Gündem
  • 10.9.2002 17:14

YILMAZ HÜKÜMETİ İNDİRMEKTE KARARLI : "BİR GÜN BİLE KAYBEDEMEYİZ"

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Anayasa Mahkemesi'nde dava edilen hususun Avrupa Birliği (AB) uyum yasaları değil, doğrudan doğruya ülkenin geleceği olduğunu belirterek, ''Türkiye'nin önünü kapatan bir hükümette ANAP'ın yeri yoktur'' dedi. Yılmaz, Adana Milletvekili Ali Tekin'in ANAP'a katılım töreninde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mesut Yılmaz, gazetecilerin soruları üzerine, ANAP olarak aylardır dile getirdikleri gibi kendileri için Türkiye'nin AB üyeliğinin hükümet meselesinden de diğer bütün meselelerden de daha önemli olduğunu vurguladı. ''Bu mesele, bugün Türkiye'de yaşayan bütün vatandaşların meselesi değil, yarın bu memlekette yaşayacak çocuklarımızı da ilgilendiren bir meseledir'' diyen Yılmaz, şöyle devam etti: ''Bu, Türkiye'nin çağdaş dünyayı yakalama meselesidir. Atatürk'ün bize gösterdiği hedefe ulaşma meselesidir. İnsanlarımızın huzuru, mutluluğu, geleceği meselesidir. AB üyeliği için ANAP olarak, büyük bir risk aldık, çok çaba gösterdik, en önemli uyum yasalarının çıkması için en fazla gayreti gösteren parti olduk. Bizim Grup Başkanvekillerimizin imzasıyla diğer partilerin de katılımıyla sadece MHP'nin muhalefetiyle yasalaştı. MHP ile bu konuda hükümet içinde bir görüş ayrılığı yaşadığımız zaten kamuoyuna malolmuştur. Ama o dönemde uyum yasaları paketi Meclis'e gelmeden önce Sayın Bahçeli, koalisyon ortağı partilerin liderleri ile yaptığımız toplantılarda, bu konuda sadece bizim koalisyon ortakları olarak değil, aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın Çankaya Köşkü'nde düzenlediği toplantıda da 'bu konuda kendileri dışında Meclis'te yeterli iradenin mevcut olduğunu, buna dayanarak bizim bu yasaları Meclis'te çıkaracağımızı, kendileri katılmayacaklarını, veto vereceklerini ama engelleyici bir tutum içinde olmayacaklarını' da ifade etti.'' ''KAYBEDECEK BİR GÜN BİLE YOK'' MHP'nin dün bu paketin en önemli maddelerinin iptali ve yürütmenin durdurulması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğunu anımstan Yılmaz, ''Aslında, burada dava edilen husus uyum yasaları değil, doğrudan doğruya ülkemizin geleceğidir'' dedi. Yılmaz, bu başvurunun, Anayasa Mahkemesi'nde görüşülmesinin diğer davalardaki örneklere bakılırsa zaman alacağına işaret ederek, oysa Türkiye'nin AB sürecinde kaybedecek bir günü bile olmadığını ifade etti. Önümüzdeki 16 Ekim'de Türkiye'nin ilerleme raporunun yayınlanacağını kaydeden Yılmaz, yine 24 Ekim'de Brüksel'de Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi yapılacağına, Aralık ayının 12'sinde de Kopenhag'da genişleme konusunda nihai kararın verileceği zirvenin toplanacağına dikkati çekti. Mesut yılmaz, ANAP olarak, uyum yasalarının Meclis'ten çıkmasıyla yetinmediklerini, bunlarla ilgili yönetmeliklerin, tüzüklerin çıkarılması için meseleyi hükümete getirdiklerini belirterek, şöyle konuştu: ''Konu hükümette iki kez ele alındı, MHP'li bakanların herhangi bir itirazları olmadı. Sayın Başbakan, bu ayın sonuna kadar bu yönetmelik ve tüzüklerin sonuçlandırılması, tamamlanması için ilgili kurumlara bir genelge yayımladı. Dolayısıyla bu alt düzenlemelerin tamamlanıp Meclis'in kabul ettiği bu yasalar doğrultusunda gerekli uygulamaları başlatma aşamasındayken MHP, dün Anayasa Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma talebiyle başvurdu. Hem de Sayın Bahçeli, yaptığı basın toplantısında bundan sonra hükümet ortağı olarak AB ile ilgili diğer düzenlemelerle ilgili tutumunun da aynı paralelde olacağını ifade