Gündem
  • 26.10.2005 16:06

MUMCU: ''''GETİRİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ, YÖK''Ü DEĞİŞTİRELİM''''

ALİ ULURASBA ANKARA (İHA) - YÖK Başkanı ve rektörleri sert bir dille eleştiren Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, hükümete, YÖK''ün bugünkü yapısını değiştirmek için Anayasa değişikliğini getirme çağrısında bulundu. Bu konuda hükümete destek vereceklerini söyleyen Mumcu, ''''YÖK''ü değiştirelim. Getirin Anayasa değişikliğini. Aklınızı fazla zorlamayın. Anayasa değişikliği olarak getirilecek taslak da hazır. Buna AB onay vermiştir. Üniversite camiası onay vermiştir. Siz ağlamak için şikayet etmek için gürültülü sözler söylemek için fiyakalı duruşlar için gelmediniz'''' dedi. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, partisinin bugün TBMM''deki grup toplantısında, hükümeti eleştirdi. Konuşmasında, uzun uzun özelleştirme ve bazı ihaleler üzerinde duran Mumcu, ''''Mümkün mertebe insanların vicdanlarına seslenmeye, yanlıştan döndürmeye, milletimiz için doğru ve hayırlı olanların yapılmasına katkı sağlamaya çalışıyoruz. Dünkü gensoru önergesine ilişkin tavır, yapıcı tavırdır. İktidarın içinde bulunduğu durum tam anlamıyla iktidar sarhoşluğu. Sarhoşlar her ne kadar muktedir olduklarına inansalar da aslında dışarıdan bakanlar onların hiçbir şeye muktedir olmadıklarını apaçık görürler. Bu iktidar kendisini iktidar zannediyor. Ama iktidar sarhoşluğu içinde sağa sola yalpaladığını görmüyor. Muhalefet için bu iyidir ama millet için iyi değildir'''' dedi. Dün Meclis kürsüsünde hükümete doğruları söylemeye çalıştıklarını ama Meclis kürsüsünün hakikati arama yeri olmaktan çıkıp tuluat sahnesine döndüğünü söyleyen Mumcu, ''''Bir Bakan çıkıyor kendisine sorulan sorularla ilgili apaçık pişkin diyebileceğimiz beyanlarda bulunuyor. Bu beyanlar, bir tuluat oyuncusunun hareketleri gibi gülüşmelerle ve arkasından alkışlarla karşılanıyor. Beyler gülüp geçtiğiniz şey, tüyü bitmemiş yetimin hakkıdır bu milletin istikbalidir. Her nesil kendisinden sonraki neslin hayatını da belirleyen bir işlev görür. Bugünkü iktidar gelecek kuşakların hakkını ipotek altına alan durum içindedir. Bizim söz haklarımız orda sınırlıydı. Tuluata ortak olmadık, olmak da istemezdik. Ama bir yalanlar dizisidir gidiyor. Böyle bir şey Cumhuriyet tarihinde az görülmüş bir şey. Bu ülkenin koca koca devlet adamları, bu ülkenin Başbakanı yalan söylüyor, bu ülkenin Maliye Bakanı yalan söylüyor, bu ülkenin Bakanları yalan söylüyor'''' diye konuştu. Kuşadası Limanı''nın Ofer Kutman Grubu''na verilmesiyle ilgili belgelerin Meclis tutanaklarında, mahkeme kayıtlarında olduğunu belirten Mumcu, Maliye Bakanı Unakıtan''ı yalancılıkla suçladı. YÖK''E ELEŞTİRİ ''''Bu parmak üstünlüğü baki değil, siz nasıl birilerinden hesap sorduysanız birileri de gelir sizden hesap sorar'''' diyen Mumcu, YÖK-hükümet-yargı ile ilgili son günlerde yaşananları da değerlendirdi. Son günlerde bu üç alanda önemli bir tartışmanın yaşandığını, bu tartışmanın Türkiye''nin içine düştüğü temel yanlışların en önemli göstergesi olduğunu kaydeden Mumcu, ''''Bu tartışmada Türkiye''nin içine düştüğü kutuplaşma, yanlışlarını toptanlaştırma, yanlışlarını doğruyla beraber yanlışı bir araya koyma, herkesin gerçeği kendi safına, kampına, kutbuna çekme, görme zafiyetinin en açık göstergesidir. Ortada tek tek ele alması