Gündem
  • 18.8.2002 10:05

TAYYİP ERDOĞAN: KASIMPAŞALI SÖZÜNÜN ARKASINDA DURUR

KAYNAK : Haber Vitrini Fatma AKSU / İstanbul Birinci kuruluş yıldönümünü kutlayan AKP'-nin Genel Merkezi'ndeyiz. Bir avuç insanla yola çıkan Erdoğan'ın kurduğu partinin genel merkezi bugünlerde tam bir ana-baba günü. Yüzlerce aday adayı Erdoğan ile görüşebilmek için birbiriyle yarışıyor... Bir yanda birlikte yola çıktığı en yakın dava arkadaşları, diğer yanda AKP'nin yükselişiyle birlikte seçilme umutları besleyen yüzlerce aday adayı... Ve işte kimseye diyet borcu olmadığını söyleyen AKP liderinin sorularımıza verdiği yanıtlar. AKP, din istismarı yapacak mı, ya da yaptınız mı geçmişte? AKP, din eksenli bir parti değildir. Bugüne kadar din istismarına neden olabilecek adım atmamıştır. Milli Görüş'ün ya da Fazilet'in devamı değil misiniz? Herhangi bir partinin ya da FP'nin devamı falan değiliz. AKP sıfır kilometre bir partidir. Kurucularımızın arasında FP'nin arasından gelenler de var. ANAP'tan, DYP'den, MHP'den, sol kesimden gelenler de var. AKP'nin önlenemeyen yükselişini durdurabilmek için maalesef birileri çamur atmanın gayreti içerisindedirler. Şu anda meydanlarda Kur'an öpenler var. Bunu Erdoğan yapmış olsa hemen istismar diye söylenir. Siyasette genelde bir koyup üç alma mantığı var. Bütün bunların size bir diyeti olacak mı? Olur mu? Buna soyunanların hepsi ülkeye hizmet aşkıyla soyunacak. Bir koyup beş alma hesaplarla girdiyse, AKP'nin çatısı altında yer alamaz. O kendi kendini kısa zamanda tasfiye eder. Onu yakaladığımız anda biz tasfiye ederiz. Biz diyet borcuyla gelmiyoruz. İttifaka açık mısınız? Bizim böyle bir derdimiz yok. Matematik sorunumuz yok. Belden aşağı vurmasınlar dediniz. Neyi kastettiniz? Ahlaki olmayan, siyasette serbest rekabete uymayan partiler var. Yarış demokratik olmalı. Kişisel çatışmaların içine girmeyeceğiz. Sadece anlayışlar üzerinde eleştirimizi yaparız. Seçime giremez ya da seçilemezseniz ne olur? AB sürecinde ölüm cezası kaldırılmıştır. Hapis cezasını çekmesine rağmen, bazı siyasetçiler, kimi çevrelerin gözünde hala siyasi yasaklıdır. Yasa çıkmıştır, siyasi yasak kaldırılmamıştır. Ölüm cezasını kaldıran anlayış, siyasi yasağı niye kaldırmıyor? Çünkü rekabet edemeyeceği korkusunu taşıyor. Sizden korkuyorlar mı? Oportünist, haksız rekabete ne yazık ki prim veren tipler, yarın bunun kendi başlarına geleceğini hiç düşünmüyorlar. Tek başımıza iktidara geldiğimizde engellerin hepsini kaldıracağız. Bakın 312 değişmiştir ama onunla ilgili uyum yasası çıkmamıştır. Ortaya üstü Şişhane, altı kaval yasalar manzumesi getiriyor. Başbakan olamama riskine karşı bir önleminiz var mı? Hayır, öyle bir derdimiz, öyle bir gayretimiz yok. AKP, bu noktada da ilk adımları inşallah atacak. Sürpriz transferler var mı? AKP transfer peşinde olan bir parti değildir. AKP bir bütünleşme merkezidir. Bütünleşmesini öngördüğümüz arkadaşlar var. Önümüzdeki hafta başından itibaren çok daha farklılarını, sürpriz isimleri inşallah göreceksiniz. Hata dediğiniz şey var mı? Geçmişte AB'ye IMF'ye bakışımız farklıydı, bugün farklı. Bunlar gelişmelerdir. Özellikle ülkeyi kucaklama noktasındaki anlayışımız çok farklıydı. Fazilet döneminde de, Refah döneminde de. Yanlışlarımız varsa zaten onları reddediyoruz. Yanlışları tekrar etmenin anlamı yok. Ama doğrularımızı da aynen uygulamaya devam ediyoruz. Taban