Türkiye'ye göçen İranlılar ülkesine dönmek istemiyor

İran’dan Türkiye’ye göç eden kimi İranlılar, "İran başka bir İran olmadıkça geri dönemeyiz" diyorlar.

İran-İsrail savaşının başlamasıyla birlikte bazı İran vatandaşları Van ve Hakkari’ye geldi. Ateşkesin ardından çoğu geri döndü ancak bazıları hala geri dönmek istemiyor. Söz konusu vatandaşlar, ‘’İran'ın güvenlik durumundan emin olmadıkça geri dönmeyeceğiz" diyorlar.

Gayri resmi rakamlara göre İran-İsrail savaşının başlamasıyla birlikte çoğu, Türkiye’de oturma izni olan yaklaşık bin İran vatandaşı Van ve Hakkari’ye geldi.

Kader ve kızı Elmira da bir grup yakınıyla birlikte Hakkari’nin Yüksekova ilçesine geldi. Durum tamamen normale dönünceye kadar geri dönmek istemediklerini söylüyorlar.

Rûdaw’a konuşan Kader Kenani, "Gerçekten İran'ın durumu çok kötü; savaş ve huzursuzluk var. Pek çok arkadaşım da geldi ve burada kendilerine ev tuttu. Onlar da geri dönmek istemiyorlar. Gerçek şu ki, herkes çocukları ve ailelerinin geleceği için korkuyor. İran başka bir İran olmadıkça geri dönemeyiz" dedi.

‘’Çocuklarımız için korkuyoruz’’

İran’dan gelen bir diğer kadın da Vekalet Sabiri. Vekalet Sabiri iki çocuğuyla birlikte Urmiye'den Yüksekova'ya gelmiş ve şimdi bir akrabasının evinde kalıyor. Sabiri, eşini koronavirüs döneminde kaybetmiş. Güvenlik endişesiyle çocuklarını kameralardan uzak tutuyor. Şimdi, Türkiye’ye gelen diğer pek çok İran vatandaşı gibi o da ülkesinin durumunun normale dönmesini bekliyor.

Vekalet Sabiri İran-İsrail savaşının ülkesinde neden olduğu olumsuzluklardan bahsederek şöyle dedi:

"İran'da savaş var. Ülkemizden Türkiye'ye geldik. Açlık var, ekmek yok. Ekmek kuyruğuna gidiyorduk, onu da yasakladılar. Çocuklarımız korkuyor, biz korkuyoruz. Durum düzelinceye kadar ülkemize dönemeyiz. Şimdi Türkiye'ye geldik ve burada yaşıyoruz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz, hepimiz korkuyoruz. Çocuklarımız korkuyor, ekmek yok, yoksulluk var. Çok zor."

İran ve İsrail arasında ateşkes sağlandıktan sonra İran vatandaşlarının büyük bir kısmı tekrar ülkelerine geri döndü.