KAYNAK : Haber Vitrini
İZMİR - ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, toplumda geçen yıl moral bozukluğu
yaratan kriz olgusunun etkisini kaybetmeye başladığını belirterek, ''Türkiye kriz psikolojisinden çıkma yolunda. Bugün krizden çıkış kapısını araladık'' dedi.
Döviz kurunun geçen yıla oranla nispi istikrara kavuştuğunu, enflasyonda kalıcı düşüş trendine girildiğini belirten Yılmaz, 2002 Mart ayı enflasyon rakamlarının, 21 yılın en düşük rakamları olduğunu, enflasyondaki düşüşün devam edeceğini varsaydıklarını söyledi. Bütçe rakamlarının öngörülen düzeyde seyrettiğini, Mart ayı rakamlarına göre
faiz dışı fazlanın öngörülenin üzerinde, bütçe açığının ise
öngörülenin altında gerçekleşeceğini kaydeden Yılmaz, toplam yıllık faiz ödemesinin geçen yıla oranla 2 katrilyon lira daha düşük olacağını bildirdi. Yılmaz, 2002 yılı için yüzde 3.5 büyüme hedefi konulduğunu, bu oranın yakalanması konusunda beklentileri olduğunu belirtti. Mesut Yılmaz, bir çok özel sektör kuruluşunun kamu kuruluşlarından daha hantal yapıya sahip olduğunu belirterek, yeniden yapılanmanın sadece ekonomi ve devlet kuruluşları için değil özel sektör için de ihtiyaç olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Yılmaz, Türkiye'nin uyguladığı ekonomik
programın gereklerinin yerine getirilmesi ve AB programında yer alan kısa vadeli taahhütlerin sene sonuna kadar gerçekleşmesi durumunda, Türkiye'nin 2003 yılından itibaren büyük atılım yaşayacağını belirterek, bunun kendi görüşü değil uluslararası finans kuruluşlarının ortak görüş olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mesut Yılmaz, AB üyeliğinin, Türkiye'nin cumhuriyetten bu yana
gerçekleştireceği en önemli uygarlık projesi olduğunu söyledi. Yılmaz, Avrupa Birliği'nin son 50 yılda ticaretten ulaşıma, telekomünikasyondan sermayeye kadar bir çok alanda gelişme gösteren, dünya tarihinin en başarılı entegrasyon hareketi olduğunu belirterek, Türkiye'nin yapısal düzenlemelerini yaparken bir yandan da AB'ye uyum
sürecini gerçekleştirdiğini söyledi.
AB'ye tam uyum sağlandığında Türkiye'nin hem küreselleşmeye karşı koruma mekanizmalarına sahip olacağını, hem de küreselleşmenin nimetlerinden yararlanacağını kaydeden Yılmaz, ''AB'ye üyelik, Türkiye'nin cumhuriyetten bu yana gerçekleştireceği en önemli uygarlık projesidir. AB ile gümrük Birliği'ni uyguladık. Ekonomik olarak bunun
zorlukları da yaşandı. Türkiye'nin Gümrük Birliği'nde çok kötü pazarlık etmesine rağmen Türk sanayicisi ve ekonomisi Gümrük Birliği'ne karşı ayakta kalmayı becermiştir. Şimdi bu bütünleşmeyi Gümrük Birliği dışındaki alanlara da taşımak lazım. Türkiye bu bütünleşmenin dışında kalırsa kendi imkanlarıyla yetinmek zorunda kalırsa AB ile arasındaki açık kapanmak yerine giderek büyüyecektir''dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:32