KAYNAK : Haber Vitrini
ŞEYDA BURCU İKİZ
İZMİR - Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu, Ege Üniversitesi (EÜ) öğrencilerine düzenlenen söyleşide edebiyat ve musıki alanındaki bilgilerini aktardı. Karakoyunlu'ya yöneltilen sorular ise daha çok iş hayatıyla ilgiliydi.
EÜ Kampusu Kültür Sanat Evi'nde gerçekleştirilen söyleşiye çok sayıda öğrenci katıldı. Üniversite yıllarını anlatarak sözlerine başlayan Karakoyunlu, "İçeri girdiğimde kendi üniversite yıllarım aklıma geldi. Ben 47 sene önce üniversiteye başladım. O zamanlar çok fazla disiplin vardı. Beyaz kolalı gömlekler olmadan sınıfa giremezdik" dedi.
Bakan Karakoyunlu, "Bizim edebiyatımızda temel değerlerin tartışılmaya başlama tarihi Tanzimat'tır. O dönemde Avrupa ile aramızda çok önemli kültürel farklılıklar vardı. Bütün Avrupa altın para kullanırken biz gümüş akçe kullanırdık. O zaman çok zengin bir edebiyat vardı. Biz ona, 'Yüksek Zümre Edebiyatı' derdik. Tanzimat zamanında çeşitli edebiyat türlerini batıdan aldık. Bunlar tiyatro ve romandı. Çok tartışılan bir diğer konu da; Divan Şiiri, Saray Şiiri demek değildir. Şairler, şiirlerini Divan adı verilen bir kitapta topladıkları için Divan Şiiri denirdi. En küçük birimi ise beyittir. Hayat, memnuniyetler ile esefler ifadesinden ibaret değildir. Klasik edebiyat içinde gazeller ve kasideler Arap kültürünü yansıtır. Gazeller, İslamiyet öncesi güzel omuzlu, güzel göğüslü ve uzun boylu kadınları övmek için yazılırdı. İslamiyet sonrası ise kadının çok fazla teşhir edilmemesi için gazeller kaldırıldı, onun yerine kasidelere başlandı" diye konuştu.
"KÜLTÜRLÜ MİLLETVEKİLİ SAYISI EN AZ 150"
Son yıllarda edebiyatta yozlaşmaya doğru gidildiğini belirten Bakan Yılmaz Karakoyunlu, "Edebiyat fakültelerinde verilen eğitimde, Türk Dili ve Edebiyatı'nın verilip verilmediği konusunda şüphelerim var. Ana dilimize sahip çıkmalıyız. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında Fuzuli'nin saraylarda padişaha şiir okuduğu söyleniyordu. Halbuki Fuzuli ömrü boyuncu Kerbela'dan çıkamamış bir şairdir. Bir edebiyat tezi olarak ileri sürüyorum ki; 'Zamanla her şey değişir. Geriye bir tek kalite kalır. O kalitenin adı klasiktir'. Bizim edebiyatımızda da geriye kalan tek şey klasikler olacaktır" dedi.
Söyleşinin ardından "Bu kadar kültüre sahip bir insan olarak kendinizi Meclis'te nasıl hissediyorsunuz?" diye soran bir öğrenciye Karakoyunlu, "Şu an en az 150 milletvekili dünyanın en iyi parlamentolarında parlamenterlik yapabilecek kapasitedeler. Dünya meselelerine son derece vakıflar. Bunlar, Meclis'teki 6 partide de var. Çok değerli insanlar" şeklinde cevap verdi.
Bakan Karakoyunlu, ayrıca TRT'de inanılmaz bir arabesk olduğuna dikkat çekerek, konservatuvardan mezun olan öğrencilerin öğretmen olabilmesi için elinden geleni yapacağını, birlik olmak gerektiğini sözlerine ekledi.
YENİ KİTAP GELİYOR
Üzerinde çalıştığı yeni bir kitap olduğunun altını çizen Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu, "Şu anda üzerinde çalıştığım bir kitap var ve bitirdim. Eylül ayı içinde basılıp piyasaya sürülecek. 1930 İzmiri'nde, Konak Meydanı'nda başlıyor ve 1960'da İmralı'da sona eriyor. Adnan Menderes'in hayat hikayesi etrafında Türkiye'nin demokrasi tarihini esas alan bir roman yazdım. Adı da 'Yorgun Mayıs Kısrakları' olacak" dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:08