Gündem
  • 27.8.2004 12:05

YENİ PARTİ HAZIRLIĞINDAKİ YAŞAR HOCA, 'TÜRBANI' ÇÖZECEĞİNDEN EMİN

HASAN ESEN ANKARA -''El çabukluğu marifet' veya 'kap-kaç siyaseti' bizim tarzımız değil'' diyerek, sorunun çözümünü zamana bırakacağının sinyalini veren Öztürk, türban konusunda topu AK Parti'ye atarak, ''Vaadettiniz, sözünüzü tutun'' mesajı verdi. CHP'den istifasının ardından yeni bir parti ile siyasete devam kararı olan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, çalışmalarına hız verdi. Bu çerçevede zamanın büyük bölümünü İstanbul'da geçiren Öztürk, partisinin kadrosunu oluşturmak için çeşitli çevrelerle yürüttüğü temaslarına devam ediyor. Eylül ayında kamuoyuna ilan edeceği ve isminini sır gibi sakladığı partisinin programı üzerinde de çalışmalarına hız veren Öztürk, İHA'ya yaptığı açıklamada, Türk halkının, siyaseti din ve ideoloji ekseninde sabitleyen, gelişmeyi ve değişmeyi tabularına yenik düşüren, insanı ikinci plana atan dinci, sağ, sol siyasal kardoların cenderesinden mutlaka çıkarılması gerektiğini belirtti. Bunun için yeni bir parti kurma kararı aldığını kaydeden Öztürk, Türkiye'nin imkanları ve tarihsel misyonuna uygun bir siyasal iradeye kavuşturulmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Bu siyasi anlayış ile hareket ederek Türkiye'nin önünü açacaklarına inandıklarını dile getiren Öztürk, partisinin demokratik, sosyal hukuk develetini esas alan bir sosyal demokrat siyasi parti olduğunu bildirdi. 'Dürüstlük, çalışkanlık ve Türkiye sevgisi' açısında zaafı olmayan herkese kapılarının açık olduğunu belirten Öztürk, bu bağlamda dini cemaatlerle görüştüklerini ve görüşmeye devam edeceklerini söyledi. Öztürk, kadrosunda kimler olduğuna dair isim vermedi. ''Kendimizi sağ ve sol olarak tanımlamayız. Merkezdeyiz; merkez bir partiyiz. Sosyal demokratız'' diyen Öztürk, AK Parti gibi sağcı ya da CHP gibi solcu değil, siyasi şemsiyelerinin tüm eğilimleri kucaklayan genişlikte olduğunu ve evrensel-ortak insanlık gerçeği olarak öne çıkan bir yol izleyeceklerini vurguladı. Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olarak sürekli ön planda yer alan eğitim konusunda şu aşamada 'teşhis ve tespitler' yaptıklarını söyleyen Öztürk, İmam-Hatip okulları ilişkin modeli de çözümler aşamasında açıklayacaklarını bildirdi. Kuracağı partisinin türban soruna bakışına ilişkin de bilgiler veren Öztürk, bu sorunu 'siyaset dinciliğinin yarattığını' savunarak, ''Sorunu yarattılar, siyasal rantını devşirdiler ve şimdi ortada bırakıp kenara çekildiler. Olan, acıyı çeken halka oldu'' diye konuştu. AK Parti iktidarına da gönderme yapan Öztürk, iktidarın seçimler öncesinde 'Türban bizim namus meselemizdir, onu biz çözeceğiz' dediğini öne sürerek, hükümetin bu noktada sorunu çözüp çözmeyeceği konusunda net bir cevap vermesini istedi. Sorunu çözmek için halktan da destek isteyen Öztürk, ''İmkan verilirse, biz bu sorunu çözeriz. Ama önce bunu 'namus meselesi' olarak tescil edenlerin sorgulanması lazım. Önce kimin ne deyip ne yaptığı görülmelidir. El çabukluğu marifet' veya 'kap-kaç siyaseti bizim tarzımız değil'' ifadesini kullandı. Öte yandan, Öztürk, 'Bir nevi parti programı' diye nitelediği bildirgeyi, 'Halkın Yükseliş Hareketi - Siyasette Temel Bakış Açıları' adlı kitapçıkta özetledi. Geçen hafta piyasa sürülen 124 sayfalık kitapçık, 2 milyondan satışa sunuldu. Öztürk, kitapçıkta partileşmek üzere olan hareketi, ''Aydınlık yüzlü anaların, soluk benizli çocukların, beli bükük dedelerin dua ve teşvikleriyle tunç yüzlü Anadolu gençlerinin 'ayağa kalkalım' haykırışlarını birleştirerek, büyük bir yürüyüşü başlatanların hareketidir'' ifadesi ile anlatttı. İktidara gelmeleri halinde 'vurgun, soygun, hırsızlık, haram lokma, kutsal değerleri ve cumhuriyeti yıkma, halkı sindirme aracı yapan din sömürücülüğü ve dış güçlere teslimiyet'i bertaraf edeceklerinin savunan Öztürk, Türkiye'de dinin siyasallaştırılmak istendiğini ve imam hatiplerin de bu çerçevede işlevsiz hale getirildiği iddia etti. Yoksulluğu 'insanların haram lokma peşinde' koşmasına bağlayan Öztürk, yüzde 99'u Müslüman olan ülkede herkesin helal lokma kazanması için çalışacaklarını kaydetti. Kitapçıkta dış politika anlayışını da anlatan Öztürk, Türkiye'nin ne Batı ne de Doğu'dan vazgeçebileceğini vurguladı. Avrupa Birliği'nin 'olmazsa olmaz' olarak algılanmaması gerektiğini savunan Öztürk, Türkiye'nin üye yapılmaması durumunda yüzünü başka yerlere çevirebileceğini öne sürdü. 'Diriliş ve demokrasinin ilk şartı laikliktir' görüşünü savunan Öztürk, bir seferberlik başlattıklarını dile getirdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:49

İLGİLİ HABERLER