YOLSUZLUK KOMİSYONU'NDA ŞOK AÇIKLAMALAR YAPAN MESUT YILMAZ ECEVİT'İ SUÇLADI!..
MESUT YILMAZ YOLSUZLUK KOMİSYONU'NDA ECEVİT'İ SUÇLADI...
- MESUT YILMAZ'A GÖRE, ECEVİT MGK'DAN SONRA MAKSADINI ALİ ULURASBA
ANKARA - Anavatan (ANAP) eski Genel Başkanı Mesut Yılmaz, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'na 6 saate yakın bilgi verdi. Yılmaz, açıklamalarında Türkbank ihalesinden Alaattin Çakıcı'ya, Korkmaz Yiğit'ten Türkiye'nin Rusya ile ilgili olan doğalgaz anlaşmalarına kadar hemen birçok konuya değindi. Çakıcı ile hiç görüşmediğini, Korkmaz Yiğit ile 2 kez yüz yüze olmak üzere 5 kez görüştüğünü söyleyen Yılmaz, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) sonrası Türkiye'de yaşanan kriz ile ilgili Ecevit'i suçladı.
Kasım ve Şubat krizleri ile ilgili Yılmaz, "Bu krizlerin nedeni ekonomik programda gerekli kararlılık gösterilemedi" dedi.
Yılmaz'a, 28 Şubat'ta MGK'da yaşanan Ecevit'e Anayasa kitapçığı fırlatma olayı ile ilgili sorular da soruldu. Yılmaz, bu konuda komisyon üyelerine ayrıntılı bilgiler verdi. Yılmaz, açıklamalarında kısa süren MGK toplantısı sonrasında basının ile kamuoyunu bir açıklama beklediği yönünde konuşmalar olduğunu ve bir açıklama yapılması gerektiğini, bütün bunların koalisyon ortakları tarafından konuşulduğunu, ancak sonra Ecevit'in kendi inisiyatifi ile çıkarak 'maksadı aşan' bir konuşma yaptığını söyledi. Yılmaz, "Basın açıklaması yapılması kaçınılmazdı. Çünkü basın bizden MGK toplantısının çok kısa sürmesi nedeniyle bir açıklama yapılmasını bekliyordu. Biz bir açıklama yapılmasını görüştüm ama netice itibariyle bu kaçınılmaz olan açıklamada Sayın Ecevit, biraz da duygusal davranarak bizim beklentilerimizin ötesinde bir açıklama yapmıştır. O da krizin tetikleyicisi olmuştur. Beklediğimizin daha fazlasını söylemiştir. Bir açıklama yapılacaktı ama bu kadar ileri gidileceğini düşünmemiştim. Koalisyonda da uyumsuzluk vardı" diye konuştu.
Böylece Özkan'ın bu konuda komisyona 'Bakanlar Kurulu'nun kararıdır' şeklindeki konuşmasına ters düşen bir açıklama oldu.
Yılmaz, sonrasında krizin sorumluluğu noktasında özellikle Hazine Müsteşarı ve Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'in krizin sorumlularının kendileri olduğunu söyleyerek istifa ettiklerini de komisyona söyledi.
Yılmaz, krizin oluşmasında Merkez Bankası ve Hazine'yi de eleştirdi. Merkez Bankası'nın daha etkin çalışması durumunda krizin belki çıkmayacağını da söyledi.
ETİBANK'IN ÖZELLEŞTİRİLMESİ
Yılmaz, Etibank'ın özelleştirilmesi noktasında ise gerekenleri Özelleştirme Yüksek Kurulu'na (ÖYK) verdiğini ve bu şartlar doğrultusunda bunun gerçekleştirdiğini ancak, komisyonunun ÖYK kararı olmadığını söylemesi üzerine "Sözleşmede vardır" karşılığını verdi.
Komisyon bu kez "Sözleşmede yok" diye karşılık verdi. Yılmaz da, "O zaman bir yanlışlık vardır. Sorumluları araştırmak lazım" diye cevap verdi.
Yılmaz, Türkbank ihalesi ile ilgili Korkmaz Yiğit ile 5 kez görüştüğünü bunun 2 kez karşılıklı, 3 kez de telefonla olduğunu, 3 telefon görüşmesinin bir tanesinin ise kasetlerin televizyonda yayınlanmasının ardından gerçekleştiğini ve kendisinin Korkmaz Yiğit'e ihaleyi kastederek, "Bu iş bitti" dediğini söyledi. Yılmaz, "Korkmaz Yiğit ile ilgili bana MİT raporları ihale sonrası ulaştı. Bu yüzden ihale ona verildi. Sonrasında bu raporlar doğrultusunda ihaleyi iptal ettim" diye konuştu.
Yılmaz, "Türkbank ihalesi ile ilgili Korkmaz Yiğit ile Eylül-Ekim ayında mahkemede yüzleşeceğim" ifadelerini kullandı.
