Gündem
  • 6.10.2005 08:32

MECLİS'TE BELGE GERİLİMİ...

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 3 Ekim'de yapılan görüşmelerle ilgili TBMM'ye bilgi verirken, geçmiş hükümetleri suçlayarak, "Türkiye trene koşarak bindi, yaptıklarımızla ne kadar övünsek azdır" dedi. Gül, Müzakere Çerçeve Belgesi'ni, "belgeleri sakladınız" diyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ayağına kadar götürürken, Baykal belgeyi geri çevirdi.
TBMM Genel Kurulu'na hitap eden Gül, görüşmelerin başarıyla sonuçlanmasında ABD'nin rolüne de işaret ederek şöyle konuştu:

'Özümseme kapasitesi'
"Son ana kadar inanılmaz, yoğun diplomasi yaşandı. Bu, sokak ortasında değil, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık'ın koridorlarında yapıldı. Başından karar vermiştik, olmazsa olmaz şartlarımızı görmeden Ankara'dan gitmeyeceğimizi, Brüksel'de yaşadığımızı yaşamak istemediğimizi net şekilde söyledik. 'Türkler böyle derler ama her şeyi kabul ederler' algılaması yerleşmişti. Tam üyelik kesin ve net şekilde belgenin içine girdikten sonra ayrıcalıklı ortaklık reddedilmiş, hepsi püskürtülmüştür. Ucu açık üyelik söz konusu değildir. 'Yaptığım kanunları değiştiririm, demokrasiyi de askıya da alırım' gibi durumlar hangi ülkede söz konusu olursa olsun...Tabii ki otomatiklik söz konusu değildir. Özümseme, hazmetme kapasitesi Kopenhag kriterlerinde vardı. Türkiye gibi 73 milyon gibi bir ülkeyi sindirmek kolay değil. Türkiye günü geldiğinde 'Girmek istemiyorum' diyebilir belki. Norveç bunu yapmıştır. O gün gelecektir. 5 - 10 sene sonra Türkiye herkesin arkasından koşacağı ülke haline gelecektir."
Gül'ün, Çerçeve Belge'yi partilere gönderdiğini söylemesi üzerine Baykal, oturduğu yerden belgenin kendilerine gelmediğini belirterek, "Halkı yanıltmayalım" dedi. Gül, "Bürokratlara talimat verdim" derken, Baykal, "İnat etmeyin beyefendi, elimizde değil" dedi.

Siz neden yapmadınız?
Gül, masasına giderek belgeyi bırakırken Baykal, "Şimdi elimizde olmasının bir anlamı yok. Al götür onu" dedi. Gül de belgeyi alarak yerine döndükten sonra genel merkezlere belgenin bırakıldığına ilişkin alındı belgeleri olduğunu bildirdi. "Özümseme kapasitesi" ifadesi üzerine CHP'den itirazlar gelince, Gül, "Hayrola, öz Türkçeyi seversiniz diye söyledim" diyerek hazmetme kelimesini kullanmaya başladı.
Geçmiş hükümetlerin üzerine düşeni yapmadığını kaydeden Gül, "Siz neden o zaman girmediniz? Oyalandık, bu mevsimlere kaldık. Türkiye istasyondan kalkan trene koşarak bindi. Yaptıklarımızla ne kadar övünsek azdır" dedi.
Türkiye'nin geçmişte elindeki kartları iyi oynamadığını, özellikle Yunanistan ve doğu bloku ülkelerinin NATO'ya girişinde etkili olamadığını ve elindeki gücü kullanamadığını belirten Gül, "Yunanistan'ın NATO üyeliği önündeki engeli kim kaldırdı? Karşılığında Türkiye ne aldı?" diye sordu.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, mutabakat sağlanınca koşarak havaalanına giderken, siyasi nezaket gereği Baykal'a bilgi verdiğini belirterek, "Koalisyon hükümeti değiliz ki fikrinizi alalım, siyasi sorumluluk üstümüzdedir. Bu sürat içinde oraya vardığımda 01.30'du, saat 23.58'te dondurulmuştu. Bu kadar zorladık, kopma noktasına getirdik, orada bıraktık işi" dedi. Partide toplanmalarının siyasi sorumluluk gereği olduğunu söyleyen Gül, "Sorumluluğu alan grup bu gruptur. Grubun talimatını alacağım tabii, onlara soracağım, partimin sorumlularıyla bir araya gelip onlardan son, 'Arkamızda mısınız?' lafını almışızdır" diye konuştu.

Faks da mı yoktu?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, "Bir faks da mı yoktu, metni gönderebileceğiniz" diye sorarken, "Önemli olan masadan başarıyla kalkmaktır. Bunu zafer olarak sunmak, bizi küçültür. Diplomaside marifet masaya oturmak değil, masadan başarılı kalkmaktır" dedi.

(MİLLİYET)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:58

İLGİLİ HABERLER