SPOR YAZARLARI KAPIŞTI: RUS RULETİNE VAR MISIN ERMAN?
KAYNAK : Haber Vitrini
Çizmeyi aşma Erman!
DİNLE Erman! Yazını okudum. Hırslanmışsın. Hırslanınca da; terbiyesizleşmiş ve saygısızlaşmışsın. Sözüm ona, 20 yıllık arkadaşımsın. Ama bana ‘Yalaka’ diyebilecek, ailemi yazına karıştıracak kadar zavallı bir üslup takınmışsın. Senin asıl sıkıntın geçmişinde yatıyor. Şu anda büyük bir öfke ve sabit fikirle eleştirdiğin teknik direktörlere bakalım. Şenol Güneş, Fatih Terim ve Mustafa Denizli. Senin devrinin futbolcuları. Hepsi de Milli Takım futbolcusuyken, sen Güneşspor’da oynuyordun. Ne yapalım? Her insan kıskanabilir ama bunu aşabilmek de erdem ve olgunluk ister. Kabiliyetin sınırlıydı, Güneşspor’da oynadın. Onlar kabiliyetliydi Milli Takım’da oynadılar. Geçmişin intikamını almaya ne gerek var Erman. Sen ne maçı yönettin Erman?
Hakemliğimden bahsetmişsin, futbol oynamadığımı söylemişsin. Doğru!. Ama biraz da kendi hakemliğinden bahsetsene. Sen ne maçı yönettin Erman? Türkiye’de kaç tane final, kaç tane derbi yönettin? Avrupa’da bırak finali, çeyrek ya da yarı finali, bir tane Şampiyonlar Ligi veya üçüncü tur müsabakası yönettin mi? Hakaret ettiğin bu satırların sahibinin hakemlik kariyerini git de UEFA’dan, FİFA’dan öğren. Hakemlikte küme düşüp de kimleri araya koyup yerini koruduğunu sağır sultan bile biliyor.
Maça gitmediğimden bahsetmişsin. Doğru. Televizyon görüntüleri ile hakemleri daha sağlıklı kritize edebiliyorum da ondan. İnsanın fiziki kusurlarını bir hakaret aracı olarak kullanırken hiç utanmıyor musun Erman? Ama sen bunu hep yapıyorsun. Sana ceza veren eski MHK Başkanı Ahmet Güvener’e yıllarca ‘Şişman Çocuk’ derken, ağır bir şeker hastalığı nedeniyle görme problemi yaşayan sevgili Hüsnü Çil’e ‘Sen körsün! Senin gözlerin görmüyor’ yaklaşımında bulunurken de utanmıyordun. Sana seksüel psikanaliz lazım
Senin asıl sorunun ne biliyor musun? Problem çocukluğunda gizli. Bana hep derdin ki ‘Benim babam İdi Amin gibidir. Hani Uganda’nın insan eti yiyen şu eski diktatörü. Haindir, acımasızdır’ diye. Şimdi daha iyi anlıyorum, İdi Amin gibi bir adamın oğlu olmanın ne demek olduğunu. Sevgili Erman, baba şefkati görmemiş bir oğlanın ilerleyen yaşamında ne tür sorunlarla karşılaştığını, ne tür kompleksler yaşadığını şimdi daha iyi görüyorum.
Aklın fikrin hep ‘Belden aşağı’ çalışıyor. Fıkraların, benzetmelerin hep cinsellik kokuyor. Freud’u tanır mısın Erman? Sen belki onu tanımazsın ama o seni tanımayı çok isterdi. Senin iyi bir ‘Seksüel psikanalize’ ihtiyacın var. Bu ayıp da değil. Çağdaş ülkelerde çok yaygın. Ah ah!.. Freud seni bir tanısaydı keşke... Sana yakışmıyor, utanmalısın
Şimdi kulağını aç da dinle. Sakın bir daha ailemin adını ağzına alma. Yaptığın terbiyesizlikleri geçmişimizin hatırına affediyorum. Bunlar sana yakışmıyor. Hele yazının sonunda bir fıkra yazmışsın ki utanmalısın. Aklın sıra vermek istediğin mesajı ‘Buram buram zoofili’ kokan aşağılık bir fıkra ile vermeye çalışmışsın. Bak Erman, zoofili nedir, bilir misin? Bilmiyorsan anlatayım. Zoofili cinsel bir sapmadır. Hani sen yazılarında hep ‘Hıyar’dan iyi anladığını söylersin ya, ben de birazcık bilinçaltı ve sapmalardan anlarım. Bir son sözüm daha var Erman. Var mısın Rus ruleti oynamaya? Bakalım tek kurşun kimde patlayacak?
Sana binlerce kez yazıklar olsun ki ailemi bu işe karıştırmışsın. Ya aynısını ben sana yapsam hoşuna gider mi Erman?
Dipnot: Hani Ertuğrul Özkök temiz medya, seviyeli medya diyordu. Erman’ın o aşağılık fıkrasını Sayın Özkök okudu mu acaba?
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:44