ANAHTAR DELİĞİNDEN/ H.O. TERCÜMAN
BİR MEDYA PATRONU MHP'YE LİDER ARIYOR
ANADOLU'DA bir ilimizin MHP'li Belediye Başkanı'nın telefonu çalıyor.
Telefonun karşı ucunda, büyük bir medya patronu var:
- Başkan, nasılsın? Bir görüşelim yahu.
- Hayhay sevgili patron, ne zaman isterseniz.
- Ben mi geleyim, sen mi gelirsin?
- Estağfurullah patron, size ben geleyim.
Randevulaşırlar ve yağız Başkan, İstanbul'un yolunu tutar.
Patron, İkitelli'deki gazetelerinden birinin kapısında karşılıyor Başkan'ı.
Başkan 'laci'leri çekmiş, kravat, kundura pırılpırıl. Patron ise tişörtlü, ayağında çorapsız giydiği yazlık pabucuyla...
Anadolu'nun bağrından gelen Başkan'a hararetle sarılırken, kıyafete getirir sözü medya patronu:
- Başkan, biz tatil günü diye böyle spor geldik, kusura kalma...
- Rica ederim patron, sen Başbakan'ı pijamayla karşılamış adamsın, tişörtün lafı mı olur!
*
ASLINDA medya patronu ile Belediye Başkanı'nın ilginç bir tanışmaları var. Ciddi bir atışmayla başlayan tanışma.
Yer Antalya. Türkiye'nin en iyi golf sahalarına sahip bir otelin VIP açılışının konukları arasında yer alıyorlar. Üstelik ilk karşılaşmaları.
Öncesinde hiç bir tanışıklıkları yok.
Medya patronu, bir önceki hükümetin 'yol yapan' Bakanı'nın karşısında, doğum yeri olan memleketinin yoluyla ilgili 'rica'da
bulunuyor.
Parmakları, Bakan'ın koyu renk ceketinin yakasında, bir terzinin kumaşı tanımak istediği gibi okşuyor:
- Bak Sevgili Bakan'ım, senden önceki Bakan'a da söyledim, o yolu yapmadı. Sonrasını biliyorsun, ayağı kaydı. Şimdi sana
söylüyorum.
Başkan, ilk kez gördüğü bu medya patronunun kendi partisinden bir Bakan'a karşı davranışını içine sindiremiyor. Yanına geliyor ve
onun Bakan'a yaptığı hareketin aynısını, ceketinin yakasına parmaklarını geçirerek tekrarlarken, şöyle diyor:
- Beyefendi, biliyor musunuz eskiden ülkücüler ayak kırardı, şimdilerde bakıyorum ülkücüler ayağın kayar diye tehdit ediliyor.
*
BUZ gibi bir hava esiyor o kavurucu Antalya sıcağında.
Herkes dağılıyor. Ama ertesi gün, sabahın erken saatinde golf sahasında yaşanan karşılaşma, medya patronu ile belediye başkanı
arasında sıcak bir muhabbetin başlangıcı oluyor. Başkan ve patron, artık sık sık görüşürler. Hatta medya patronu bir ara başkanın
memleketine de misafir olur. Sağlık nedeniyle kendisine yasaklanmasına rağmen, kentin ünlü 'kaymağı'ndan da yer.
Neyse, biz yine İkitelli'deki görüşmeye dönelim.
Hoş-beşten sonra, medya patronu sadede gelir.
- Başkan, ne olacak bu MHP'nin hali? Devlet Bahçeli bu işi kaldıramadı.
Başkan renk vermez. Dinlemeyi tercih eder. Bunun üzerine siyaseti belirleme alışkanlığı olan medya patronu, şok önerisini yapar:
- Gel, seni MHP'nin başına oturtayım.
Sonrası mı?
Biraz sabır, bugünlük yerimiz bitti. Ama söz, devamını da yazacağız.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:27