gereken bir soru var. Bize soruyorsanız biz hiçbir tarafta değiliz. Burada taraf olmaktan yanlış bir şey yoktur. Türkiye''yi kamplaşmayı bölmek isteyenler, kamlaşmadan medet umanlar taraf olsun'''' diye konuştu. YÖK Başkanı''nın, ''Rektörü savunmak Cumhuriyet değerlerini savunmaktır'' sözlerini değerlendiren Mumcu, şöyle konuştu: ''''Olmadı hocam. Biz bunu kastı aşan ifade sayarız. Biz bunu hiç duymamış olalım. Çünkü orada bağımsız Türk yargısının yürüttüğü bir soruşturma var. Bu soruşturma içinde demek ki ciddiye alınabilir isnatlar var ki bu yargılama sürüyor. Tutuklama bahsi ayrı bir bahistir. Ben de hukukçuyum. Bu tutuklama bana da pek normal gözükmüyor''''. YÖK Başkanı''nın kendi hocası olduğuna işaret eden Mumcu, '''' Birileri dini sahipleniyorlar, ötekiler Cumhuriyeti, sade vatandaş ortada kalıyor. Ya o taraftasın ya bu tarafta muamelesi yapılıyor. Ya niye o taraf bu taraf ikisi de benim. Birileri ikide bir Cumhuriyeti korumak için öne atılıyor. Üstelik Cumhuriyet''in seçkinleri olduğu iddiasıyla'''' açıklamasında bulundu. ''''CEZAVİNDE VIP KAPISI YOK'''' Rektörler cezaevi ziyaretinde üst aramasına maruz kaldıkları için tepki gösterdiklerini hatırlatan Mumcu, ''''Beyefendiler, cezaevlerinin bir vatandaş kapısı bir VIP kapısı yoktur. Oraya herkes aynı kurallara tabi olarak girer ve çıkar. Herhangi bir vatandaşın üstünün aranmasına itiraz etmiyorsan ''ben niçin aranıyorum'' diye itirazda bulunmaya hakkın yok. Bu itirazların tamamen temelsiz ve dayanaksız olduğunu söylemek de vicdana sığmaz. Orada yürütülen sürecin hukuka uygunluğu mutlaka yine hukuki yollardan gözden geçirilmelidir. Ama hepimiz hukuk dışında yollara başvurmamaya özen göstermeliyiz. Üniversitelerin görevi Cumhuriyeti korumak kollamak değil, Cumhuriyeti yaşatmaktır. Cumhuriyet vatandaşa adaletle ve eşit imkan ve fırsatlarla, bilimle yaşar. Cumhuriyet, birilerinin kendilerini bu ülkenin seçkinleri olarak konumlandırmasıyla yaşamaz. Bu Cumhuriyet rejimine yapılacak en büyük kötülüktür en büyük haksızlıktır. Öte yandan, YÖK ve üniversitelerle sürtüşmeyi adeta adet hale getirmiş bir Başbakan var, sorunu çözmek yerine açıktan ağız dalaşına girmektedir. Sanırsınız Başbakan küçük bir muhalefet lideri. Sanırsınızı ki anayasa değiştirecek durumu yok. Sürükle şikayet ediyor kime millete. Millet kimi şikayet esin. Muhalefet ne yapsın sana. Getirin anayasayı değiştirelim diye. Getirin, çağrıda bulunuyoruz. 12 Eylül mantığıyla bilime pranga olarak vurulmuş bu bozuk düzenin, YÖK''ü değiştirelim. Getirin en Mumcu, Maliye Bakanı Unakanayasa değişikliğini. Aklınızı fazla zorlamayın. Anayasa değişikliği olarak getirilecek taslak da hazır. Buna AB onay vermiştir, üniversite camiası onay vermiştir. Siz ağlamak için şikayet etmek için gürültülü sözler söylemek için fiyakalı duruşlar için gelmediniz. Vatandaşın sorununu çözmek için geldiniz. Ha sizinle anlaşmak istemiyoruz. Gidin CHP ile anlaşın. Daha önce anlaşmıştınız CHP''nin tutumu belli. Yaptırmam. Dün bir anayasa değişikliği oldu. Sayın Bakan küstahça ''yavru muhalefet'' desin. Buna ilişkin bir fıkra vardır ama sayın bakana onu şahsen anlatacağım, ne zaman anlattığımı da kulaklarına kadar kızardığında anlarsınız. Biz hiçbir zaman kof bir heybet içinde olmadık. Biz 22 milletvekilinden müteşekkil bir grubuz. Cismimiz mütevazı ama bir şey var aklımız sizden büyük, yüreğimiz