Hizmet Hareketin'den Lahey Kozu
Tarihi yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarından sonra Hizmet Hareketi’ni hedef alan zulüm, ayrımcılık, nefret söylemi ve yok etme girişimleri Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşındı.
Şikayet dilekçesinde şu çarpıcı ifadelere yer verildi.
Yurtiçinde tüm il ve ilçelere kadar araştırma talep edilmiş MİT, MASAK, TİB gibi devlet kurumlarının hepsi 76 milyon vatandaşı fişlemek için harekete geçirilmiştir. Talimatta Hizmet Hareketi ‘Fethullah Gülen Cemaati’ olarak isimlendirilerek grubun silahlı bir terör örgütü niteliği bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gibi hiçbir delile dayanmayan, sivil ve mütedeyyin insanları hedefe koyan hukuksuz talepler yer almış, medyadan sivil toplum kuruluşlarına, akademi, okul, yurt, ev, dershane, şirket, vakıf ve derneklere ilişkin her türlü bilginin elde edilmesi talimatı ile eski başbakanın yargı eli ile cadı avı başlattığı ortaya çıkmıştır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kuran Roma Sözleşmesi’nin 6. maddesi, 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 2. maddesinde tanımlanan soykırım suçunu yargılama yetkisini Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne vermiştir. Buna göre “bir grubun yaşam koşullarının, üyelerine fiziksel zarar verilmesi amacıyla bilerek zorlaştırılması; SOYKIRIM’’ olarak nitelenmektedir. Ulusal, etnik, ırksal ya da dini bir grubun herhangi bir üyesi soykırım kurbanı olabilir. Roma Sözleşmesi sosyal ve politik gruplara karşı yöneltilen insanlık karşıtı suçların yaygın veya sistematik temelde ve bir devlet ya da örgüt politikasına uygun olarak işlenmesi halinde Mahkeme’nin yargı yetkisine gireceğini kabul etmiştir. 2004 yılı MGK kararı ile başlayan ve en son 11 Haziran 2014 tarihli Ankara Anayasal Suçlar Bürosu Savcısı Serdar Coşkun’un talimatları ve Hükümet’in Hizmet’i bitirme eylem planı, yaygın ve sistematik bir şekilde hükümet politikası olarak uygulanmaktadır
Şikayet dilekçesinde İşte yargılanması istenen isimler: