Gündem
  • 10.12.2007 12:01

TOPTAN: TERÖRİST TESBİT EDİLDİKÇE OPERASYON YAPILMAKTADIR

       TBMM Başkanı Köksal Toptan, sınır ötesi operasyonlarda hedefin PKK terör örgütü olduğunu belirterek, "TSK, sivil halka zarar vermemeye dikkat etmektedir. Önceki gün itibarıyla bizim askerlerimizden Kuzey Irak’ta hiç kimse yoktur. PKK terör örgütünün odaklandığı yerler tespit edildikçe operasyon yapılmaktadır" dedi.
      Kuveyt’te temaslarını sürdüren Toptan, kaldığı otelde Kuveytli gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’ye yönelik terörist faaliyetlere ilişkin sorular üzerine Toptan, şöyle konuştu:
      "ABD ve müttefiklerinin Irak’a müdahalesinin arkasından Irak’ın kuzeyinde kısmi istikrar sağlanmış gibi görülse de bu bölgeye yerleşen ve 22-23 yıldan beri buradan Türkiye’ye sızan terör örgütlerinin odaklanması ve oradan zaman zaman sınırı geçerek sivil insanlarımızın ve askerlerimizin can kaybına neden olacak şekilde saldırmasına ilişkin gelişmeleri büyük dikkat ve sabırla takip ettik. Bütün dünya da bunu takip etti. Türkiye, yüzlerce kere Bağdat’taki Hükümete, Kuzey Irak yönetimine ve AB başta olmak üzere batılı devletlere bu tür faaliyetlere izin vermemelerini söyledi. Buna rağmen terör olayları artmaya devam edince TBMM, 17 Ekimde, Hükümete, TSK’yı sınır ötesi operasyona yetkili kılan bir tezkereyi onayladı.
      Hedef, sadece PKK terör örgütüdür. TSK, sivil halka zarar vermemeye dikkat etmektedir, zaten görevi öyledir ve PKK terör örgütünün odaklandığı yerler tespit edildikçe operasyon yapmaktadır. Önceki gün itibarıyla bizim askerlerimizden Kuzey Irak’ta hiç kimse yoktur.
      İstihbarata göre tespit edilen yerlere operasyonlar yapılmaktadır.
      Amacımız kesinlikle gidip Kuzey Irak’ı işgal etmek değildir. "
     
     "HÜKÜMET İLE TSK ARASINDA GÖRÜŞ AYRILIĞI YOK"
      Kuveytli bir gazetecinin "Bazı AB üyesi ülkelerin zaman zaman TSK’nın konumuyla ilgili eleştirilerde bulunduğunu" söylemesi üzerine Toptan, TSK’nın Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise 3 büyük silahlı kuvvetinden biri olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
      "Türkiye’nin böyle büyük bir silahlı kuvvetlere sahip olması, konumu itibarıyla kaçınılmazdır. Ancak, bizim anayasamız kimin neyi yapacağını, kimin neyle yetkili olduğunu çok açık biçimde göstermiştir. Genelkurmay Başkanlığı, Başbakanlığa bağlıdır. Son durumda da olduğu gibi Hükümet ile silahlı kuvvetler arasında bir görüş ayrılığı yoktur. Elbette her konuda olduğu gibi zaman zaman görüş ayrılıkları da olabilir. Ama bu görüş ayrılıkları oturulup görüşülür, hepsi çözüme kavuşturulur.
      Türkiye; demokratik, laik bir ülkedir ve bu özelliğini koruyacaktır." Toptan, "PKK terör örgütünün ’koşullu silah bırakırım ama beni de siyasi muhatap olarak kabul edin’ dediğini okuduk basında.... Türkiye bunu nasıl değerlendirir?" sorusuna, PKK’nın silahlı bir terör örgütü olduğunu belirterek, "Türkiye’nin onlarla muhatap alarak görüşmesi mümkün değildir. Terör olaylarına karışmayan unsurlar Türkiye’de siyasi parti kurabiliyor. Parlamentoda milletvekilleri de zaten var" karşılığını verdi.
     
     "DAHA DEMOKRAT, DAHA MODERN, DAHA LİBERAL ANAYASA..."
      Anayasa çalışmalarıyla ilgili soruları da yanıtlayan Toptan, referandum ile Anayasada küçük bir değişiklik yapıldığını hatırlatarak, ancak çok geniş kapsamlı bir Anayasa değişikliği yapılmasının çeşitli kesimlerce tartışıldığını, herkesin görüşünü ifade ettiğini, ancak henüz TBMM Başkanlığına bir teklif verilmediğini ifade etti. "Belki önümüzdeki 3-4 ay içerisinde böyle bir teklif gelecektir" diyen Toptan, bu
      düzenlemeyi uzun uzun tartışıp sonuçlandırmaya çalışacaklarını kaydetti.
      Anayasa değişikliğinin hükümet tarafından değil, belli sayıdaki milletvekilince TBMM Başkanlığına sunulabileceğini hatırlatan Toptan, "Ancak AK Parti, parlamentoda büyük bir çoğunluğa sahip olduğu için büyük ihtimalle onlar tarafından teklif edilir" dedi.
      Yeni anayasanın mevcut anayasaya kıyasla özelliklerinin ne olacağının sorulması üzerine Toptan, henüz bir taslağın ortaya çıkmadığını belirterek, "Ama yeni bir anayasa gerektiğini söyleyenlerin, -ki toplumun büyük kesimi bu- ortak hareket noktası, daha demokrat, daha modern, daha çağdaş, daha liberal bir anayasa şeklinde özetlenebilir" diye konuştu.
     