Yılmaz, açıklamalarında Sümerbank ve POAŞ ihalesi ile ilgi de komisyona bilgi verdi. POAŞ ihalesinin neden Hayyam Garipoğlu'na verilmediğinin sorulmasına Yılmaz, Hayyam Garipoğlu'nun mafya ile ilişkisinin bulunduğu yönünde bilgiler bulunduğunu ifade etti.
Yılmaz, komisyonun "Korkmaz Yiğit gibi hakkında istihbarat örgütlere tarafından olumsuz raporlar verilen kişilerle bu ihale ile ilgili bu ilişkileri neden kurdunuz. Bugünkü aklınızla düşündüğünüzde yaptığınız yanlıştır doğrudur ne diyorsunuz" sorusuna, "Ben bilinenden daha cesaretle görevimi yaptım, yapmaya çalıştım. O nedenle işin doğrusuna ulaşmaya çalıştım" değerlendirmesinde bulundu.
Komisyon üyeleri, Yılmaz'a aynı döneme ilişkin yolsuzluk operasyonlarını da sordu. Bu konuda Yılmaz, Sadettin Tantan'ı eleştirdi. Tantan'ın görevi sırasında önyargılı olduğunu, bu önyargıları sebebiyle yaptığı operasyonların başarısız olduğunu ve bu nedenle de kendisini görevden aldığını söyledi.
Yılmaz, Tantan'ı görevden almadan 1 ay önce görüştüğünü kendisine, "Bizim ile ilgili olumlu herhangi bir bilgi varsa gereğini yap, müphem şeyler üzerine uğraşma dedim" diye komisyona bilgi vererek, belli noktalardaki ön yargısı ve belli noktalardaki kadrolaşmada yanlış yapılaşması sebebiyle kendisini görevden aldığını ifade etti.
Yılmaz, 3 Kasım seçimleri öncesi görevlerinden alınan emniyet görevlileri ile ilgili emniyete en ufak bir telkinde bulunmadığını da söyledi.
MAVİ AKIM
Yılmaz, komisyon üyelerinin Mavi Akım ile ilgili sorularını da cevaplandırdı. Komisyon üyelerinin, neden Türkiye'nin ihtiyacından çok gaz alımı ile ilgili ihale anlaşmasının altına imza atıldığı yönündeki sorularına Yılmaz, bu gaz konusunun Türkiye'nin gelecek ve gelişim perspektifine göre ayarlandığını, ancak yaşanan krizler ve deprem nedeniyle bunun gerçekleşmediğini ve Türkiye'nin enerji arzının düşük kaldığını söyledi. Yılmaz, "Bugünkü sorun da bundan kaynaklanmaktadır" açıklamasında bulundu.
Yılmaz, "Yaptığımız iş doğrudur" derken, al ya da öde anlaşmalarının gereği olarak, Türkiye'nin yıllık 1.5 milyar dolarlık bir yanlış değerlendirme maliyetine katlandığının hatırlatılmasına, "Doğalgaz ile ilgili yaptığımız anlaşmalar zorunluydu. yaptığımız iş doğrudur" ifadelerini kullandı.
Yılmaz, BOTAŞ'ı da eleştirdi ve Türkiye geneline doğalgazı yayma konusunda başarısız olduğunu bu suretle alınan gazın fazla geldiğini bdlığını verdi.
Komisyon bu kez "Sözleşmede yelirtti. Yılmaz, aynı şekilde Mavi Akım ile ilgili Türkiye'nin doğalgaz ve enerji ihtiyacının yüzde 70 oranında Rusya'ya bağlı olmasının yanlış bir strateji olup olmadığı sorusuna tam tersi bir argümanla, "Ben bunu problem olarak görmüyorum. Bu bir hata değildir. Ben öyle düşünmüyorum. Yüzde 70 problem değildir. Bu alanda Türkiye Rusya'ya bağımlı değildir, tek alıcı olarak Rusya Türkiye'ye bağımlıdır" karşılığını verdi.
Komisyon, Yılmaz'a "Eğer yapılanlar doğruysa neden Cumhur Ersümer istifa etti" sorusunu sordu. Yılmaz ise, bu soruya karşılık olarak, "Cumhur Ersümer'in istifası gereksiz ve haksız bir istifaydı. Kalsa, ayrılmasa daha iyi olurdu" yanıtını verdi.
"RUSYA GEZİSİ RESMİ Mİ DEĞİL Mİ?"
Yılmaz, Rusya'ya yaptığı ve "resmi mi, değil mi" tartışmalarına neden olan gezi hakkında da komisyona bilgi verdi. Komisyonun sorusu üzerine bu konuya değinen Yılmaz, bu geziye Moskova Belediye Başkanı'nın daveti üzerine gittiğini ve resmi bir gezi olmadığını, özel bir toplantı olduğunu söyledi.
Bu arada, avukatı Erdal Arısoy araya girdi ve bu gezinin resmi olmadığının daha sonra alınan mahkeme kararıyla belgelendiğini ifade etti.
