Yaşam
  • 17.11.2006 10:18

TÜRKLER TRAFİKTE TERBİYESİZ!..

Türkiye’deki yabancı şirket yöneticileri, İstanbul’un trafiğinden şikayet ederek, “Türk insanının araba kullanma eksiği var, hiç iyi araba kullanma terbiyeleri yok. İstanbul’da trafik terör gibi. AB’ye girebilmeniz için bütün şoförler eğitilmeli'' değerlendirmesi yaptı.
      5'inci Yönetim Zirvesi kapsamında düzenlenen “Yabancı Yöneticilerin Türkiye’ye Uyum Süreci'' konulu panel, Princess Otel’de yapıldı.
     
      "AB'YE GİREBİLMEK İÇİN BÜTÜN ŞOFÖRLER EĞİTİLMELİ"

      Honda Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Bideshi Sawai, paneldeki konuşmasında, Honda’nın Gebze fabrikasını tanıtarak yılda 20 bin araba ürettiklerini, bunları hem Türkiye pazarına hem de İsrail gibi diğer pazarlara sattıklarını, dünyadan da Türkiye’ye motosiklet getirdiklerini söyledi. Sawai, Türk çalışanlarının çok istekli ve çalışkan olduklarını belirterek, Türkiye’nin AB’ye girmesini çok içten istediğini ifade etti. Sawai, “Ama ben otomotiv sektöründe olduğum için çok önemli bir eksiğinizi söylemeliyim. Türk insanının araba kullanma eksiği var, hiç iyi araba kullanma terbiyeleri yok. İstanbul’da trafik terör gibi. AB’ye girebilmeniz için bütün şoförler eğitilmeli'' dedi.
      Japonya’da 20 sene öncesine kadar yılda 10 bin kişinin trafik kazalarında hayatını kaybettiğini, hükümetin aldığı bazı önlemlerle bu rakamın bugün 7 bine düştüğüne dikkat çeken Sawai, 3E projesinin hayata geçirildiğini, ekipmanlar sağlandığı, trafik için çok yer açıldığını ve bütün Japon şoförler çok iyi bir eğitimden geçtiklerini anlattı. Sawai, bu projenin Türkiye’de de yapılması önerisinde bulundu.
     
      “TÜRKİYE’DE EN BÜYÜK ÜÇÜNCÜ ŞİRKETİZ''

      Shell&Turcas Petrol AŞ İcra Kurulu Başkanı George Spanoudis da, Shell’in 83 yıldır Türkiye’de faaliyet gösterdiğini söyledi. Daha iyi bir gelecek için Turcas birleşmesinin yapıldığı kaydeden Spanoudis, Shell&Turcas birleşmenin şirketin hem Türkiye hem de global boyutta gelişmesine katkıda bulunacağını ifade etti.
      Spanoudis, Shell ve Turcas’ın aylık satışının yarım milyar dolar olduğunu, yılda 6 milyar dolarlık satış yaptıklarını ifade ederek, “Türkiye’de en büyük üçüncü şirket. Şirketimizi bir numara yapmak için çok heyecanlıyız'' dedi.
     
      “TÜRKİYE’DEKİ İNSANLAR HER ŞEYDE ÇOK TUTKULULAR''

      Çok sayıda ülkede görevler üstlenen Spanoudis, Türkiye’nin ekonomik büyüme oranı bakımından heyecan verici bir dönem geçirdiğini, Türk iş arkadaşlarıyla yaşadığı deneyimlerin çok farklı olduğunu söyledi. Spanoudis, “Türk kültürü bana çok yakın, ama lokal enerji ve ‘hadi bunu yapıverelim’ ruhunu kurumsal boyuta taşımanız gerekiyor. Türkiye’deki insanlar yaptıkları her şeyde çok tutkulular. Bu, bir tür fenomen. Bunu diğer birçok pazarda göremezsiniz. Profesyonellikten öte acayip enerjileri var. Ama bunu bir formata sokmak gerekiyor, yoksa dağılıyor'' diye konuştu.
     
     “TÜRKİYE’DE DUYGUSALLIĞA YER YOK''

      Citibank AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Steve Bideshi ise, Türk ekonomisindeki büyümenin etkileyici olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de yönetim yetenekleri açısından bir eksik olmadığını söyledi. Bideshi, “Türklerin yönetim stilleri çok farklı. Amerikan tarzı çok daha açık ve sert, duygusallığa hiç yer yok. Türk tarzı ise çok daha fazla duygusal. Burada çok etkili ve kontrollü bir etkileşim var ve bu daha iyi sonuçlar doğuruyor. Türkler açık görüşlü ve sabırlılar. Tarihleri ve ruhları itibariyle liderler, çok proaktifler ve değişime çok açıklar'' değerlendirmesi yaptı.
      Bideshi, İstanbul’un dünyanın büyük şehirlerinden biri olduğunu, insanların işe giderken aceleci olmak, delice araba kullanmak zorunda kaldıklarını belirterek, “İstanbul dışında böyle değil, daha rahat araba kullanabiliyorsunuz. Bu tamamen kentsel gelişimle ilgili. Daha iyi bir planlamayla bu hata düzeltilebilir, ki bunu yapmak zorundasınız'' önerisinde bulundu.
      Nortel Netaş Finansmandan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Roger Rees de, “Türkiye’nin fakir ve din etkisinin çok fazla bir ülke olduğunu sanıyordum. Ama İstanbul’da gördüm ki Batılı, kibar insanların yaşadığı bir ülkeymiş'' diyerek, Türkiye’de kültürel olarak çok fazla hiyerarşi olduğunu, “Patron ‘atla’ deyince atlıyorlar. Bir kişiye iş verdiğinizde, bunu arkadaşlarıyla paylaşıyor ve odanıza üç kişi gelip yanıt veriyor'' diye konuştu

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 00:17

İLGİLİ HABERLER