TAN: KARİKATÜRLERİN AVRUPA BASININA YAYINLANMASI TALİHSİZLİK!

HASAN ESEN
ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Hz. Muhammed'in karikatürlerinin Avrupa basınında yayınlanmasının talihsizlik olduğunu söyledi.
Tan, Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlediği haftalık basın toplantısında, gazetecilerin soruları üzerine gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AİHM'nin vicdani red konusunda verdiği kararın Türk askeri sistemi üzerinde bir etkisi olamayacağını söyleyen Tan, bu yöndeki başvurunun kişisel olduğuna işaret etti. İran'ın nükleer faaliyetlere yeniden başlaması nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne sevk edilecek olmasıyla ilgili de konuşan Tan, Türkiye'nin nükleer silahlara karşı olduğunu ve bu yöndeki sözleşmelere imza attığını hatırlattı. İran'daki durumu bölgenin güven ve istikrarı açısından yakından takip ettiklerini dile getiren Tan, "Sorunun diplomatik yoldan çözülmesini istiyoruz. İran'ın insani açıdan nükleer enerjiyi kullanmasına karşı değiliz. Ama İran, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile şeffaf bir ilişkiye girmeli ve AB ile de yeniden müzakerelere başlaması gerekiyor. Türkiye'de dünya kamuoyunda oluşan endişeyi paylaşıyor. Biz bu yöndeki düşüncelerimizi İran'a iletiyoruz" dedi.
Hamas'ın Filistin seçimlerini kazanmasının barış görüşmelerini aksatmaması gerektiğini ifade eden Tan, "Biz Hamas'a bir fırsat verilmesi düşüncesindeyiz. İsrail tarafının da önyargılı hareket etmemesi ve barış sürecinin aksamadan devamına yardımcı olması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Tan, Hz. Muhammed'e ilişkin karikatürlerin Avrupa basınında yayınlanmasına ilişkin ise şunları kaydetti:
"Bu karikatürlerin Danimarka, sonra Norveç, ardından da diğer bazı Avrupa basın organlarında yer alması ve özellikle aradan epeyce süre geçtikten sonra Almanya, Hollanda ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinin basınına yansımasını bir talihsizlik olarak değerlendiriyoruz. Kültürler arası diyalogun öneminin artığı bu dönemde farklı din, dil ve kültürden gelen tarafların daha uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemesini bekleriz. Bu konuda basına da büyük görevler düşüyor. Basınımızın ve uluslararası basının konuyu tahrik etmek yerine, suhuletli bir yaklaşımla hareket etmesinin uygun olacağını değerlendirmekteyiz."