Yılmaz, Bulgaristan ile yapılan elektrik anlaşmasının resmi olmasından ve uluslararası anlaşmaların devreye girmesinden dolayı bu alanda seçilen şirketlere Bulgaristan'ın kendisinin karar verdiğini belirtti. Ancak bazı sorunlar nedeniyle bazı işlerin yapılamadığını belirtti.
Yılmaz, güneydoğudaki akaryakıt olayı ile ilgili soruları da cevaplandırdı. Bu konuda Türkiye'nin özellikle fuel-oil noktasında 150 ile 225 bin ton civarındaki yıllık ihtiyacına karşılık olarak belli dönemlerde gizli kararnamelerle 2.5 milyon tona yakın ithalat izni verildiğini bu konuda bilgisinin olup olmadığının sorulmasına Yılmaz, fuel-oil ithalatı ile ilgili bilgisinin olmadığını söyledi.
MİLLETVEKİLLERİ, ANLAŞIP ÇİLLER VE YILMAZ'I AKLAMIŞ
Yılmaz, Karadeniz Otoyolu ile ilgili bakan hakkında Meclis Soruşturma Komisyonu kurulduğunu ve Yüce Divan'a gitmeye gerek yoktur denilerek yeterli çoğunluk bulunmayarak aklandığını, halbuki bu noktada soruşturma komisyonu kurulup, soruşturma komisyonunun Yüce Divan'a gönderilmesi kararı çıkmasına rağmen bunun yargıya gönderilmesinin daha uygun olup olmayacağının sorulmasına, "Evet bizim görüşümüzde o yöndeydi ama yeterli çoğunluk bulunamadı" diye cevap verdi.
Yılmaz, kendisinin ve Çiller'in komisyonlarda aklanması ile ilgili olarak da, "Benim bilgim dışımda milletvekilleri anlaşmışlar, aklanma yapılmış. İkimizi akladılar" diye konuştu.
Yılmaz, burada dokunulmazlığın kaldırılmasını ve sadece yüz kızartıcı suçlarla sınırlandırılması gerektiğini de belirtti.
Yılmaz, mal varlığı ile ilgili ise 20 yıllık siyaset hayatında çok ciddi bir mal varlığı artışı olmadığını ifade etti. Yılmaz, babasının vefatından sonra Beyat'ta 256 işyeri bulunan bir işyerinin kendisine ve kardeşine kaldığını, buradan bir mal varlığı artışı olduğunu, eşinin kardeşi ile olan pasif ortaklığından dolayı, kardeşinin ticari faaliyetleri çerçevesinde mal varlığında bir artışı olduğunu da bildirdi. Yılmaz, burada bir espri de yaparak, "Zaten biliyorsunuz, milletvedlığını verdi.
Komisyon bu kez "Sözleşmede ykili maaşıyla mal varlığı artışı olmaz, ne malımız arttı" dedi.
Yılmaz, komisyonun, "Yolsuzlukların önlenmesiyle ilgili olarak bu kadar engin tecrübeniz var, ne tavsiyede bulunursunuz" sorusuna ise, devletin ekonomide hakem rolüne dönmesi gerektiğini söyledi. Yolsuzluğun tamamen ortadan kaldırılamayacağını, İskandinav ülkelerinde bile bulunduğunu, bunun insan merkezli bir sorun olduğunu ifade etti.
"ÇAKICI İLE HİÇ GÖRÜŞMEDİM"
Yılmaz açıklamalarında Alaattin Çakıcı ile hiç göremediğini de ifade etti. Yılmaz, komisyon üyelerinin bu sorusu üzerine "Çakıcı ile ne direkt ne de dolaylı olarak görüşmedim" dedi.
Yılmaz, komisyona gelen bilgiler ve basında çıkan yazılar doğrultusunda kardeşi Turgut Yılmaz'ın da komisyona çağrılmasını istedi. Yılmaz, "Kardeşimi neden çağırmıyorsunuz; konunun muhatabı olarak" diye komisyona sordu.
Yılmaz, ticari sır kavramı konusunun kaldırılmasının kendi dönemlerinde gündeme geldiğini, ancak bürokratların ticari sır kavramı olmaması durumunda Türkiye'nin dünya mali sistemi içinde yer almasında sıkıntılar olabileceğini, özellikle bankacılık sisteminde ticari sır kavramının korunması gerektiğini ifade ettiklerini söyleyerek, "Açıkçası o dönem bürokratlar bizi korkutmuşlardır" diye konuştu.
Komisyonun "Bürokratların bilmesi gerektiğini milletvekillerinin bilmesi gerekmez mi" diye sormasına "Evet o noktada gerekenler yapılmalı" karşılığını verdi.
Yılmaz, açıklamalarında komisyona kendisinin bir soruşturma komisyonu kurulup Yüce Divan'a gönderilmesi konusunda herhangi bir şey söylemedi. Ama yargıdan da kaçmadığını ifade etti ve her zaman bilgi verebileceğini söyledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:09