırken, 40 milyar doları bulan, 3 kademeli bir kaynak paketi daha öngörülüyor. Bunun içerisinde ise SSK primlerinin indirilmesi, vergilerin indirilmesi ve bunlara bağlı olarak kayıtdışı görünen ekonominin kayıt içine alınması hedefleniyor. Sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanması ile 'emek' ve 'sağlık' sisteminin birbirinden ayrılması öngörülüyor. Tarımın sübvanse edilmesi ve Sosyal Dayanışma Fonu'nun desteklenmesi hedeflenirken, üretim ekonomisi seferberliği başlatılması isteniyor. Projeler arasında ise, teknolojik atılım projesi, tarımsal kalkınma projesi, manevi kalkınma projesi, İhracatı artırma projesi gibi projeler yer alıyor. BAŞKANLIK SİSTEMİ ÖNERİLİYOR Beyannamenin en ilginç noktalarından birisi de 'başkanlık sistemi ve iki meclis' önerisi oldu. Anayasa değişikliğini temel şart olarak kabul eden SP, yönetim sistemi olarak başkanlık sistemine geçilmesini istiyor. Devlet başkanının iki turlu seçimle, 4 yıllığına seçilmesinden yana olan parti, yasama ve denetim Meclisi adı altında iki Meclis'li sisteme geçilmesini öngören uygulamaya beyannamede yer verdi. Hükümetin ve Meclis seçimlerinin ayrı olması, barajların kaldırılması ve Meclis'in nisbi temsille seçilmesi ifade edilirken, Denetim Meclisi'nin Devlet Başkanı'ndan belediye başkanına kadar tüm seçilmişleri denetleyeceği kaydediliyor. ÜST KURULLAR TARİHE KARIŞIYOR SP'nin seçim beyannamesinde mevcut tüm üst kurullar da tarihe karışıyor. Üst kurulların yerine yeni kurullar oluşturularak bunların üye ve yöneticilerinin Meclis tarafından seçilmesi öngörülüyor. Eğitimde fırsat eşitliğinin altı çizilen beyannamede, YÖK de kaldırılıyor. Bunun yerine üniversiteler arası özerk kurul öngörülürken, 8 yıllık kesintsiz eğtim 5+3 şeklinde ve yönlendirmeli olarak planlanıyor. Daha sonraki aşamada ise temel eğitimin 11 yıla çıkarılacağı ifade ediliyor. ERBAKAN, D-8 PROJESİ CANLANDIRILACAK SP'nin beyannamede dile getirdiği en önemli hedeflerinden birisi de Erbakan'ın Başbakanlığı döneminde temelleri atılan D-8 projesinin canlandırılması oldu. Türkiye'nin AB'ye girmesinin savunulduğu beyannamede, Türkiye'nin kendi değerlerini koruyarak, Türk ve İslam dünyasını arkasına alarak AB'ye girmesi gerektiğine işaret ediliyor. 'YARGI MENSUPLARINI YA MECLİS YA DA HALK SEÇSİN' Bildirgede, yargı bağımsızlığının nasıl sağlanacağı konusunda öneriler de getiriliyor. Yargı mensuplarının her türlü etkiden uzak kalarak, kararlarını adil bir şekilde verebilmeleri için gerekli koşulların hazırlanacağına işaret edilen bildirgede, siyasetin yargıyı yönlendirmesine son verileceği kaydedildi. Yargının siyasallaşmaması için her türlü tedbirin alınacağı belirtilerek, yargı erkini kullananların milletin vicdanı ile uyum içerisinde olması gerektiği kaydediliyor. SP bu noktada, yargı bağımsızlığının sağlanabilmesi için yargı mensuplarının ya doğrudan millet tarafından ya da TBMM tarafından seçilmesi önerisi getiriliyor. Bu çerçevede, Anayasa değişikliği yapılarak, yargı kurumu yöneticilerinin Meclis tarafından gizli oyla belli sureler için seçilmesini öngörülüyor. MGK, DANIŞMA KURULU HALİNE GETİRİLİYOR İdari reformlara da geniş yer verilen bildirgede, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) yapısı değiştiriliyor. MGK'nın 'danışma kurulu' haline dönüştürüldüğü bildirgeye göre, MGK çağdaş demokratik ülkelerde olduğu gibi savunma konusunda siyasi iktidara danışmanlık yapan bir kurula dönüştürülecek ve MGK da dahil olmak üzere tüm özerk kurulların üyeleri TBMM tarafından seçilecek. BAKANLIK SAYISI 20'YE İNDİRİLİYOR Bildirge, 'referandum' müessesinin etkin olarak işletilmesini esas alıyor. Yasalar konusunda 'referandum' müessesesinin işletilerek önemli yasaların milletin onayına sunulması önerisi getirilen bildirgede, vatandaşlar ve sivil toplum örgütlerinin belli sayıda imza ile TBMM'ye kanun teklifi vermesinin yolu açılacağı belirtiliyor. Asli görevi 'denetleme' olan İkinci Meclis, 'Senato'nun kurulması da önerilen bildirgede tüm kamu kurum ve kuruluşlarının denetlenmesinin bu meclis aracılığıyla yapılacağı belirtiliyor. Bildirgede, bakanlık sayısı ise, etkin ve işlevsel bir idare için görev alanları yeniden tanımlanarak 20'yi geçmeyecek şekilde azaltılması üzerinde duruluyor. 