Medya
  • 4.9.2002 10:29

MEDYADA "SAVAŞ BAŞLADI"

KAYNAK : Haber Vitrini Savaş başladı Sabah'la Doğan Medya Grubu arasındaki ihtilâfın 'ölüm-kalım meselesi' haline dönüştüğünün farkına geç vardığım için özür dilerim. Halbuki, aylar öncesinden, işlerin bu noktaya gelebileceğini öngören de bendim... Cumhuriyet gazetesinden Leyla Tavşanoğlu geçtiğimiz günlerde iki önemli röportaja imza attı. Önce Aydın Doğan'la konuştu Leyla Hanım ve 'Türkiye'nin en büyük medya patronu'na kendisinin bile beklemediği sorular sordu. Bu pazar da, daha önce kimselere konuştuğu görülmemiş Dinç Bilgin'i çıkardı okur önüne... Gözlerimin önündeki perde Leyla Tavşanoğlu sayesinde açıldı... Dinç Bilgin'le Zafer Mutlu'nun arasının açık olduğunu biliyordum. Ben biliyorsam, Zafer Mutlu da 'kuyruk acısı'nın farkında olmalı. Ancak, yine de, 'kara gün dostu' olması gereken kırk yıllık arkadaşı Güngör Mengi tarafından terk edilebileceğini düşünemediğim için, 'Vatan' projesine, Dinç Bilgin'in, o kadar da ters bakmadığı hissine kapılmıştım. Cumhuriyet röportajında, Dinç Bey, "Üzüldüm, kırıldım, hayal kırıklığına uğradım" diyor Mengi'nin tavrı için... O hissi iyi bilirim; yakınlardan aldığı darbelerle daha fazla sarsılır insan. Karşısındakinden önce kendisini suçlar. "Ben bir hata yaptım ki, o öyle davrandı" der. Aleyhinde söyleyeceği her sözün kendisini de vuracağını bildiği için fazla ileri gitmekten çekinir. Daha az tanıdığı birini 'ayartan' olarak görür ve öfkesini ona yöneltir. Dinç Bilgin de, röportajda, Güngör Mengi'ye "Kırıldım" demekten öte bir târizde bulunmuyor; Zafer Mutlu için bile "Arkadaşım" diyor, bazı sözlerini tevil ediyor... Ancak, lâfı döndürüp dolaştırıp onları 'ayarttığını' düşündüğü kişiye getirmeden edemiyor: Aydın Doğan'a... Zafer Mutlu bir grup arkadaşıyla Sabah'tan ayrıldı ve 'Vatan' adıyla yeni bir gazete yayımlayacaklarını duyurdu. İlk sayısı bugün çıkacak Vatan, reklâmlarına göre, "Gazeteciler tarafından çıkartılan bağımsız" bir gazete... Dinç Bilgin o kanaatte değil. Şunu söylemiş Leyla Tavşanoğlu'na: "Yeni çıkacak gazetenin bütün üretim araçları Aydın Bey'e (Doğan) ait. Baskısı, dağıtımı, baskı öncesi çalışmaları... Bu muazzam bir operasyon. Bu muazzam operasyonu benim 10 arkadaşımın ekonomik kriz sonrası birikimleriyle başarmış olduklarını düşünmek çok büyük saflık olur; insan zekâsına hakaret olur. Bana göre işin ilginç yanı şu: Hatırlarsınız, RTÜK Yasası TBMM'den geçmeden önce Aydın Doğan, hep sahibi belli olmayan televizyonlarla ilgili şikâyetlerini dile getiriyordu. İşte, şimdi de sahibi belli olmayan beyaz cirolu bir gazete yaratmış oluyor." Hafif bir târiz bu. Ancak, anlaşılan, Aydın Doğan, sponsorluğuna soyunduğu yeni gazetenin 'Dervişsiz YTP' yüzünden yediği darbenin sarsıntısını atlatamadan bir darbe daha yemesini istemiyor. Tanıtım teması 'bağımsızlık' üzerine oturan Vatan'ın arkasında Türk medyasının yüzde 75'ine hükmeden Aydın Doğan'ın bulunduğu iddiası yeni gazete için katlanılabilecek bir durum değil... "Aydın Doğan' dan yardım filân almıyorlar... Zaten işin arkasındaki kişi Aydın Doğan. Aydın Bey, Sabah gazetesinin yerini alacak yeni bir gazete çıkarma işiyle görevlendirdi buradan giden eski arkadaşlarımızı... Herhalde kendi kafasında daha steril, mikroptan arındırılmış rekabet istiyor." Dinç Bilgin'in Cumhuriyet'e söylediği bu sözlere Aydın Doğan'dan cevap, 48 saat sonra, dün, geldi. Sabah gazetesi, Dinç Bilgin'in cezaevi macerası sırasında Turgay Ciner ismiyle daha yakından tanıştı. Zor günlerde gazeteyi Ciner'in parası taşıdı. Bütün varlığına devlet tarafından el konulmuş Dinç Bilgin'in bıraktığı boşluğu Turgay Ciner dolduruyor. Tavşanoğlu'nun soruları üzerine, Dinç Bilgin, "Ciner iki yıldır Sabah'ta ve yarı yarıya ortağız" diyor... Hürriyet, dün, "Sabah'ta Turgay Ciner dönemi" başlığı altında şu bilgileri verdi: "Sabah Grubu'nda yönetim tümüyle Turgay Ciner'e geçti. Ciner, yeni kurduğu ve yönetimine kendi adamlarını yerleştirdiği Merkez Reklam'la grubun para trafiğine hakim oldu. ATV ve BBD adlı dağıtım şirketi başta olmak üzere diğer şirketlerin adına da bu amaçla ''Merkez'' eklendi, yönetim Ciner'in adamlarına geçti." Buna eski dilde 'mâlumu ilâm' deniyor... Radikal ve Milliyet ise, dikkatlerini Turgay Ciner'in Cumhuriyet gazetesiyle ilişkisine ayırmış. Milliyet, "Cumhuriyet'in yüzde 20 hissesi Ciner'in" diyor haberinde; Radikal ise aynı habere "Cumhuriyet'e ortak" başlığını uygun görmüş... Medyayı yakından izleyenlerin epeydir bildikleri bir gerçek bu. Daha önce başka patronlardan da aldığı (Aydın Doğan da bir ara kervana katılmıştı) türden bir desteği, Cumhuriyet'e, son olarak Ciner verdi. İlhan Selçuk, bu amaçla kurduğu yan şirketlerden birine ortak ederek, Cumhuriyet'in yayınını bir süre daha garanti altına alıyor. Benim hiç değilse üç aydır bildiğim bir olay bu... Dinç Bilgin'le görüşerek gazetesinin başına iş açan Leyla Tavşanoğlu'na kendisi de konuşmuştu Aydın Bey ve "Doğan Grubu'nda çalışan yazarların fikri hür, vicdanı hür, kalemi hürdür" demişti övünerek. O sözünü hatırlamasam, "Patron tâlimat verdi, savaş başladı" diyeceğim, ama o durumda ülkemizin en büyük medya patronunu yalancılıkla suçlamış olurum. Hürriyet, Milliyet ve Radikal mensupları, son yayınları, kendi 'hür' kalemleriyle yapmışlardır. İhtilâf ciddiymiş, savaş başladı dostlar... Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:02

İLGİLİ HABERLER