Gündem
  • 11.5.2013 22:23

Davutoğlu: Cinayetlerin üstü örtülmemeli...

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Almanya'da 9 Türkün hayatını kaybettiği cinayetlerle ilgili olarak, "Bu buzdağının arkası ortaya çıkarılmalı. Bunun takipçisi olacağız. Bu 3-4 tane kendini bilmezin tavrı olarak geçiştirilmeyecek kadar ciddi bir meseledir" dedi.
          Buradaki konuşmasında Almanya'daki Neo Nazi cinayetlerine değinen Davutoğlu, "Bizim kimseye millet olarak toplu suç isnat ettiğimiz yoktur. Bu cinayetler dolayısıyla bütün Almanları suçlu görmüyoruz" dedi. Davutoğlu, "Ama bu cinayetleri işleyen kimse, bu cinayetleri cesaretlendiren kimse onların da takipçisi olacağız. Bir daha bu cinayetlerin işlenmemesi için takipçi olacağız" diye konuştu ve şöyle devam etti:
     "Şunu görmesi lazım artık bütün Avrupa'nın. Türkler bu kıtanın asli ve vazgeçilmez varlıklarıdır ve bu böyle olacak. Onları sürmek de mümkün değil, yıldırmak da mümkün değil, bıktırmak da mümkün değil. Aksine onlardan istifade etmek mümkün."
     Davutoğlu, Avrupalıların özellikle yabancı düşmanlığı konusunda ciddi bir özeleştiri yapmaya ihtiyaçları bulunduğunu ifade etti. Almanya'da 9 kişinin öldürülmesinden sorumlu çetenin parçası olan, davanın baş sanığı Beate Zscheape'nin mahkemede sergilediği tavrın bile bir zihniyeti yansıttığı kaydetti. Davutoğlu, şöyle konuştu:
     "Vicdandan bigane, ahlaktan bigane, hiçbir vicdan sızlaması olmadan sakız çiğniyor. Rahat. Peki o şahsen mi yaptı bunu. Kim ona bu antrenmanı, tiyatroyu oynattı- Bunu sorma hakkına sahibiz biz. İnsanlığın vicdanıyla hemhal olmayanlar acı çekenlerin karşısında bu şımarık tavrı sergileyenler ve ona göz yumanlar insanlık karşısında mahcup olurlar. Mesele sonunda eğer şuna getirilecekse bunu hiçbir zaman kabul etmedik, etmeyeceğiz, herkes bilsin. Aldatılmış bir genç kızın 3-4 kişiyle yaptığı cinayet. Hayır. Bu buzdağının arkası ortaya çıkarılmalı. Bunun takipçisi olacağız. Bu 3-4 tane kendini bilmezin tavrı olarak geçiştirilmeyecek kadar ciddi bir meseledir."
    
     -Üstü örtülmemeli-
    
     Bunun Almanya için de ciddi bir mesele olduğunun altını çizen Davutoğlu, "Almanya başta olmak üzere bütün Avrupa'nın ciddi bir özeleştiriden, ciddi bir vicdan yenilenmesinden geçmesi lazım" dedi.
     Davutoğlu, "Eğer bunlar örtülürse, eğer 'bunlar bizim yaramaz çocuklarımız, şimdilik idare edelim' denirse, eğer başka milletlerin teröristi olur da benim milletimden terörist çıkmaz denirse, bilinsin ki o bütün Avrupa için başlı başına bela olur" diye konuştu.
     Davutoğlu, "9 vatandaşımızın şehitlikleri ve masum kanları üzerinde bir muhasebe imkanı var Avrupa için, Almanya için. Bu muhasebeyi doğru yaparlarsa herkes kazanır. En çok kendileri kazanır. Ama üstünü örterlerse ve yabancı düşmanlığını buz dağının altı olarak saklayıp, üstündeki birkaç kişiyle uğraşırlarsa, Avrupa büyük bir felaketle karşı karşıya kalır" dedi.
     Neo Nazi cinayetlerine kurban giden vatandaşların aileleriyle görüştüğünü belirten Davutoğlu, ailelerin mahkemede vakur bir duruş sergilediklerini ifade etti ve "İbret-i alem olsun" dedi.
    
     -Kimse bizi asimile edemez-
    
     Davutoğlu, şimdi önemli bir sınavdan geçildiğini kaydetti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vurguladığı "entegrasyon ile asimilasyon arasındaki farkı herkesin idrak etmesi lazım" sözünü hatırlattı. Davutoğlu, "Bizim kültürel tarihimiz bir entegrasyon tarihidir. Ama asimilasyon denirse kimse bizi hiçbir şartta asimile edemez. Çünkü asimile edecek olanın asimile olacak olana üstün olması lazım. Biz bu üstünlüğü kabul etmiyoruz" diye konuştu.
     Ailenin korunmasının önemine işaret eden Davutoğlu, son dönemde ailelerinden alınarak Avrupa ülkelerinde koruyucu ailelere verilen çocukları hatırlattı. "Kaybedilen toprak parçası geri kazanılabilir ama kaybedilen nesiller geri kazanılamaz" diyen Davutoğlu, bunun için devletin her türlü tedbiri almaya kararlı olduğunu söyledi.
    
     -Korunması gereken çocukları Türkler korumalı-
    
     "Hollanda'da veya herhangi bir ülkede çocuklarımızın ahlaki bakımdan bizimle aynileşmesi, özdeşleşmesi mümkün olmayan bazı aile benzeri yapılara verilmesi bizi kahretti" diyen Davutoğlu, katılımcılara seslendi ve şunları söyledi:
     "Eğer bir komşumuzun, akrabamızın herhangi birinin çocuğunun bir şekilde korunmaya ihtiyacı olacaksa, hep bir ağızdan o bölgedeki Türklerin müracaat edip, 'evet ben bu çocuğu koruyacağım' diyebilmesi lazım. Öyle bir durumda önce bizim öne çıkıp bunları biz alacağız diye bir koruyucu aile kavramı içinde öyle bir portföy oluşturmamız gerekiyor ki, başka bir aile aramasına ihtiyaç kalmadan büyükelçilerimizin elinde listeler olsun ve o listelerle birlikte anında o çocuklar gelip ehil ellere, kendilerini aile sıcaklığı içinde büyütecek ellere teslim edilsinler."
    
     -Türkiye dertlere deva bir ilaç-
    
     Avrupa ülkelerine seslenen Davutoğlu, Türkiye'nin Avrupa için yük ve risk olmadığını, "değerlendirilebilirse dertlere deva bir ilaç" olduğunu söyledi. Avrupa'nın büyük bir güç olmak istiyorsa, Türkiye'yi parçası olarak görmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
     "Herkes bilsin ki, biz bu kıtanın bir parçasıydık, parçasıyız ve ebediyete kadar da parçası olacağız. Tarihin hükmü nasıl silinemezse, Türklerin Avrupa'daki varlığı da silinemez. Bu varlığı tehdit ya da risk gibi görmek yerine bir değer olarak görüp kaynaşmamız lazım. Biz kendimize güveniyoruz."
    
     Muhabir: Tuğrul Çam
     Yayıncı: Erdem Gültekin

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 15:26

İLGİLİ HABERLER