'DİN VE LAİKLİK' GÜVENCESİ SP'nin ülkede yaşayan herkesin din ve vicdan özgürlüğünü savunduğu ifade edilen bildirgede, SP iktidarında Türkiye'deki din ve laiklik tartışmalarının aşılacağı belirtiliyor. Herkesin din, kanaat ve vicdan özgürlüğüne, ibadet ve dini vecibelerini bireysel ve toplu olarak yerine getirme dinini seçme, öğrenme, öğretme, eğitme, eğitilme, yayma haklarına sahip olduğunun altı çizilen bildirgede, "Hiçbir kimse ve kurum bu hakların kullanılmasına engel olmayacaktır. Devlet, din, vicdan ve kanaat özgürlüğü önündeki engelleri kaldıracak ve hakları koruyacaktır" denildi. SP iktidarında düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılacağı da kaydedilen belirtilen bildirgede, farklı düşünceye sahip siyasi partiler üzerinde baskı ve kısıtlamaların demokratik anlayışa aykırı, bağnaz bir zihniyetin ürünü olduğu belirtiliyor. İNSAN HAKLARI VE DİN KÜLTÜRÜ ZORUNLU DERS OLACAK Bildirgenin 'eğitim' bölümünde de önemli değişiklikler yer alıyor. Buna göre, zorunlu eğitimin 5+3 şeklinde kademeli olarak değiştirileceği, daha sonra ise 11 yıla çıkarılacağı ifade edilen bildirgede, eğitim kurumlarında insan hakları, demokrasi, din kültürü ve ahlak derslerinin 'zorunlu' olarak okutulması öngörülüyor. Din eğitimi ise, 18 yaşına kadar velilerin, 18 yaşından sonra bireylerin kendi isteğine bağlı olarak serbest bırakılıyor. YÖK kaldırılarak yerine yüksek öğretim konusunda devlete düşen görevleri ve üniversiteler arasındaki koordinasyonu sağlamak üzere, üyeleri TBMM tarafından seçilecek, bir üst kurul oluşturulması öngörülüyor. AK PARTİ'YE ATIF Bildirgede, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne de eleştiriler yöneltildi. SP bildirgesinde, AK Parti'nin 'taklitçi zihniyet'i temsil ettiği belirtilerek, "3 Kasım seçimlerinde bilinen klasik taklitçi partilerin yanına bir de milli görüşü taklit eden parti konulmuştur. Bu parti bir yandan tabanda milli görüş gibi görüntü vermeye ve davranmaya çalışırken diğer yandan bazı çevreler IMF politikalarını devam edeceği mesajını vermektedir. Aynı parti sık sık dış gezilere çıkarak malum mihraklara, sorun çıkarmayacağı her konuda işbirliği yapacağı vaatlerinde bulunmaktadır. Aziz milletimiz engin feraseti ile herşeyin farkına varacak ve gerekeni yapacaktır" denildi. SP, GÖZÜNÜ MÜSLÜMAN TURİSTLERE DİKECEK Bildirgenin turizm bölümünde SP iktidarında müslüman turistlere öncelik verileceği vurgulandı. Bildirgenin turizm bölümünde şu ifadelere yer verildi: "Türkiye'nin doğal güzelliklerini, zengin tarihi ve kültürel mirasını tüm insanlıkla paylaşmak, insanlar arasında dostluğun ve kardeşliğin gelişmesine hizmet etmek için turizm faaliyetlerinin serbest piyasa kuralları içerisinde gelişmesini sağlayacak gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Kardeş müslüman ülkelerinin halklarının Türkiye'ye ziyaretleri özendirilecektir". Bildirgenin 'aile' bölümünde ise SP iktidarında evlilik ve aile kurumunun her yönüyle teşvik edileceği ve destekleneceği kaydedildi. 'Gençlik ve spor' bölümünde seçilme yaşını 25'e indirme sözü veren SP, gençlerin porno, kumar ve uyuşturucudan uzak tutulacağına da bildirgede yer verdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:17

İLGİLİ HABERLER