sizinkinden büyük ve vicdanımız sizden açık. Daha dorusu bu konuda sizinle mukayese edilmeyi de men ediyoruz. Herkes kendi klasmanında. Yiyorsunuz yedikçe şişiyorsunuz şiştikçe istikametinizden çıkıyorsunuz. Onun için sizin hükmünüzü millet kendi vicdanında verecek. Fakat işte bu yavru muhalefete ihtiyacınız var. Fiyaka yapanlar bira aklı selim insanları dinlesinler'''' dedi. ORHAN PAMUK OLAYI Mumcu, AK Parti''nin düzeni değiştirmek için değil, düzende imtiyazlı bir yer almak için geldiğini, o yeri buldukça da seslerini kestiklerini ifade ederek şöyle konuştu: ''''Bunlar düzeni değiştirmeye gelmediler bunlar düzende imtiyazlı bir yer arıyorlardı, o yeri buldukça seslerini kesiyorlar. Ama şikayet etmeyi her şeyi kendiniz üzerine kurmaktan da vazgeçin. Ne zaman sayın Başbakan yurtdışına gitse kızlarının başörtüsü aklına geliyor. Orhan Pamuk şikayet ediyor, mahkemeye veriyorsunuz. Hata aleyhinde çok sert demeçlerde bulunuyorsunuz. Başbakan da aynı şeyi söylüyor. Mahiyet açısından ne farkı var. Sayın Başbakan soruyor ben şiir okurken neredeydiniz diye. O zaman şöyle bir mantık çıkıyor, o zaman siz şiir okurken yanınızda olmayanların hak aramaya hakkı yok. Artık bir şiir okumak daha ne kadar sömürülebilir. Sayın Başbakan size siyaset yapma hakkını veren 312. madde değişikliğini kendisinin içinde bulunduğu hükümet tasarısına rağmen gerçekleştiren işte bu gruptur. Anavatan Partisi''dir. Eğer o günkü koalisyonun gönderdiği 312. madde tasarısı o günkü gibi geçmemiş olsaydı, hükümete ve tasarıya bir itiraz geçekleşmemiş olsaydı, önerdiğimiz gibi daha özgürlükçü bir çerçeve kazanmasaydı 312. madde, Tayip Erdoğan siyaset yapabilecek miydi. Bunu kim sağladı Anavatan Partisi grubu sağladı. Biz bunu Tayyip Erdoğan''a özgü olsun diye yapmadık. Biz haklar ve özgürlükler alanın genişlemesine inandığımız için yaptık. Bundan kim yararlanır yaralanmaz diye yapmadık. Niye küçücük bir Anavatan''ın dirayetini Türk siyasetinde kimseye nasip olmayan bir sayısal çoğunluklasın sen gösteremiyorsun. Adaletin merkezinde hep Sayın Erdoğan mı olacak. Erdoğan''ı destekleyenler desteklemeyenler. Tamam Sayın Erdoğan bu millet sizin mağduriyetine inındı. Ama siz artık şu yeni durumunuza alışın. Sorun çözmeye çalışın, sorulardan yararlanmaktan vazgeçin. YÖK''ü şikayet etmekten vazgeçin. Siz çözüm makamısınız, şikayet makamı değil. Bu sorunun cevabı verilene kadar ben tekrar tekrar soracağ en Mumcu, Maliye Bakanı Unakız. Ofer görüşmesini inkar ederek milletten neyi gizlediniz. Bu soru millet adına sorulmaktadır ahlaken, siyaseten, hukuken mecbursunuz. Bu sorunun cevabı alınıncaya kadar bu soruyu her grup toplantısında soracağım''''. Şubat ve Kasım krizlerini önceden gördüğünü ve bunları seslendirdiğini ancak eleştirildiğini ifade eden Mumcu, o gün ekonomi iyi gidiyor diyenlerin bugün de aynı sözleri söylediklerini kaydederek, ''''Onların her zaman bir B planı var. Ama bu ülkenin masum vatandaşların bir B planı yok. Anavatan''ın B planı yok. Bizim dünümüz buradaydı geleceğimiz de burada. Onun için milletimizle hakikati korkmadan, çekinmeden paylaşmaya devam edeceğiz. Kendine inanan kendi gücüne inanan kendi potansiyeliyle kendi aklıyla dün yapma meydan okuyan bir Türkiye''yi geçekleştirmek için mücadelemizi sürdüreceğiz'''' dedi. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:48

İLGİLİ HABERLER