değişime tepki gösterdi mi? Örneğin, başörtülü aday koymadınız. Başörtülü kadrolar olmayacak mı? Başörtüsü sorunu, sadece Erdoğan'ın meselesi değil. Tüm siyasi partilerin sorunudur. AKP'nin içinde başörtülü insanlar var da, ANAP'ın, DYP'nin, DSP'nin, MHP'nin, BBP'nin içinde yok mu? Meclis'te bir siyasi parti hariç tüm partiler 'başörtüsü sorununu çözmemiz' lazım demişlerdir. Siyasi partiler niçin var? Bireyin vatandaşlık haklarını korumak, savunmak için var. Halk sizi 'Kasımpaşalı Tayyip' diye tanıdı ve öyle sevdi. Hala 'Kasımpaşalı Tayyip' misiniz? Kasımpaşalı olmanın özelliği ne? Doğma büyüme Kasımpaşalıyım. 'Kasımpaşalı, sözünü söyler arkasında durur.' Bana bunu kazandırdı. Yerli duruş öğretti. Oranın mayasında o vardı. Ama şimdi eskinin Kasımpaşa'sı yok. Göçler nedeniyle yapı çok değişti. Eğer bugün Tayyip Erdoğan olarak, arkadaşlarımla beraber herhangi bir kişilik erozyonuna uğramadıysak, duruşumuzu aynen koruyor ve bunu sergilemeye devam ediyorsak, bu işte altyapı olarak oradan aldıklarımdır. 94'te yaptığımız röportajda maratoncuyum demiştiniz. O zaman başladığınız maratonun neresindesiniz şu anda? Uzun soluklu maraton devam ediyor. Rampa çıkıyoruz şimdi. Tepe noktasına inşallah gelme durumundayız. Öyle gözüküyor. Sizin diğerlerinden ne farkınız var? Taban demokrasisini benimsemiş birisiyim. Dikey bir siyaset yapmayı hiçbir zaman sevmedim. Hapishane günlerinde kendinizi yalnız hissettiğiniz anlar, yanınızda görmek isteyip de göremediğiniz insanlar oldu mu? Ya da şimdi o insanlar AKP'nin yükseliş döneminde ortaya çıkıp kapınızı aşındırmaya başladılar mı? Olmaz olur mu. Çok. Belediye başkanlığı döneminizde kapınızda kuyruk olanlar, cezaevine girdikten sonra ne aradılar ne sordular. Ama biz, her şeye rağmen bunlara kin tutmadık. Çünkü siyaset kini kabul etmez. Hapse girerken ve çıkarken, 'kimseye muğber değiliz dedik. Hele hele devletimize hiç muğber (dargın, gücenmiş) değiliz. Bu duruşumuzu aynen sürdürüyoruz. Adaylarınızı nasıl belirleyeceksiniz? Teşkilat temayül yoklaması ve kamuoyu araştırması yapacağız. Tabi kesin neticeler değil. Yani orada kimsenin, 'Ben birinci sırada çıktım, nasıl olur da ben birinci olmam' gibi böyle bir şey deme hakkı olmaz. Bu demokratik olur mu? Bu noktada çok ilgilendirmiyor. Ama biz teşkilatımızın temayülünü görmek istiyoruz. Çünkü teşkilatlar daha 4-5 aylık. Teşkilat kalkıp da kendi içinden birisini belirlerse, o, oradaki halkın isteğidir diyemeyiz. Yerli malı giyiniyorum Fatih Altaylı sizin kıyafetleriniz için bir yorum yaptı. Façasını düzeltti dedi. İtalya'dan falan mı giyiniyorsunuz? İtalya'dan falan giyinmiyorum. Benim markam bu. Ramsey (Ceketinin yakasını açıp gösteriyor) biliyorsunuz yerlidir. Kravatım her şeyim Ramsey. Hazır giyim giyiniyorum. Ayakkabınız? Ayakkabım tamamen Konya. Şu anda ayakkabı sektöründe de Türkiye çok iyi. Ne lüzumu var gideyim dışarıya. Sadece oralardan zaman zaman dostlar hediye getirirlerse onu giyiyorum. Çocuklarınız? Onlar da yerli giyinirler. Karadeniz mutfağına düşkünlüğünüzü biliyoruz. Kendi yöremin yemeklerini yemeyi arzu ediyorum. İstanbul'a döndüğümde anneciğim zaten hemen o hazırlıkları yapar. Kara lahananın sarmasını, çorbasını, dövme olanını yapar. Onları da kemali afiyetle tadarız. Ve bir hasret gideririz. akşam Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:47

İLGİLİ HABERLER