Gündem
  • 16.8.2009 15:58

BAHÇELİ ERDOĞAN'A SERT ÇIKTI!...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli İzmir'de sert bir konuşma yaptı. Bahçeli'nin konuşmasının bazı bölümleri şöyle idi:

İktidar partisi zaman zaman tv konuşmalarında toz pembe bir Türkiye'yi takdim etmiş olsalar da bugün içn Türkiye'de yaşananları üzülerek izlediğimizi ve gördüğümüzü ifade etmek isterim.

Asayişsizlik büyük şehirlerde hüküm sürüyor. Toplum büyük bir huzursuzluk ve endişe içerisinde. Bunun değişik sebepleri var ama bu endişe ve huzurusuzuluğun gidişatı hoş değil.

Bu gidişat toplum olarak geleceğimizi karartıyor. Bu böyle devam ettiğin taktirde yani Türkiye'de sosyal ekonomik ve kültürel sorunlara sahip çıkacak bir bakış açışı olmadığı müddetçe, başta iktidar olmak üzere hele hele medya da bunları sürekli gösterdiği sürece, bir anlamda tahrik edici hali mevcut endişeyi toplumsal cinnete dönüştürebileceğini unutmamalıyız.

Bir yanda tatlı hayatı gösteren manzaralar öte yanda her türlü asayişsizkliği yapabilecek bir grup ortaya çıkıyor.

Bugünkü siyasi iktidarın beceriksizliklerini örtmek için ortaya koyduğu kamplaşma ve cepheleşme bugün her kesimde kendini göstermekte.

İktidar olduğunda inananan-inanamayan, sonra laik-laik olamayan diyerek şimdi de etnik temelde ayırımcılık yaparak kendi hatalarını örtmeye çalışıyorlar.

MHP çatışma ve bölünmeden yana değildir. Bazıları gibi gerilim ve stresten beslenen bir parti değildir.
Bunlar kanla besleniyorlar sözünü kendilerine iade ediyoruz. Esas onların kanla beslendiklerini biz biliyoruz.

Kıbrıs elden çıkarken bunlar Annan planı içerisinide Kıbrıs'ın Rumlaşmasına göz yummuşlar Kıbrısı gözden çıkartmışlardır.
Bunlar şimdi de 25 yıldır devam edene bir bölücü terörörü kardeş kavgası gibi göstermek için kalem oynatıyorlar.
Bunlar ya zehir saçmaktan vaz geçecekler ya da Allah'ın izniyle Türk adaleti önünde bir gün hesap verecekler.

Bazı açılımları gözden uzak tutmamak lazımdır. Önce "Kürt açılımı"yla yanlış bir kavram kullanılmıştır sonra "Demokratijk açılım"la milleti aldatmaya çalışmaktadırlar.
Şimdide Büyükada'da bazı çevrelerle görüşerek Ruhban okulunu açmayı düşünmektedirler.
Ekümenik, verdiği raporda Yassıada ve İmalı da üniversitesi kurulmasını istiyorlarmış. Neyin üniversitesini kuracaksınız? Ülkeyi bölmenin temelini mi atacaksınız?

Türkiye hep sinsi oyunlaral karşıkarşıyadır.


Adalet ve Kalkınma partisi artık bu ismi kabullenmiyor onun yerine güya kısaltılmış olarak kendilerine AK parti denmesini istiyorlar. Ancak AK Parti olmak için "aklanmak" gerekir.

Değerli izleyenler meclis 439 vekili, dokunulmazlığın kaldırılması için bekliyor bunlardan 107 tanesi AKP'lidir. Şimdi kendilerine AK Parti denmesi için meclise gelmeliler, dokunulmazlıkları kaldırmalılıar, sonrada Yüce Divan'a gidip aklanmalılar.

Bunu yapmazlarsa bunların adı olsa olsa Aldatma ve Kandırma Partisi olur.

Biraz evvel söylediğim açılımlarla bunlar bir yere doğru gidiyorlar, inşallah akılları başlarına gelir.

AB dayatmaları nelerdir, onu bir döküm halinde bir yere yazsınlar.
ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi adı altındaki planındaki beklentileri nelerdir bunları da yazsınlar. PKK'nın ortaya çıktığı günden beri amaçları nelerdir bunları da döksünler. PKK yandaşı olduğu bilinene sözde 74 milletvekilinin bazı konuşmalarını da yanına koysunlar.
Sonra başbakanaın ortaya koyduğu açılımdaki istekleri de koysunlar. Hepsinin hiçbir taşma yapmadan birbiriyle örtüşen bir talepler paketi olduğunu görürsünüz.
Bu açılımı bu nedenle biz MHP olarak kabul edemeyiz. Bizden katkı bekleyenlere katkı sağlayamazyız. Türkiye'yi felakata götüren bu paketi destekleyemeyiz.

Şimdi bekliyoruz bu açılım nedir diye. Bazıları diyor ki paketi görmeden içini bilmeden neden karşı çıkıyorsunuz? Ey gafiller açılımın ne olduğunu özel olarak göremeye gerek yok, 25 yıldır sizin köşe yazılarınızda yazdıklarınızla açılımın bir farkı olmadığını biliyoruz. Gafleti ve ihaneti yanyana getiren anlayışınızı bilmeyerek MHPnin sizin tuzağınıza düşeceğini mi zannediyorsunuz?

İlk kurşunun atıldığı İzmir'den sesleniyorum. Bu ülkenin parçalanmasına MHP olarak razı gelemeyiz.

Bunu Kürtçe konuşan kardeşlerimize de iyi anlatmalıyız. PKK, Kürtçe konuşan kardeşlerimizin örgütü değildir, bir terrör örgütüdür. Kürtçe konuşan kardeşlerimiz ayrılmak istemiyor, parçalanmak istemiyor onlar sadece daha iyi yaşamak, aşı ve işi olan insanlar olmak istiyor.

Sayın başbakan bu tuzağa düşme. Kim seni teşvik ederse önce ona bak. Seni teşvik eden senin düşmanındır. Yanlışını söyleyen ise belki de senin en yakın dostun olur.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 15:44

İLGİLİ HABERLER