etti.'' ''HÜKÜMETLER, KANUNLARI UYGULAMAK ZORUNDADIRLAR'' ANAP Genel Başkanı Yılmaz, Bahçeli'nin hükümet ortağı olarak AB konusundaki düzenlemelere destek vermeyeceklerini ifade ettiğini belirterek, ancak hükümetlerin görevinin, meclislerin kabul ettiği kanunları uygulamak olduğunu vurguladı. TBMM'nin iradesini ortaya koyduğunu, hükümete düşen görevin bu kanunların gereğini yapmak, gerekli yönetmelikleri çıkarmak ve bu kanunları uygulamaya geçirmek olduğunu kaydeden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sayın Bahçeli'nin dünkü beyanı hem daha önceki taahhüdüne ters düşmektir, hem de Meclis'in bu kanunları çıkarmakla hükümete verdiği göreve ters düşmektedir. Hükümetlerin, kanunları uygulamamak gibi bir yetkileri, hakları yoktur. Hükümetler, kanunları uygulamak zorundadırlar. Bu açıklama karşısında bu hükümetin artık asgari müşterekini dahi kaybetmiş olduğu kanaatine vardık. Bu görüşümü bugün Başbakan'a da ilettim. Sayın Başbakan bu gelişmelere tanıktır. Kendisi de Sayın Bahçeli'nin bu açıklamasına anlam vermekte güçlük çektiğini ifade etti. Hükümetten çekilip çekilmemek, hükümetin istifası konusundaki kararı vermek, Sayın Başbakan'ın takdiridir. Başbakan, esasen bu hükümeti bizim isteğimiz üzerine devam ettirdiğini ifade etmiştir. Sanıyorum, parti yetkili organlarıyla da görüşmelerini yapıp ona göre kararın verecektir.'' ''BÖYLE BİR SORUMLULUĞA ORTAK OLMAYIZ...'' Yılmaz, Türkiye'nin önünü kapatan, AB'ye giden yolu engelleyen bir hükümetin içerisinde böyle bir sorumluluğa ANAP'ın ortak olmasının mümkün olmadığını belirterek, önlerinde bulunan takvime göre atmaları gereken adımlar, işler olduğunu söyledi. MHP'nin ortaya koyduğu tavrın, gerçeklerle bağdaşmayan, Türkiye'nin önünü kapatan bir tavır olduğu görüşünü dile getiren Yılmaz, ''ANAP, her zaman Türkiye'nin önünü açan parti olmuştur. Türkiye'nin önünü kapatan bir hükümette ANAP'ın yeri yoktur'' dedi. SORULAR Bir gazetecinin, ''Başbakan çekilmezse ne yapacaksınız?'' sorusu üzerine Yılmaz, parti olarak tavırlarını Başbakan Bülent Ecevit'e ilettiklerini, Ecevit'in de kendi istişarelerinden sonra parti olarak kendi tavırlarını belirleyeceklerini belirtti. Yılmaz, ''Ona göre gelişmeleri hep birlikte göreceksiniz. Şu aşamada Sayın Başbakan, bu konuda kendi değerlendirmesini yapmadan, daha ileri bir şey söylemek istemiyorum'' dedi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu arada, televizyonda bazı açıklamaları gördüğüm için ifade edeyim ki, bizim bu tutumumuzun 3 Kasım tarihinde yapılması kararlaştırılan genel seçimlerle hiçbir ilişkisi yoktur. Genel seçimlerin yapılmasına karar veren Yüce Meclis'tir. Gerekirse, bu konuda yeni bir düzenlemeye gidecek olan yine Yüce Meclis olacaktır. ANAP olarak bizim, bu konuda herhangi bir değişik tavrımız söz konusu değildir. Biz, sadece ister seçim sürecinde olsun, ister diğer bazı meselelerin gölgesinde olsun, Türkiye'nin tarihi bir dönüm noktası olan AB üyeliği sürecinin zarar görmesine razı değiliz. Yoksa ne Irak harekatı, ne seçim takvimi bu tavrımızda belirleyici unsurlar değildir. Biz, Kopenhag Zirvesi'ne giden önümüzdeki 3 aylık sürenin Türkiye açısından hiçbir şekilde ihmal edilmemesi gereken, mutlaka çok iyi değerlendirilmesi gereken bir dönem olduğuna inanıyoruz. Bu konuda, hükümet içinde taşıdığımız sorumluluğun da etkisiyle herkesi aynı sorumluluğa davet ediyoruz.'' Mesut Yılmaz, ''Yeni bir hükümet modeli söz konusu mu? Bu model nedir?'' sorusuna ise ''Yarın konuşulması gereken şeyleri, siz sordunuz diye, bugünden söylemem'' karşılığını verdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:05

İLGİLİ HABERLER