     "TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ ÇOK İYİ DÜZEYDE"
      Toptan, bir soru üzerine, "1 Mart tezkeresinin ardından Türkiye’nin, ABD ve bölge ülkeleriyle ilişkilerini" değerlendirirken, "Türkiye-ABD ilişkilerinin çok iyi bir düzeyde yürüdüğünü" ifade ederek, "Bizde bir deyim var; nazar değmesin... Türkiye ile Amerika, uzun yıllardan beri müttefik olan iki dost ülkedir ama zaman zaman uyuşmazlıkları, anlaşmazlıkları olabiliyor. Biz, ABD ile ilişkilerimize çok önem veriyoruz. NATO’da beraberiz, Kore’den başlayarak dünyanın pek çok sorunlu bölgesinde huzur ve barışı sağlamak için birlikte çalışıyoruz" dedi.
      Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerinin iyi düzeyde olduğunu, Suriye ile son yıllarda iyi ilişkilerin geliştiğini kaydeden Toptan,"Suriye Devlet Başkanı daha yeni Türkiye’yi ziyaret etti, ’bölgesel ve uluslararası konularda Türkiye ne düşünüyorsa biz de aşağı yukarı aynı şeyleri düşünüyoruz’ dedi. Irak’ın toprak ve siyasi bütünlüğünün korunması konusunda Suriye, İran ve Kuveyt ile aynı şeyleri düşünüyoruz. Türkiye, Filistin sorununun çözümü için de bir gayret içindedir" diye konuştu.
     
     "KIBRIS’TA ÇÖZÜM İSTEMEYEN RUM TARAFIDIR"
      "Uluslararası düzeyde gerçekleştirilen soruna çözüm bulunması girişimlerinin kısır kalmasından sonra Kıbrıs meselesi nereye gidiyor, Türkiye ile Yunanistan ilişkileri hangi düzeyde" sorusuna karşılık Toptan, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerde sorun olmadığını ancak Güney Kıbrıs’ta bazı sorunlar bulunduğunu vurguladı. 2 yıl önce yapılan referanduma işaret eden Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü; "Çözümü istemeyen taraf Rum kesimidir. Şimdi hem biz hem de KKTC yöneticileri diyorlar ki ’Kıbrıs sorunu çözülsün diyenler öncelikle burada iki ayrı devletin, iki ayrı halkın ve iki ayrı iradenin olduğunu kabul etmeli.’ Rum yönetimi istiyor ki ’Kuzeyde yaşayan Türkler gelsin, bizim irademiz altına girsinler.’ Böyle bir şey olmaz, olamaz. Zaten KKTC de ekonomisini geliştirmekte, kalkınmasını sağlamakta. Sadece uluslararası boyutta resmen devlet olarak tanınması eksiği vardır.
      Önümüzdeki yıllarda şöyle veya böyle bir çözüme kavuşacağını biz düşünüyoruz, böyle umut ediyoruz. " İran’ın "barışçıl amaçlarla kullanılmak üzere nükleer faaliyetlerini nasıl değerlendirdiği, bundan dolayı ABD’nin İran’a karşı takındığı tavırda Türkiye’nin nerede durduğu" sorusuna karşılık Toptan, barışçıl ve kendi ekonomisinin gerekleri için yapacağı her şeye başka bir ülkenin saygı göstermesi gereğine işaret ederek, ancak saldırı amaçlı nükleer silah yapımını kimsenin savunamayacağını söyledi. Türkiye’nin, İran’a, "biz sizin barışçıl amaçlarla bu çalışmaları yaptığınıza inanıyoruz, o zaman Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun denetimine fırsat verin, iyi niyetinizi bu şekilde kanıtlayın" dediğini anlatan Toptan, bunun sağlanması için ülke olarak ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.
     
     TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ
      Toptan, Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusunda Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy’nin tavrının sorulması üzerine, Türkiye’nin AB standartlarına kavuşmak için çok çalıştığını, bu amaçla geçen dönemde reformlar yapıldığını hatırlatarak, siyasi kriterlerin yakalanmasında önemli mesafe alındığını, şimdi ekonomik kriterlerde AB standartlarını yakalamak için uğraş verdiğini söyledi.
      Köksal Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü:
      "Biz kendimize bir yol haritası çizdik, AB ile başlıklar altında müzakerelerimizi sürdürüyoruz ve hedefimizden de şaşmıyoruz. Sarkozy’nin ne dediği değil, bizim ne yaptığımız, ne yapacağımız önemlidir.
      Avrupa’da bir takım yerlerin, ’Türkiye Müslüman ülkedir, AB üyesi olmamalıdır’ dediklerini biliyoruz. AB, bu sebeplerle kapılarını Türkiye’ye kapatırsa bunu dünyaya anlatamaz. Onlar böyle derse biz de ’leküm diniküm veliyedin (sizin dininiz size, bizim dinimiz bize)’ deriz. Ama Avrupalılar bunu dünyaya anlatamaz. Sarkozy ve onun gibi düşünenler, bizim Avrupa’da yaşayan 4 milyon vatandaşımızla bağımızı kesemezler. Balkanlarla, Orta Asya’yla, Kafkasya’yla, Orta Doğuyla ilişkimizi kesemezler. " 1915 olayları ile ilgili bir soruyu da yanıtlayan Toptan, 2005 yılında
      Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dünyaya ve Ermanistan’a, "1915’te olduğu iddia edilen olayları biz politikacılar tartışmayalım, konuyu, içinde Ermenistan tarafının görevlendirilecekler da dahil olmak üzere tarihçiler araştırsın, bize bir rapor getirsinler, orada ortaya ne çıkarsa biz kabul edeceğiz" dediğini, ancak Ermenistan’ın buna henüz yanıt vermediğini kaydetti

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:16

İLGİLİ HABERLER